Karaman Milletvekili ve Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Başkanı Lütfi ELVAN, Öğretmenler günü vesilesiyle bir kutlama mesajı yayınladı.
ELVAN mesajında, “Eğitim alanında çok hızlı ve baş döndürücü gelişmelerin yaşandığı ülkemizde, gençlerimize ve yavrularımıza daha nitelikli ve etkili eğitim hizmeti sunabilmek için en büyük görev, elbette ki baş tacımız sevgili öğretmenlerimize düşmektedir. Ayrıca insana yapılan yatırımların başında eğitim ve öğretim faaliyetlerinin geldiğini unutmamamız gerekmektedir. Eğitim kalitesinin daha da artırılması ve bu alanda mevcut olan sorunların giderilmesi konusunda son yıllarda çok ciddi çalışmalar yapılmış ve özellikle Milli Eğitime ayrılan bütçe diğer kurumların çok önüne geçmiş, ülkemizde okulu ve öğretmeni olmayan köy ve yerleşim yeri kalmamıştır.
Geleceğini düşünen ve yatırımını insan odaklı bir bakış açısıyla değerlendiren devlet anlayışının en önemli unsurlarından birisi, eğitim hizmetlerinin gereği gibi yerine getirilmesidir. Eğitimli insan ülkesine, milletine ve toplumuna hizmet etme konusunda diğerlerine göre daha bilinçli olan insandır. Eğitim ve öğretim hakkı insanların vazgeçemeyeceği temel bir haktır. Etkin, kaliteli ve uygulanabilir bir eğitim sistemi, nitelikli bir toplumun en önemli şartıdır.
Bütün bu gelişmeler ile alınan mesafeler elbette ki insan odaklı, özverili, bilgi ve tecrübesi yetkin eğitim gönüllülerinin yani öğretmenlerimizin gayretleri ile olmaktadır. Onlarsız bir eğitim sistemi düşünmek suyu olmayan bir barajın varlığı kadar abestir.
Bu duygu ve düşüncelerle, yavrularımızın her türlü bilgi ve beceriyi edinmelerinde, ülkesine ve milletine hizmet aşkıyla dolu beyinler yetiştirilmesinde, fedakârca çalışan Öğretmenlerimizin Öğretmenler Gününü tebrik eder, başarılı çalışmalarının devamını dilerim.” dedi.
KAMİL UĞURLU’NUN ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI
Karaman Belediye Başkanı Dr. Kâmil Uğurlu, 24 Kasım Öğretmenler günü olması sebebiyle bir mesaj yayınladı. Uğurlu mesajında; “Bize yıllarca emek veren öğretmenlerimize ne yapsak, ne kadar övgüde bulunsak azdır. Öğretmenlik mesleği fedakârlık isteyen bir meslektir. Öğretmenlik, belki maddi tarafı ile değil ama manevi yönüyle en büyük tatminin yaşandığı, yaşanması gereken kutsal bir misyondur. Aydınlık Türkiyeʹnin oluşturulması ve eğitimimizin en üst seviyeye ulaşmasında öğretmenlerimiz, eğitim sistemimizin temel yapı taşlarıdır. Türkiye, 20 milyon öğrencisiyle genç ve dinamik bir toplumdur. Bu itibarla eğitim ve öğretim, Türkiyeʹnin en fazla önem verdiği konulardan biridir. Bu bilinç içerisindeki devletimiz, çocuklarımızın yetiştirilmesi konusunda hiçbir fedakârlıktan kaçınmamaktadır. Yapılan çalışmalarla öğretmenlerimizin daha iyi yerlerde olacağı inancındayım. Çocuklarımızın iyi bir yurttaş, ülkesine yararlı bir vatandaş olarak yetiştirilmesi konusunda üstlendikleri büyük sorumluluğu, fedakârlıkla yerine getiren tüm öğretmenlerimize bu kutsal görevlerinde başarı dileklerimi, sevgi ve saygılarımı sunar, öğretmenler gününü kutlarım." dedi.
İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ SEBAHADDİN ALTUN’UN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI
Bugünü; Dünya Lideri Başöğretmen Ulu Önder Atatürk’ün Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul ettiği önemli bir gün olduğu için Öğretmenler Günü olarak kutlamaktayız.
Bir lider ki millet olarak çok sevdiğimiz ve saygı duyduğumuz askeri üniformaları ile askerliğin en ince noktalarına kadar gereğini yerine getirmiş, millet ile el ele vererek ülkemizi düşmanlardan kurtarmış, daha sonra üniformalarını çıkarıp sivil elbiselerini giyerek kara tahta başına geçmiş ve ikinci bir Kurtuluş Savaşını yani cehaletle savaşı başlatmıştır. Bu nedenle 24 Kasımların önemi çok büyüktür.
Öğretmen, ruh dünyamızın mimarı, eğitim davasının yapıcı ve en esaslı unsuru, eserine kıymet biçilemeyen sanatkâr… Öğretmen, insanı topluma ve geleceğe hazırlayan en önemli eğiticidir. Bilgiyi, öğrenmeyi, elde etmeyi ve onu kullanmayı öğreten odur. İdareciler, siyasetçiler, fikir ve düşünce dâhileri, bilgin ve yüksek girişimciler ilk defa onun elinde yoğrulur. Toplumun, insanın ve eğitimin hamurunda onun eli vardır. O, her türlü erdemin taşıyıcısıdır.
Değerli Meslektaşlarım,
Ülkemizin her yönden gelişmesi sizlerin elindedir. Çünkü sahip olduğumuz genç ve dinamik nüfusu işleyecek, cevherleri bulup ortaya çıkaracak ve ülke hizmetine sunacak, sizlersiniz.
O halde çocuklarımızı ve gençlerimizi, özgür düşünen, bağımsız karar verebilen, yeniliklere açık, özgüven sahibi, problem çözme yeteneği gelişmiş, bilim ve teknolojideki gelişmeleri yakından izleyen, bunun da ötesinde bilim ve teknolojiyi üretebilen bireyler olarak yetişmelerine özen göstermeliyiz.
Bu duygu ve düşüncelerle, Demokratik ve Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin mimarı ve kurucusu Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ü, neslimizi aydınlatmak uğruna şehit düşen bütün öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Ülkemize ve Milli Eğitime uzun yıllar hizmet etmiş emekli öğretmenlerimizin ve halen çalışan öğretmenlerimizin “24 Kasım Öğretmenler Günü”nü yürekten kutluyorum.
MHP İL BAŞKANI İSMET HATİPOĞLU “GELECEĞİMİZİM MİMARLARI ÖĞRETMENLERİMİZİN GÜNÜ KUTLU OLSUN”
Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı İsmet Hatipoğlu “1928 yılında büyük Atatürk’ün Millet Mektepleri Başöğretmenliği unvanını kabul ettiği 24 Kasım günü geleceğimizin mimarları değerleri öğretmenlerimize kutlu olsun.
Ülkemizin her yöresinde zor şartlar altında ve emeklerinin karşılığını yeterince alamayan değerli öğretmenlerimiz ile ne kadar gurur duysak azdır. Çünkü Öğretmenlerimiz içinde bulundukları şartlar ne olursa olsun karşılaştığı her zorluğun üstesinden gelme çaba ve gayreti içerisindedir. Öğretmenlerimizin gösterdiği yüksek fedakârlık ve milli heyecan her türlü takdirin üzerindedir.
Millet Mektepleri Başöğretmeni Atatürk’ün “ Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak Öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir Millet; henüz millet adını almak hakkından mahrum kalmıştır” sözlerinde ifadesini bulduğu gibi milletimizin mutlu, devletimizin güçlü olabilmesi öncelikle ve ancak Öğretmenlerimizin azim ve kararlılığı ile mümkün olacaktır. Büyük Türk Milleti’nin saygın öğretmenlerinin bunları yapacağından asla kuşkumuz yoktur.
Ülkemizin ve milletimizin içinde bulunduğu dar boğazdan, geleceğimizin mimarları değerli Öğretmenlerimizle birlikte aşacağız. Hiç şüphe yok ki Öğretmenlerimize olan ihtiyaç bugün dünden daha fazladır.
“İrfan Ordusu”nun değerli mensupları ve Milli Eğitim camiasının her kademesindeki değerli çalışanlarının bu anlamlı günlerini kutlar, şehit edilen kahraman öğretmenlerimizi şahsım ve Milliyetçi Hareket Partisi mensupları adına rahmet ve minnetle anıyorum”dedi.
AK Parti Merkez İlçe Başkanı Celalettin Güngörerʹin 24 Kasım Mesajı
Hz. Ali, öğretmenliğin paha biçilmez değerini en kısa ve etkili biçimde, “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.” diyerek ifade etmektedir.
Eğitim, ulusal kalkınmayı meydana getiren ve kalkınmanın devamlılığını sürdüren en büyük etkendir toplum hayatında… İnsan, hayatının her döneminde, eğitim ve öğretime gereksinim duyar.
“Ülkemizi gerçek hedefe, gerçek mutluluğa kavuşturmak için iki orduya ihtiyaç vardır: Biri vatanımızı kurtaran asker ordusu, diğeri milletimizin geleceğini yoğuran irfan ordusudur.” diyor Atatürk.
Öğretmenler geleceğimizin mimarlarıdır. Dünyamız bir güç yarışında, bu yarışı iyi eğitilmiş insan gücü daha fazla olan milletler kazanacaktır. Çağımız bilgi ve teknoloji çağıdır. Bilgiyi, teknolojiyi yakalayamayanlar hem ekonomik, hem kültürel, hem de siyasal alanda bu yarışta geride kalacaklardır. Bu yarışta en büyük sorumluluk ve görev de öğretmenlere düşmektedir. Öğretmenlerimiz sayesinde medeni dünyada hür, onurlu ve saygın bir toplum olarak yer almaya devam edeceğiz. Her zaman ve her şartta, Cumhuriyetin kendilerine yüklediği görev ve sorumlulukların bilinciyle hareket eden öğretmenlerimize, ayrı bir değer ve önem verileceğine, yüce hizmetlerinin karşılığı olarak her şeyin en iyisine layık görüleceklerine inancım sonsuzdur.
Başta, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ebediyete intikal etmiş olan öğretmenlerimizi rahmet ve saygıyla anarken, bütün öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü"nü kutlarım.
EĞİTİM BİR-SENʹİN 24 KASIM MESAJI
İnsanlar doğar, büyür, yaşar ve ölürler. İnsanların ilk yaşamsal ihtiyaçlarını anneleri karşılar. İnsanı dünyaya getiren anne, özbakımını karşılayıncaya kadar onun tek dayanağıdır. Öğretmenler ise, sosyalleşmek suretiyle toplumsal yaşama katılma ve yaşamın bir kıyısından tutunmaya çabalama süreci içerisinde, toplumun sahip olduğu birikimi aktararak insanı yetiştirir ve ona toplum içerisinde bir rol ve statü kazandırır. Fert fert bireylerden toplumu doğurmak bakımından öğretmenin görevi ikinci bir anneliktir. Bu manada öğretmenlik, annelik kadar kutsaldır. Toplumsal algı, öğretmenliğin bu manevi değerinin hep farkında olmuştur.
Öğretmenlerimiz öğretme sürecinde öğrencilerine karşı insani ve vicdani yönlendirmelerin etkisiyle ücret karşılığı yapılan bir işin hakkını vermenin çok daha ötesinde bir fedakârlık ortaya koyarak çalışmaktadırlar. Öğrencilere karşı ortaya konulan fedakârlıklar bir aydın sorumluluğudur. Ancak öğretmenlerimiz, ülkemizde öğretmeni önemseyişin sadece lafta oluşu dolayısıyla eşinden, çocuklarından, saygınlığından ve yaşam düzeyinden de fedakârlıkta bulunmak zorunda kalmaktadır. Türkiye’yi yöneten idarecileri yetiştiren öğretmenler, Öğretmenler Günü’nde bir iki güzel cümle ve bir kuru teşekkürle yâd edilmekte; yöneticilerimiz, öğretmenlerin sorunlarını çözecek, özellikle ekonomik anlamda öğretmenin tüm hassasiyetini eğitim hizmetine odaklamasını sağlayacak bir rahatlamaya vesile olacak adımları atmaktan imtina etmektedir.
Öğretmenin malzemesi insandır. İnsanı işleyen bir sanatkârın mesleki hassasiyetinin ve haysiyetinin öncelenmesi, toplumun geleceğinin garanti altına alınması demektir.
Toplumların uygarlık düzeyi, öğretmene verdiği değerle ölçülür. Öğretmenlerimizin bir türlü çözülemeyen sorunlarına ve maddi sıkıntılarına bakılacak olursa, uygarlık düzeyimizin pek de yüz güldürücü olmadığı ortadadır.
Başta öğretmenler olmak üzere eğitim çalışanlarının onlarca sorunu bulunmaktadır. Eğitim-Bir-Sen olarak Milli Eğitim Bakanlığı’nda en çok üyeye sahip sendika sıfatıyla eğitim çalışanlarını temsilen katıldığımız Kurum İdarî Kurulu toplantılarında, çalışanların talep ve beklentileri doğrultusunda çözüme ilişkin yol gösteren, tavır ortaya koyan bir yaklaşımla eğitim çalışanlarının yaşadığı sorunların, çözümlenmesi mümkün sorunlar olduğunu ortaya koymuş bulunmaktayız. Kurum İdarî Kurulu’nda imza altına alınan hususlar, Milli Eğitim Bakanlığı ve Hükümet tarafından yeterince sahiplenildiği ve çözüme ilişkin samimi çaba gösterildiği takdirde, eğitim camiasında zihinleri çokça meşgul eden, mağduriyetlere neden olan pek çok sorunun çözüleceğine ve böylece eğitim camiasını rahatlatacağına inanıyoruz.
Öğretmenler Günü vesilesiyle, spesifik olarak Milli Eğitim Bakanlığı çalışanlarını ilgilendiren ve 2009 ve 2010 yılı Kurum İdarî Kurulu toplantılarında çözüme ilişkin mutabakata vardığımız hususlardan henüz düzenlemeye dönüşmeyen kimi konuları, ayrıca kamu çalışanlarının genelini ilgilendiren ve Konfederasyonumuz tarafından Toplu Görüşmelerde mutabakat altına alınan ve henüz düzenlemeye dönüşmeyen kimi konuları dile getirmek ve kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz.
- Öğretmen açığı sorunu eğitimin toplam kalitesini olumsuz etkileyen bir sorun olarak devam etmektedir. Bugün bakanlık verilerine göre 150 bin öğretmene ihtiyaç bulunmaktadır. Buna karşın atama bekleyen 350 bin öğretmenimiz, bu Öğretmenler Günü’nü de kara tahta başında idrak edememenin üzüntüsünü yaşamaktadır. Öğretmen açığı sözleşmeli, vekil, ücretli öğretmen alımıyla kapatılmaya çalışılmaktadır. Sözleşmeli öğretmenlerimiz, kendilerini güvende hissetmemekte, kadrolu öğretmenlerin sahip olduğu kimi haklardan mahrum oldukları için ikinci sınıf öğretmen algısıyla karışık bir zihinle eğitim hizmeti vermeye devam etmektedirler. Sözleşmeli öğretmenler mutlaka kadroya geçirilmelidir. Bölgelerarası öğretmen dağılımındaki adaletsizliği gidermeye yönelik, zorunlu hizmet alanlarındaki eğitim kurumlarında görev yapan eğitim çalışanlarına zorunlu bölge hizmet tazminatı ödenmelidir.
Öğretmen açığı, atama bekleyen öğretmenler, bölgelerarası öğretmen dağılımındaki adaletsizlikler, sözleşmeli öğretmenlik gibi konular, 18. Milli Eğitim Şûrası’nda sendikamız tarafından hassasiyetle gündeme getirilmiş ve önergemizle “Öğretmenliğin gelir düzeyi ve statüsünün yükseltilmesine dönük çalışmalara hız verilmeli; öğretmen istihdamında kadrolu, sözleşmeli, ücretli, vekil öğretmenlik gibi farklı uygulamalara son verilerek tüm öğretmenlerin kadrolu öğretmen olarak istihdamı sağlanmalı; mevcut sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilmeli; öğretmen açığını kapatmak için 150.000 kadrolu öğretmen ataması yapılmalı ve katkı düzeyi yüksek öğretmenler ödüllendirilmeli ayrıca zorunlu hizmet alanlarındaki eğitim kurumlarında görev yapan eğitim çalışanlarına zorunlu bölge hizmet tazminatı ödenmelidir” şeklinde karara dönüşmesi sağlanmıştır.
- Öğretmenlerin mesleki gelişimlerini teşvik ve mevcut mesleki düzeylerini değerlendirme sadedinde getirilen Kariyer Basamaklarında Yükselmeye dönük düzenleme ortada kalmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı doğrultusunda kariyer basamaklarında yükselme ile ilgili yasal düzenleme yapılarak, bir an önce yeni bir sınav yapılmalıdır. Ayrıca 2005 ve 2006 yıllarında yapılan sınavlarda başarılı olup uzman öğretmenlik unvanı verilmeyen öğretmenlere de, mahkeme kararları beklenmeden uzman öğretmenlik unvanı verilmelidir.
- 18. Milli Eğitim Şûrası’nda sendikamızın önerisi doğrultusunda benimsenen tavsiye kararının gereği yerine getirilerek eğitim çalışanlarına ödenmekte olan ek ders ücretleri 12 TL’ye çıkarılmalıdır.
- Okul yöneticilerinin 6 saat derse girme zorunluluğu uygulamada büyük sıkıntılara neden olmaktadır. Bu düzenleme, ‘6 saate kadar derse girer’ şeklinde değiştirilmelidir.
- Öğretmen ve yöneticilere mesleki gelişimlerini sağlamak amacıyla uzaktan veya örgün eğitim yoluyla lisansüstü eğitim imkânı sağlanmalıdır.
- Öğretmenlerin ve eğitim yöneticilerinin lisansüstü eğitim görmeleri teşvik edilmeli, lisansüstü eğitimini tamamlayanlar ödüllendirilmeli; daha önceleri uygulamada olan yüksek lisans yapmış olanlara yüzde 25, doktora yapmış olanlara ise yüzde 40 fazla ek ders ücreti ödeme uygulamasına yeniden geçilmelidir.
- 18. Milli Eğitim Şurası’nda benimsenen “Eğitim çalışanlarına Öğretmenler Günü’nde bir maaş ikramiye verilmesi” kararının gereği yerine getirilmelidir.