Merih Ünver’le Referandum Röportaj

Merih Ünver’le Referandum Röportaj
Gazeteci Hüseyin Ölger, CHP eski belediye başkan adayı Merih Ünver ile referandum röportajı yaptı.
Gazeteci Hüseyin Ölger, Referandum süreci içerisinde CHP’nin Önceki Belediye Başkan adayı olan Merih Ünver ile bir röportaj yaptı. 
 
Başkanlık sisteminin ülkenin başına çok büyük tehlikeler getireceğini söyleyen Merih Ünver, Yeni anayasa diye uygulanmaya çalışılan kanunların Suriye Anayasasından alındığını iddia ederek; “Bu yeni çıkarılan yasaların birçoğu Suriye’nin mevcut Anayasasından alınmış maddelerdir. Hani Esad’ı Eset diyerek eleştiriyoruz diktatör diyoruz ya, baktığınız zaman sadece Türkçe Arapça kelime farklılığı var. Niyet aynı.. O zaman Biz niye Suriye’ye kızıyoruz Demokrasi yok halklar eşit değil Esad Diktatörlük yapıyor diye kızıyoruz da o zaman? Niye şimdi biz o rejimi getiriyoruz o yasaları getiriyoruz. “ dedi.
 
Başkanlık sisteminin daha önceleri Özal ve Demirel tarafından da dile getirildiğini ama 2002’den sonra AK Parti döneminde ilk olarak Abdullah Öcalan tarafından istediğini iddia eden Merih Ünver, Devlet Bahçeli’nin de buna hizmet ettiğini vurguladı.
 
Madem Abdullah Öcalan destek veriyor neden HDP karşı çıkıyor sorusuna cevap veren Merih Ünver; “HDP 7 Haziran seçimlerinde MHP ve CHP Koalisyon hükümeti kursun ben dışarıdan destekleyeyim dedi. Bunun üzerine MHP ne dedi? Bir terör örgütünün temsilcisinin dışarıdan desteklemesini bile kabul etmem dedi. Ee şimdi Başkanlık sistemini HDP destekliyorum dese MHP destek verebilir miydi?” dedi.
 
İşte Merih Ünver ile Gazeteci Hüseyin Ölger’in o Röportajı: 
 
H. Ölger: Siz CHP’nin Belediye Başkan adayıydınız. Bir CHP’li olarak Yeni Anayasa oylaması hakkında neler düşünüyorsunuz?
 
M. Ünver: Öncelikle benimle röportaj yaptığınız için teşekkür ediyorum. Röportaj öncesinde şunun altını çizmem gerekiyor; Ben sizinle CHP yöneticisi değil, bir vatandaş olarak Röportaj yapıyorum. 
Sorunuzun cevabına gelecek olursak, Bu yeni çıkacak olan yasa ülkemizin birçok vatandaşını derinden etkileyecek. Günlerdir Hukukçular, Siyasetçiler tartışıyorlar inanın ki elle tutulan bir tarafı yok. Görüntüde çok olumluymuş gibi algılatılan ama sonuçta halkın tamamen zararına olacak bir yasa. Bunu nereden çıkarıyoruz? Bunu özellikle Cumhurbaşkanına verilen yetkilerden çıkarıyoruz. Parlamentonun mevcut durumdan farklı bir duruma getirilmesinden çıkarıyoruz.  Ben şuna katılmıyorum, hani herkes şuanda mevcut düzenin değişmesi olarak algılanıyormuş gibi anlatılıyor. Cumhuriyet Halk Partisinin söyledikleri de bu noktada yanlış algılanıyor.  Ben Cumhuriyetten vaz geçileceğini,  Cumhuriyetin rejim değişikliği getirileceğine inanmıyorum. Şu etapta rejim değişikliği getirmeyecek. Ve Fakat Bu konunlar geçtikten sonra, bu kadar büyük yetkilerle donatılmış bir Cumhurbaşkanlığı ki ne Sayın Erdoğan ne de bir başkası ile sorunum yok. Bugün Sayın Erdoğan, yarın Sayın Kılıçdaroğlu olmayacağının garantisi yok. Ama ben Sayın Kılıçdaroğlu’nun bile bu kadar yetkiyle donatılmış olmasına karşıyım. Yani Bu kadar yetkiyle donatılmış bir Cumhurbaşkanlığı rejimi de değiştirebilir. 
 
H. Ölger: Mecliste oylanan maddeleri inceleyebilme fırsatınız oldu mu?
 
M. Ünver: Birçoğunu!
 
H. Ölger: Peki içerisinde tehlikeli olarak gördüğünüz hangi maddeler var?
 
M. Ünver: Haaa birincisi Partlamenter sistemden neredeyse tamamen vazgeçiliyor. Şunu açık net ortaya koymamız lazım. Halkımızın şunu bilmesi lazım! Milletvekili sayısı 600’e çıkarılıyor. Biz 600 Milletvekilinin ne iş yapacağını bilmeyeceğiz. Bunlar yasa yapacaklar güya ama bu yasayı Cumhurbaşkanı (tamamen) veto edebilecek. Mevcut durumda Meclisin gönderdiği yasayı Cumhurbaşkanına bir defasında kabul etmesede ikincisinde kabul etmek zorundaydı. Ama şimdi böyle olmayacak, 600 Milletvekilinin aldığı kararı 1 kişi veto edecek, Hayır ben bunu beğenmedim bende şu yasayı çıkarıyorum diyebilecek.
 
H. Ölger: Başka tehlikeli olarak gördüğünüz maddeler hangileri.
 
M. Ünver: En büyük tehlike zaten Başkan gibi partili Cumhurbaşkanı olması. Partili Cumhurbaşkanı şöyle büyük tehlike. Hangi Partiden olursa olsun bir tehlike. Düşünsenize bu ülkeyi tek parti yönetiyor. Bu ülkede 100’e yakın parti var, ani adil paylaşım nerede? Eşitlik nerede? Demokrasi nerede? İşte Burada Millet Demokrasi mi istiyor yoksa tek adam yönetimi mi istiyor Millet buna karar verecek.
 
H. Ölger: Ama Adalet Bakanı Bekir Bozdağ öyle söylemiyor. Atatürk’te Partili Cumhurbaşkanı olarak yönetti diyor.
 
M. Ünver: İşte tarihimizi bilmemek böyle bir şey. Ne yazık ki bizde siyasetçiler eski tarihi Oğuzları, Selçukları Osmanlıyı 93 yıllık Cumhuriyet tarihini bile bilmiyorlar. Başkomutanlık meydan muharebesini Atatürk’ün yönetmesi istendiği için Meclisten sadece 3 aylığına bu yetkiyi alıyorum dedi. 
 
H. Ölger: 3 Aylığına Partili Cumhurbaşkanı mı oldu?
 
M. Ünver: 3 Aylığına başkomutan oldu. Onun dışında yani Atatürk ileride kendisine muhalefetlik yapacak birçok kurumu kendi elleriyle kurdu yani bunu göz ardı edemeyiz. TKP’nin kuruluşu hani böyle parti çalışmasının yapılması Atatürk’ün zamanında gerçekleşti.
 
H. Ölger: Sizce Bu Anayasa değişikliği Demokrasiyi koruyarak nasıl yapılmalıydı?
 
M. Ünver: Birincisi: Bu yasalardan önce sistem değişikliğinden önce. Vurgulamak istiyorum şuanda sadece sistem değişiyormuş gibi görünüyor.  Ama bu yasalar çıkarsa her an rejim değişikliği söz konusu olabilir. Tırnak içerisinde Niyete bağlı Cumhurbaşkanının niyetine göre değişecek.
 
H. Ölger: Rejim dediğiniz Cumhuriyetten mi çıkarılacak?
 
M. Ünver: Yani Cumhuriyetten çıkarılır, Parlamenter sistem tamamen veto edilebilir. Zaten uzmanlarda söylüyor, Bu yeni çıkarılan yasaların birçoğu Suriye’nin mevcut Anayasasından alınmış maddelerdir. Hani Esad’ı Eset diyerek eleştiriyoruz diktatör diyoruz ya, baktığınız zaman sadece Türkçe Arapça kelime farklılığı var. Niyet aynı.. O zaman Biz niye Suriye’ye kızıyoruz Demokrasi yok halklar eşit değil Esad Diktatörlük yapıyor diye kızıyoruz da o zaman? Niye şimdi biz o rejimi getiriyoruz o yasaları getiriyoruz. 
 
H. Ölger: Peki, bu noktada MHP’nin tutumunu nasıl buluyorsunuz?
 
M. Ünver: Aaa MHP ideolojik çizgisinden son derece uzaklaştırılıyor. Yani o bildiğimiz Milliyetçilik çizgisinden bir hayli uzaklaştırılmak istendiğini görüyorum. Şöyle diyeyim, Bu başkanlık sistemi zaman zaman bu şekilde değil ama başka şekilde gündeme geldi. Özal getirmiş, Demirel getirmiş filan filan… 
Ama 2002’den sonra yani AKP iktidarı döneminde bunu gündeme getiren ilk kişi Abdullah Öcalan’dır. Yanii şimdi baktığımız zaman bugün bana çok enteresan geliyor ve olayın arka tarafını okumaya çalışıyorum. Açıklamalarıyla falan olsun… Siz hiç PKK’dan Kandilden Başkanlık sistemi ile ilgili bi açıklama duyuyor musunuz?
 
H. Ölger: Peki, Abdullah Öcalan Başkanlığı istiyorsa HDP niye karşı çıkıyor?
 
M. Ünver: Çünkü İşte kilit soru bu. Hatırlayın, HDP Haziran seçimlerinden sonra MHP ve CHP Koalisyon hükümeti kursun ben dışarıdan destekleyeyim dedi. Bunun üzerine MHP ne dedi? Bir terör örgütünün temsilcisinin dışarıdan desteklemesini bile kabul etmem dedi. Ee şimdi Başkanlık sistemini HDP destekliyorum dese MHP destek verebilir miydi? HDP’nin yaklaşık 10 tane Milletvekili tutuklandığı için hadi meclise girmiyor diyelim, Peki en ufak bir şeyde açıklama yapan Kandil ve Abdullah Öcalan neden Başkanlık sistemi ile ilgili bir açıklama yapmıyor?
(Başkanlık sisteminin) ilk gündeme gelmesi bu barış süreci içerisinde Abdullah Öcalan’ın da yazıları var, kanıtları var (yakın) geçmişte Başkanlık sistemi iyi olur diye..  Başkanlık sisteminin bir adım sonrası federal sistemi de getirebilir. 
 
H. Ölger: Yani Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan’ın isteğini yerine mi getiriyor?
 
M. Ünver: Yani Bir nevi öyle olmuş oluyor. Çünkü geçmişte bu konuşuldu. Barış süreci döneminde AKP Hükümeti ve Abdullah Öcalan arasında konuşulan maddelerden bir tanesiydi. Hani ben iyi niyetle düşüneyim diyorum iyi olsun diyorum ama göstergeler o kadar şeyki benim burada düşündüğüm A parti B Partisi C Partisi ne yapmış ne etmiş değil. Halk ne hale gelecek?
 
H. Ölger: Peki, bu oylamaların ardından 2. Tura geçilecek sizce 330’u bulabilecekler mi?
 
M. Ünver: Bulur! Çünkü tehdit ettiler. Bakın bir tane yasa çıkarıyorlar ama Anayasayı uygulayan bir tane Milletvekili yok. Açık oy kullanıyorlar, tekme tokat bir birlerini vuruyorlar. Zaten şuan halk gergin durumda Terör var, işsizlik var, ekonomik sıkıntılar var o var bu var. Bizim gündemimiz Başkanlık falan değil yani. 
 
H. Ölger: Şimdi anketlere bakıldığı zaman kararsızların oyu yüksek, Ülkemizde Terör ve Ekonomik sorunlar varken sizce Referandum da EVET oyu çıkar mı?
 
M. Ünver: Referandum da Evet oyu çıkmaz, ben bu halka güveniyorum. Kesinlikle çıkmaz.
 
H. Ölger: Peki bu Ak Parti’ye yaramaz mı?
 
M. Ünver: referandumda Hayır çıkarsa mı?
 
H. Ölger: Evet
 
M. Ünver: Valla AK Partiye yarar mı yaramaz mı onu bilemem ama halka yarayacağını biliyorum.
 
H. Ölger: Yani AK Parti şöyle düşünmüş olamaz mı? Referandumda çıkmazsa erken seçime giderim, HDP barajı aşamaz bende 400 Milletvekili alır Mecliste Başkanlığı getiririm 
 
M. Ünver: Hiçte öyle değil işin gerçeği. Bütün anketler (HDP’li vekiller) içeride olduğu için hani o dedikleri fay hattı var bizde öyle isimlendirelim o fay hatları derinleştikçe kızışmalar ilerledikçe HDP oyunu korur üstüne çıkmazsa dua edin. 
 
H. Ölger: Sizden samimi bir cevap bekliyorum! CHP veya Merih Ünver, Başkanlık sistemine mi karşı yoksa Recep Tayyip Erdoğan’a mı karşı?
 
M. Ünver: Bakın, Mevcut yasada ki tanımıyla söylüyorum sistem değişikliği ile mevcut maddelere karşıyız. Recep Tayyip Erdoğan değil bakın size söyledim, Kemal Kılıçdaroğlu da olsa İsmet İnönü mezarından kalkıp gelse ben bu sisteme karşıyım. Çünkü ben demokratik bir Türkiye’de yaşamak istiyorum. 
 
H. Ölger: Yani diyorsunuz ki; Hükümet+Muhalefet+STK’lar ve Hukukçular bir araya gelip daha deokratik bir yeni anayasa ile başkanlık getirilirse olur diyorsunuz.
 
M. Ünver: Adı Başkanlık veya Cumhurbaşkanlığı da olsa profesyonel ugulanmalı, Mevcut yasalarla olmaz.
 
H. Ölger: Amerika modeli olabilir mi?
 
M. Ünver: Amerika modeli gelemez çünkü orada federasyon var. Amerika da 3 er bir birinden keskin bir şekilde ayrılmış durumda. Amerika da hiçbir eyalet valisini merkez atayamaz. Her eyalet kendi kanunlarını kendileri belirler, biri diğerine müdahale edemez. 
 
H. Ölger: Peki OHAL’in uzatılmasını nasıl buluyorsunuz?
 
M. Ünver: OHAL’in uzatılmasını şuanda uygun görmüyorum. KHK ile doğaya zarar verebilecek termik santrali gibi bir işletmenin çalışmasına karar verebilecek. Yargı yolu kapalı bir şekilde izin verebilecekler. Efendim şuanda sadece terör örgütlerine karşı uygulanıyor! Hayır sadece terör örgütlerine karşı uygulanmıyor. Biz biliyoruz, Çevresel ve tarihi birçok alanlarda Rant nerede varsa bu KHK ile uyguluyorlar. 
 
H. Ölger: Peki, Kılıçdaroğlu geçen haftalarda “Bizi Mecliste takip edin” diyordu. CHP’nin meclisteki tutumunu nasıl buluyorsunuz. Biliyorsunuz ki her gün kavgalar var.
 
M. Ünver: Ben kavgacı biri değilim, ama gerçekten kavgayı körükleyen bir yapı var içerisinde ve AKP’li ler daha çok körüklüyor. Bakın Mecliste AKP ve MHP tarafından Milletvekillerine tehdit var. Eğer Evet oyu kullanmazsanız erken seçime gidilir diye tehdit ediyorlar. 
 
H. Ölger: Peki, Ak Partinin Başkanlık Sistemi ile ilgili hiç doğruları yok mu?
 
M. Ünver: Var elbette, şimdi orada bazı cümleler var kulağa çok hoş geliyor ama hemen altında o cümleyi refüze eden çürüten başka bir şey yazıyor. 
 
H. Ölger: Peki Terör olayları ve Suriye konusu bizi nereye götürür sonuç ne olur?
 
M. Ünver: Türkiye güçlü bir ülke, bu halk ben her zaman söylerim Anadolu toprakları insanlara sabrı öğretiyor. Bu ülke kimseye eyvallah demez, Küllerinden Anka kuşu gibi yeniden doğar. Ama lakin yazık değil mi onca canlara? Bizleri niye bu kadar çok kandırılayorlar? 
 
H. Ölger: Peki terörü bitirebilir miyiz?
 
M. Ünver: Bakın Hüseyin bey aba altından sopa gösteriyorlar. Eğer siz şunları şunları yapmazsanız iç savaş telaffuzu yapılıyor biliyorsunuz. Yani iç savaşla halkı kırmakla tehdit ediliyor. Yani Beni kimse size düşman edemez, siz kürt asıllısınız ama ben size düşman değilim. Biz çünkü aynı havayı soluyoruz, aynı gemi içerisindeyiz. Derdimiz bu ülkenin kalkınması bu ülkenin demokrasisi. Şimdi Hüseyin Bey Kürt diye ben nasıl size düşman olabilirim? Allah ırk olarak bir tek insanı yaratmış, şimdi biz bu kadar dindarlıktan bahsedeceğiz ondan sonra insanların bir birine kinle bakmasını hoşça göreceğiz öylemi? 
 
H. Ölger: Peki, son olarak şunu sorayım. Merih Ünver resmi olarak Siyasete girecek mi?
 
M. Ünver: Merih Ünver hiçbir zaman siyasetten ayrılmadı ki, ben şuanda resmi olarak Cumhuriyet Halk Partisi üyesiyim. Ve bana bir görev verildiği zaman bunu seve seve yerini getiriyorum. Ayrıca ben çalışmaktan yorulan bir insan değilim. Ben halkı ziyaret ediyorum gitmem gereken yerlere gidiyorum sürekli halkın içerisindeyim. Siyasetin bana verdiği bir misyon böylelikle ben zaten siyasetin içerisindeyim. İlla şu koltukta oturayım diye bir derdim yok. Benim tek derdim halkımın yüzünün gülmesidir. 
 
H. Ölger: Merih hanım röportaj için çok teşekkür ederiz.
 
M. Ünver: Ben teşekkür ediyorum. İnşallah güzel günler gelir. Sizlere de başarılar diliyorum.