8 Mart Kadınlar Günü Mesajı

8 Mart Dünya Kadınlar günü için protokol mesaj yayınladı işte o mesajlar
 İL GENEL MECLİS BAŞKANI MUSTAFA BAYIRIN KADINLAR GÜNÜNÜ KUTLADI

8 Mart’ın Dünya Kadınlar Gününün Yurdumuzda kutlanması ve uluslararası düzeyde kabul görmesi 1970’lere rastlasa da, bu tarihe kaynaklık eden olay 1800’lü yılların ortasına rastlamaktadır. Kadınlar için bir bilinçlenme ve dayanışma günü olarak da bilinen” 8 Mart Dünya Kadınlar Günü” tüm dünyada kadınların eşitlik, kalkınma ve daha huzurlu bir hayat özlemleri ile isteklerini dile getirdikleri bir gün olarak kutlanmaktadır.

Bu nedenle; kadınlarımızın toplumsal hayatta kendilerini daha iyi ifade edebilmeleri, bilimde, sanatta, siyasette kısacası her alanda daha etkin rol almaları toplumsal kalkınmamıza hız verecektir. Günümüz toplumlarında, gelişmişlik düzeyinin en önemli göstergelerinden biride; o toplumdaki kadınların özgürlüğü, saygınlığı, üretim ve yönetimdeki yeri ile ölçülmektedir. Geçmişten günümüze baktığımızda Türk kadını tarihimizin her evresinde toplumsal hayatımızın, millet ve devlet yapımızın odağında yer almış, feragat ve fedakârlıkların en yücesini yapmışlardır. Kurtuluş Savaşında; kanını, canını, emeğini ve evladını memleketin kurtuluşuna ve bağımsızlığına adamıştır. Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk “Dünyada hiçbir milletin kadını, milletini kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadınından daha fazla çalıştım diyemez” veciz ifadesiyle Türk kadının feragat ve fedakârlığını övmüştür. Şiddete maruz kalan kadına ilişkin yasal düzenlemeler çok kısa bir zamanda meclisimizde kanunlaşarak Türk Toplumunun Türk kadınına vermiş olduğu değer bir kez daha ortaya çıkacaktır. En yüce varlık olan kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar gününü kutluyor, huzur ve barışın hâkim olduğu bir dünya diliyorum.

 

 

 “KADINLARIMIZ TOPLUM HAYATIMIZIN DİNAMİĞİDİRLER”

Karaman Belediye Başkanı Kâmil Uğurlu, kadınlarımızın aile kurumumuzun temel taşı, sorumluluk sahibi ve geleceğimiz olan nesilleri geliştiren müstesna varlıkları olduğunu bildirdi.

8 Mart Kadınlar Günü dolayısıyla yazılı bir mesaj yayınlayan Başkan Uğurlu, Türk toplumunun var olduğundan bu yana her zaman kadınları baş tacı ettiğini ve onlara değer verdiğini belirtti. 

Kadınlarımız için ne yapılırsa yapılsın onların aileleri, eşleri ve çocukları için yaptıklarının bedelinin karşılanamayacağını ifade eden Uğurlu, şunları kaydetti: 

“Kadınlarımız toplum hayatımızın dinamiğidirler. Her yerde onlar vardır. Evde ev hanımıdır, anadır, eştir. Fabrikada işçi, tarlada ırgat. Bir büro elemanı, başarılı bir iş kadını veya yönetici. Kadınlarımız aile kurumumuzun temel taşı, sorumluluk sahibi ve geleceğimiz olan nesilleri geliştiren müstesna varlıklardır. Günümüzde ülkelerin gelişmişlik değerleri ölçülürken kadına verdiği hak ve özgürlükler, anayasal haklar ön plana çıkmaktadır. Kadınlarımızın tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de toplumda yaşadıkları bir çok sorunlar vardır.”

Haber bültenlerinde kadına şiddet haberlerini sık sık üzülerek izlemekte olduklarını, bunların önüne geçmenin tek yolunun eğitim ve kadınlara sahip oldukları hakların en iyi şekilde anlatılmasının olduğunun altını çizen Uğurlu:

“Karaman Belediyesi olarak kadınlarımızın aydınlanması, meslek sahibi olması, kültürel ve sosyal faaliyetlerin içinde daha fazla rol almaları için bir çok etkinliklere imza attık. Kadınlarımızın faydalandığı bir kültür merkezi oluşturduk. Bu merkezin içinde kadınlarımız ve genç kızlarımız çeşitli meslek kursları görmekte, sosyal projelerin içinde yer almaktadırlar. Ayrıca sık sık kadınlarımıza yönelik söyleşi ve konferanslar düzenlenmektedir. Kentin çeşitli bölgelerine kültür merkezi yapma çalışmalarımız sürmektedir. Onlar için ne yapsak yeterli değildir. Bizler kadınlarımızın hak ettiği yere gelebilmeleri için onlarla birlikte mücadele etmeye varız. Bu duygular içinde tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum” dedi.

 

 

Türk Eğitim-Sen Karaman Şube Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet SERİN 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısı ile bir kutlama mesajı yayınladı. Mesaj şöyle:

‘’Toplumun yarısını oluşturan, huzurlu ve mutlu bir aile yapısının tesis edilmesinde, güçlü bir toplumsal yapının kurulmasında her zaman en önemli rolü oynamış bulunan, tarihimizde de büyük kahramanları dünyaya getirerek tarihin sürecinde büyük değişimlere yol açan, tarihimize damgasını vuran kadınlarımız elbette ki bizim baş tacımızdır.

8 Mart tarihi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de Kadınlar Günü olarak kutlanmaktadır. Türk Eğitim-Sen Karaman Şubesi olarak, kadınlarımızı senenin sadece belirli bir gününde değil, her gününde hatırlayarak, onlara gerekli hassasiyetin gösterilmesi gerektiğini belirtiyor, bu vesileyle başımızın tacı ve yarınlarımızın mimarı olan kadınlarımıza sağlık, huzur ve mutluluk dileklerimizle, bu anlamlı günlerini kutluyoruz.

Türk Eğitim-Sen Karaman Şubesi olarak, kadınlarımızın içtimai hayatta sosyal haklarını iyileştirmeye yönelik değişiklikler, kız çocuklarımızın eğitimine yönelik çalışmalar, kadına yönelik şiddetin önlenmesine dair çalışmalar, hukuk sistemimizde kadınlarımızı ve aileyi koruyacak düzenlemeler başta olmak üzere bu güne kadar kadınlarımız lehine yapılan iyileştirmeleri gelinen son nokta olarak görmüyor, bundan sonra da kadınlarımızın daha iyi bir hayat standardına kavuşmaları için her alanda gerekli çalışmaların ısrarla yapılması gerektiğini vurgulamaktayız.’’ denildi.

 

 

“Kamusal Alan” Yalanıyla Kadınların Tecrit Edilmesine Son Verilmelidir.

Eğitim-Bir-Sen Bayanlar Komisyonu Başkanı Cemile Önge ZÜMBÜL 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Dolayısyla bir mesaj yayınladı. Mesajında şu ifadeler yer verdi:

“8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yapılan tartışmalarda kadınların tamamının sorunlarını kapsayacak şekilde ele alınmaması ve kadınların hemcinsleri arasında eşitsizliği devam ettirecek şekilde sürdürülmesi, kadına uygulanan en büyük ayrımcılıktır.

Bugün ülkemizde kadınlar, hala çalışma hayatında ayrımcılığa tabi tutulmaktadır. Kadınları birikim ve üretimleriyle değil, görünüşleriyle değerlendiren sorunlu bakış, kadına saygı duymamakta ve adeta tek tip kadın varlığını dayatmakta, buna uymayanları ise çalışma hayatının dışına itmektedir. Kadınların sorunlarına gerçek çözümler üretmenin yegâne yolu, insan ve adalet eksenli yaklaşımları ön plana çıkarmak ve batı medeniyetinin dayatmalarına teslim olmamakla mümkündür.

Son zamanlarda artarak devam eden kadına yönelik şiddet, yine kadınların varlığını tehdit eden en önemli sorunlardan birisidir. Güç merkezli medeniyet anlayışının kadınla erkeği karşı karşıya getiren, farklı cinslerin birbirine üstünlük yarışını ve güç gösterisini tetikleyen rekabetçi yaklaşımları kadına da, erkeğe de asla huzur getirmeyecektir. Tartışmaların bitmesi; kadın ve erkeği birbirinin tamamlayıcısı gören, birbirine karşı ödev ve sorumlulukları ekseninde ele alan, hak merkezli medeniyet anlayışının bütün toplumu kuşatmasından geçmektedir.

Kadınları birikim ve üretimleri ile değerlendirmek yerine görünüşleri ile değerlendiren özürlü bakış açısı kendi görüşünü tüm toplumun görüşü gibi sunmakta ve herkesi kendi saplantılarına sadakat yarışına sokmaktadır. Din ve vicdan hürriyetini kendi kafalarındaki dar koridorlara sıkıştıran bu yaklaşım; inançları gereği başını örten kadınları eğitim ve çalışma hayatında mengeneye almış ve ürettikleri “kamusal alan” yalanıyla tecrit etmiştir.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü, kadınların sorunlarına odaklanma açısından bir fırsat olarak görürken, kadınları ve sorunlarını adeta bir güne hapseden anlayışı da sağlıklı bulmadığımızı ifade ediyor; başta kadın eğitim çalışanları olmak üzere bütün kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü, sorunlarının çözümüne vesile olması temennisiyle kutluyoruz.”

 

Memur Sen İl Temsilcisi Yunus Özdemir’in 8 Mart Dünya Kadınlar Günüyle ilgili mesajı

KADINA YÖNELİK ŞİDDET ÖNLENMELİ, AYRIMCILIK SONA ERMELİDİR

8 Mart, kadınların eşit işe eşit ücret, günde sekiz saat çalışma ve doğum izni talepleriyle 1857 yılında hakları uğruna başlattıkları eşitlik mücadelesini verdikleri gündür.

Günümüzde 8 Mart’lar, kadın sorunlarına çözüm önerilerinin, kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın kaldırılması ve kadına yönelik şiddete son verilmesi istemlerinin; bir kez daha dile getirildiği gündür.

Kadın, gerçek manada hak ettiği değere, İslamiyetʹin gelmesiyle ulaşmıştır. Memur-Sen ve bağlı sendikalarımız olarak değerler sendikacılığı yaptığımızı söylerken ifade etmeye çalıştıklarımızdan biri de budur.

Sendikacılık anlayışımız, özelde kamu çalışanlarının haklarını korumak ve savunmak genelde ise her türlü haksızlığa karşı mücadele etmek, temel insan hak ve özgürlüklerinden yana taraf olmaktır.

Bu gerçekten hareketle istatistiklere baktığımızda, kadınlar, Dünya nüfusunun yüzde 50ʹsini, yeryüzündeki toplam işgücünün ise üçte ikisini oluşturuyor. Ancak kadınlar dünya gelirinin yüzde l0ʹunu almakta ve dünyanın tüm mal varlığının yüzde 1ʹine sahip bulunmaktadır. Yaşamın bütün alanlarında, çalışma alanında, istihdamda, karar alma mekanizmalarında, politikada kadınlar nüfus oranında temsil edilmiyor. Bu yüzden en kısa zamanda temsil gücünün artırılması gerekmektedir.

Kadın istihdamını özendiren ve teşvik eden yasal düzenlemelerin tekrar düzenlenmesi ve istihdamı özendirici tedbirlerin alınması gereklidir. Kadın çalışanların erkek çalışanlardan daha az ücret aldığı birçok sektör mevcuttur. Bu ücret adaletsizliğini giderici önlemler için caydırıcı tedbirler almak gereklidir.

Çalışan kesimin büyük çoğunluğu güvencesiz bir şekilde çalışmaktadır. Sağlık sektörü, eğitim ve yerel yönetimler gibi çok sayıda kamu kurum ve kuruluşlarında taşeron çalışan sayısı artmaktadır. Bu çalışanların büyük bir çoğunluğu da kadınlarımızdır. Bu bağlamda, sözleşmeli kadroların kuvvetlendirilmesi ve arttırılması yönündeki yaklaşımlar yerine kamu hizmetlerinin kadrolu kamu görevlileri eliyle görülmesi için gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir.

Bugün yeryüzünde her üç kadından biri şiddetin değişik biçimlerine maruz kalmaya devam ediyor.

Kadının, yaşamın her alanında etkin olabilmesi için var olan eksiklikler yasalar çerçevesinde çözümlenmeli ve hukuki düzenlemeler bir an evvel yapılmalıdır. Türkiye’de uygulanan ebeveyn izinleri Avrupa’da uygulanan ebeveyn izinleriyle aynı düzeye getirilmelidir. Memur-Sen olarak, kadın çalışanlara pozitif ayrımcılık sağlanmasına yönelik çalışmalara her zaman katıldık, öncülük ettik.

Ülkelerin gelişmişlik seviyesi, ancak “kadın, erkek” eşitliğiyle ölçülür. Bu nedenle; Kadın, kamu alanında, parlamentoda, yerel yönetimlerde ve siyasi partilerin her biriminde etkin hale getirilmelidir.

Memur-Sen olarak, kadını sosyal hayattan uzak tutan, çalışma hayatının içinde yer almasını engelleyen başörtüsü yasağının kadına yönelik en büyük şiddet olduğunu düşünüyoruz.

Bir sonraki 8 Martʹa, kadınların sorunlarının çözülmüş olduğunu görerek girmeyi umut ediyor, başta kamu görevlisi çalışanlarımız olmaz üzere bütün kadınların gününü kutluyoruz.

 

 

Yaşam Haberleri