1966 yılından beri saatçilikle uğraşan ve Konya’da tek kalan antika saat tamircisi 67 yaşındaki Ahmet Sami Kalaycı, eski mesleklerin çoğunun ortadan kalktığını söyleyerek, gençlerin mesleklerine sahip çıkmasını istedi. Kalaycı, “1966 senesinden beri çıraklık ve kalfalık yaptım. 1975 senesinde ise dükkan açtım. 1975 senesinden beri bu meslekteyim ve severek yapıyorum. Eskiyle fazla uğraşan yok. Antikalarla uğraşıyorum. İsmi saat olsun ne olursa olsun hepsini yaparım. İsmi saat olsun, pillisi, eskisi, yenisi hepsini tamir ederiz. Genelinde biz antikayla uğraşırız” dedi.
Tamir ettiği en eski saatin 1520 yılına ait olduğunu söyleyen Kalaycı, "1520 yılında yapılmış ağırlıklı bir saat sadece akrep var, yelkovan sistemi yoktu. O zaman uçak mı vardı, tren mi vardı, vapur mu vardı. Zaman kaybolmasın yeter. Sadece akrep vardı, saatte yelkovan yoktu, ağırlıkla çalışır" diye konuştu.
"Atalarımıza yapılmış saatleri görünce iftihar ediyorum"
Gençlere tavsiyelerde bulunan Kalaycı, "Gençlere diyorum ki saat alın yapın kırın gelin. Yani bizim meslek okumayla olmaz, bakmayla olur, biraz kabiliyet olacak, merak olacak. Merak olmazsa hiç bir şey olmaz. Her meslekte öyle severek yapacaksın, isteyerek yapacaksın. Severek yapmazsan zaten başarılı olamazsın. Sonra eskiye baktığın zaman neyi hatırlıyorsun, atalarımıza yapılan saatleri. Mesela buradaki saatlerin bazıları Osmanlı rakamlı, Osmanlı’ya yapılmış, atalarımıza yapılmış saatleri iftihar ediyorum. Avrupa bir ara bize hizmet etmiş" ifadelerini kullandı.
"Antikayı çocuk sever gibi seveceksin"
İş yerinde bulunan en eski duvar saatinin 1840, cep saatlerinin de 1600-1700 yıllarında yapılan saatler olduğunu kaydeden Ahmet Sami Kalaycı, antika saat alacaklar için önerilerde bulunarak, "Bugün 400 liraya da olan saatler var, 40-50 bin liraya olan da var, çeşidine göre. Antikayı şöyle kutunun içine koyacaksın, çocuk sever gibi seveceksin. Böyle 25-30 yaşındaki delikanlı gibi kullanmaya kalmayacaksın onu. Kadranına dikkat edeceğiz o porselen olacak ve tek çatlak ve atık olmayacak üzerinde. Bugün porselen tabak düştüğü zaman çatlar mı? Çatlar ya da atar. Onlarda o olmayacak. Dünya genelinde tutulan Osmanlı’dır. Osmanlı’nın kabı 3 kaplı, 4 kaplı olanları var. Dış kabı bağ olan var, dış kabını tombak dediğimiz altınla civanın erişiminden yapılan kaplama var. Altın olanı var gümüş olanı var. Ama biz de çok tutulanlar, kaplumbağa kabı olanlar var. Bağ deriz ona, onlara güzel tutulur ve Osmanlı’ya yapılmış olacak, biraz daha değer kazanıyor onlar" dedi.
"Gençler mesleğimize sahip çıksın"
Eski mesleklerin bir bir yok olduğunu ifade eden Ahmet Sami Kalaycı, "Gençler mesleğimize sahip çıksın. Gençler bütün eski mesleklerin hepsine sahip çıksın. Birçok eski meslek kaybolmak üzere değil mi? Aslında bazı mesleklere devletinde sahip çıkması lazım. Yani şu anda biz saatçiliği iyi kötü götürüyoruz da eski mesleklerden çoğu bitmek üzere" şeklinde konuştu.
Saat ustası Kalaycı, Konya’da antika saate ilginin çok olduğunu anlatarak, "Hakikaten gençlerde eskiye karşı ilgi çok olmaya başladı. Güzel bir şey ama eskiden çöpe atılıyordu bunlar. Benim çıraklık dönemimde, kalfalık dönemimde bunların hepsi çöpe gidiyordu, eritiliyordu. Altını sarrafa gidiyordu. Gümüş olanı kuyumcuya gidiyordu, hep eritiliyordu. Ama şimdi değerlendi. Öyle bir merak var ki aklın durur ama iyi bir şey geçmişimize sahip çıkıyoruz. Ya ben bunları gördükçe dedelerimi hatırlıyorum" dedi.