Ahmet Ertuğrul Tekrar Başkan

Ahmet Ertuğrul Tekrar Başkan
Ahmet Ertuğrul, CHP Kongresinde Tekrar Başkan Seçildi

 Cumhuriyet Halk Partisi Karaman İl Kongresi Cumartesi günü Yunus Emre Konferans salonunda gerçekleşti. Genel Başkan yardımcısı Gürsel Tekinʹin de katıldığı Kongrede 103 delege oy kullanırken 3 oy geçersiz sayıldı.

Tek liste halinde kongereye giren CHP Karaman İl Teşkilatı Ahmet Ertuğrul ile yola devam kararı aldı.

İşte İl Yönetiminin Yeni Listesi:

YÖNETİM KURULU ASİL ÜYELERİ

BAŞKAN: AHMET ERTUĞRUL
1- Selman AK
2- Mevlüdiye AKDAŞ
3- Mehmet Fatih ATİK
4- Bayram COŞKUN
5- Ahmet ÇELİK
6- Alp DİNÇER
7- Hayri DİNLER
8- Erdal ERTÜRK
9- Ömer HARMANİZİ
10- Mustafa KAYA
11- Kuddusi KURT
12- Ahmet ÖZTOPRAK
13- Hasan Tahsin SELVİ
14- Dilek SESAL
15- Halil SEZERER
16- Ülkan ŞANLITÜRK
17- Osman ÜNSAL
18- Ali ÜNÜVAR 
19- Yaşar ÜNVER
20- Duran YILMAZ


İL DİSİPLİN KURULU ASİL ÜYELERİ

1- Osman ASRAK
2- Mehmet ÇÖLMEK
3- Firdes EGE
4- Zehra HARMANİZİ
5- Mehmet HARMANKAYA
6- Fevzi KOÇAKLI
7- Ömer Faruk KÜÇÜKALPELLİ
8- Halit MUT
9- İbrahim TAHTABAŞ

KURULTAY DELEGELERİ

1- Ahmet ERTUĞRUL
2- Mustafa Cem KAĞNICI
3- Şifa Şahin YILMAZ
4- Fadime ÖZMEN


Kongrede Konuşma yapan Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, 28 Şubat sürecinde zulüm gören tek kişinin rahmetli Necmettin Erbakan olduğunu söyledi. 
Partisinin il kongresine katılmak üzere Karamanʹa gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Yunus Emre Konferans Salonuʹnda yapılan CHPʹnin İl Kongresiʹnde konuşan Tekin, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçʹın 28 Şubat süreciyle ilgili yaptığı açıklamalar hakkında değerlendirmelerde bulundu. Tekin, "28 Şubatʹta evet bir mağduriyet vardır. Gerçekten millet iradesi gasp edilmiştir, buna hiç itirazımız yok. Ama burada gasp edilen, burada zulüm gören sadece rahmetli
Necmettin Erbakan ve arkadaşlarıydı. Sayın Arınç ve iktidar yetkililerinin hiçbir tanesi Erbakanʹın arkasında kalmış, durmuş değil. Tam tersine Sayın Erbakanʹın bir deyimi vardı. Bunu sizlerle paylaşmak istiyorum. ʹBunlar 28 Şubat ürünü ve kendi mizahi deyimiyle arka kapıdan kaçanların partisiʹ demişti. Keşke Sayın Erbakan yaşadığı dönemde 28 Şubatʹla hesaplaşabilseydik. O zaman daha net anlaşılırdı. Erbakan yaşarken niçin 28 Şubat süreci açılmadı. Onu da sizlerin takdirinize sunmak istiyorum" dedi. 

"BU TABLONUN PARLAMENTOYA DA YANSIMASINI ARZU EDİYORUM" 
Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, kongreye iktidar ve muhalefet partilerinin temsilcilerinin katılmasından dolayı mutluluk duyduğunu belirterek, bu tablonun parlamentoya da yansımasını arzu ettiğini söyledi. Tekin, "Burada farklı siyasi partilerin, farklı sivil toplum örgütlerinin bir arada olmasının ne kadar önemli olduğunu, Karamanʹda nasıl bir siyasi iç barışın olduğunun en önemli göstergelerinden bir tanesidir. Umut ediyorum ki Ankara siyaseti de, Karamanʹdaki bu tabloyu örnek alır diye
düşünüyorum" diye konuştu. 
Siyasetin görünen ve görünmeyen mecraları olduğunu söyleyen Tekin, "Bizi bire bir ilgilendirmese de en çok ilgilendiren gündemi meşgul eden konulardır. Özellikle son 2 yıla baktığımızda adeta televizyonlarımız ve gazetelerimiz her gün şok haberlerle karşı karşıyayız. Dünyanın olağanüstü dönemlerin yaşandığı yerler hariç, dünyada her gün üst üste 5 şok haber görme imkanımız olmaz. Ama bizim ülkemizde bir algı ve alışkanlık haline geldi. Eğer o gün televizyonlarda bir şok haber yoksa sanki hiçbir şey yokmuş
gibi bizler de bununla geçiştirmeye çalışıyoruz. Son 2 yıldır ne yazık ki o şok haberlerle karşı karşıyayız. İşte Balyoz planı, darbe planı şunlar, bunlar tamam. Ülkede hukuk sistemi var. Hukuk zemini içerisinde tabii ki bunlar yürüsün. Ama iktidarın görmesi gereken toplumun asli görevidir. Bunlar öyle her akşam bir dizi gibi tartışılacak konular değil. Eğer bir yerde savcılık soruşturma başlatmış ise normal demokratik ve hukukun işlediği bir ülkede o olay tartışılmaz, konuşulmaz. Çünkü hukuken bir
soruşturma safhasındadır. Soruşturma safhasında olan bir olayı daha tutuklanmadan, soruşturma başlamadan gazetelerimiz isimleri afişe ediyor, yargılıyor, hatta cezaevini tarif ediyor. Şimdi böyle bir adalet sistemi olabilir mi? Böyle bir sistemde siz adaletli bir yargılama çıkar mı, buna inanıyor musunuz? Mümkün olabilir mi? Bizim burada iktidara çağrımız şu. 2010 yılı da dahil olmak üzere CHPʹnin 15ʹe yakın kanun teklifi var. Bu kanun tekliflerinin tamamı Evren döneminde getirilen anti demokratik
uygulamalar. Diyoruz ki eğer gerçekten bu konuda bir rahatsızlığınız varsa darbe konusunda, darbe dönemiyle ilgili gelin bunları değiştirelim. Ama ne yazık ki tamamı iktidar tarafından reddedildi. Genel kurula indirilmedi" diye konuştu. 

"TÜRKİYEʹNİN BİRLİĞİ VE BÜTÜNLÜĞÜ HEPİMİZİN SİYASAL İDEOLOJİSİNİN ÜSTÜNDE OLMALIDIR"
Türkiyeʹde çok ciddi bir iç barış sorunu bulunduğunu ifade eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, "Komşu ülkelerimizle çok ciddi sorunlarımız var. Siz basına, televizyonlara yansımayabilir bunlar. Ama her an, her dakika, her gün komşu ülkelerimizle bir savaşa girebilecek durum içerisindeyiz. Bunu Sayın Başbakan, Sayın Dışişleri Bakanı da çok açık ve net ifade ediyor. Sabrımız taştı. Gereğini yapmazsa, gereğini yaparız. Tampon bölge oluşturuldu şu anda. Yani sınır komşumuz olan Suriye ile aramızda
bir tampon bölge oluştu. Bu tampon bölge herhalde hepimize çok şey hatırlatır diye düşünüyorum. Tampon bölge Irakʹla başlamıştı, Saddam döneminde. O tampon bölge sistemi Irakʹı parçaladı ve bir buçuk milyon Müslüman insan hayatını kaybetti. İç barış gelecekti, demokrasi gelecekti. Bunun için yapılmıştı. Irakʹta şimdi üçe bölünecek söylentileri var. Halen iç barış ve demokrasi gelmedi. O demokrasi ve iç barışı getireceğim diyenler nerede şimdi? Petrol kuyularının üstüne kondular. Sayın Başbakan Arap
coğrafyasını dolaşıp geldikten sonra ʹkomşularımızla sıfır ilişkilerimiz varʹ dedi. Cumhuriyet Halk Partisi olarak çok mutlu olduk. Komşu ülkelerimizle birbirimize çok benzeyen ülkeleriz. Şimdi bu kadar birbirine benzeyen ve kültürel bütünlüğü olan ülkelerle böyle bir savaşa değecek, husumet hale sokacak durum kimin ne haddinedir. Böyle bir şey olabilir mi? İranʹla bizim ne sorunumuz olabilir. İran gibi bir ülke Türkiye Başbakanını 24 saat orada bekletti. Böyle bir dış politika anlayışı olabilir mi? Yani
kısacası içerde de, dışarıda da keşke sevgili Başbakanʹın ve iktidar yetkilileri söylediği gibi olsa en çok biz mutlu oluruz. İç barışımızda da çok ciddi sorun var, dış barışımızda da çok ciddi sorunlar var" dedi.