Meram Belediye Başkanı Fatma Toru’nun Bayır Diamond Hotel’de düzenlediği “Abdülhamit Han’ın İzinden Meram Atiyye-i Seniyye Projesi” basın toplantısına AK Parti Konya İl Yönetim Kurulu Üyeleri ve Meram Koordinatörleri Muzaffer Dinler, Bedriye Günaydın ve Hatice Şahin, Meclis Üyeleri ve çok sayıda basın mensubu katıldı.
“Abdülhamit Han’ın izinden gidiyoruz”
“Bugüne kadar başkalarının kaleme aldığı hikayelerde yaşamayı reddederek kendi hikayemizi yazma iradesinin mukaddimesi niteliğindeki bu tür adımlar özellikle geçmişten aldığımız birikimi, geleneği geleceğe taşıma çabalarıdır” diyerek konuşmasına başlayan Başkan Toru, gerek fiziki gerek sosyal ve kültürel belediyecilik anlamında pek çok çalışmanın altına imza attıklarını vurgulayarak, “Osmanlı İmparatorluğu döneminde Mekke, Medine ve Kudüs’te ilk belediyecilik çalışmaları başladı. O dönemde Abdülhamit Han Hazretleri’nin talimatıyla bu kutsal beldelerde belediyecilik faaliyetleri adı altında altyapı çalışmalarının yapılması, mukaddes mekanların temizliğinin yapılmasına da büyük bir önem ve itina gösterildi. Biz de ecdadımızın izinden giderek cennetmekan Abdülhamit Han’ın geleneği olan mirasını yaşatmak üzere Abdülhamit’in İzinde Atiyye-i Seniyye Projesi’ni faaliyete geçirelim istedik. Atiyye-i Seniyye; hayırlı ihsan, hayırlı işler demek” dedi.
“Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla projeyi hızlandırdık”
2017 Şubat ayında start verdikleri ancak Sayın Cumhurbaşkanımızın “Kudüs’e gidin, Kudüs’ü yalnız bırakmayın” çağrısı üzerine projeye hız verdiklerini kaydeden Başkan Toru, “Kudüs Akademi programıyla özellikle sivil halktan ve gençlerimizden bir grubu da Kudüs’e götürmek üzere çalışmalarımızı başlattık. Esasen 100 kişilik bir gruptan 6 kişiyi Kudüs’e götürmeyi planlıyorduk. Ama Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısı üzerine gelince toplumda bir farkındalık oluştu ve 2 günde 400 başvuru oldu. Akademi öğrencilerine Kudüs’ü anlatan 1,5 aylık bir eğitim sürecimiz oldu. Programda sadece Konya’dan değil Ankara’dan, İstanbul’dan, Karaman’dan, ülkemizin dört bir yanından katılımcılarımız vardı. Akademi sonunda ilginin fazla olması nedeniyle 6 kişilik kontenjanı 20’ye çıkardık ve yapılan sınavla Kudüs’e gidecek kursiyerleri belirlemiş olduk. Ayrıca meclis üyelerimiz, STK temsilcileri, basın mensupları, Abdülhamit Han Hazretleri’nin Torunu Şehzade Orhan Osmanoğlu ve Nilhan Osmanoğlu, 15 Temmuz gazimiz Şerife Boz ve eşi, Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğümüzden işçilerimizin yer aldığı heyeti buraya götürerek büyük bir hizmete imza atmış olacağız” diye konuştu.
“Harem-i Şerif’teki mekanların temizliği yapılacak”
4 günlük Kudüs programı kapsamında yapacakları faaliyetler hakkında bilgi veren Başkan Toru, “İlk olarak 60 civarında Osmanlı eserinin bulunduğu Harem-i Şerif’teki mekanların iç ve dış temizliğini yapacağız. Bu ekipteki herkes kolları sıvayacak ve temizlik yapacak. İsrail hükümetinin işgal ettiği cadde ve sokaklarda temizlik yaptığını biliyoruz. Ancak işgal edemediği, kontrol altına alamadığı, Müslümanların yaşadığı mahallelerde cadde ve sokak temizliği yok maalesef. Bizim için kutsal olan Harem-i Şerif’in de temizliğiyle ilgilenmiyorlar. Yerel halk kendi imkanlarıyla Harem-i Şerif’in temizliği ve bakımını yapmaya çalışıyor. TİKA zaman zaman bu eserlerin bakımını gerçekleştiriyor. Özellikle temizlik noktasında biz de ecdadımızın izinden giderek bu bölgedeki temizliği; Isparta’dan getirttiğimiz gül suyu ve esanslarıyla birlikte yaparak mukaddes bir hizmete hep birlikte imza atacağız” ifadelerini kullandı.
Kudüs’ün tüm semavi dinlerde kutsal bir yer olduğuna işaret eden Toru, “Kudüs, bin yıldır kesilmeyen Haçlı seferlerine maruz kalan bir İslam beldesidir. Dinimizin, maneviyatımızın, İslam aleminin beka mevzusu. Biz ülke olarak 1. Dünya Savaşı’ndan bu yana pek çok badire atlattık ve özellikle son 4 yılda da büyük badireler atlattık. Bir beka savaşı veriyoruz. Kudüs çok daha uzun süredir beka savaşı veriyor. Biz 15 Temmuz’da 27 gün hep birlikte direndik. Buradaki kardeşlerimiz 1948 yılından beri nöbet tutuyorlar” dedi.
“Vefa borcumuz var”
Kudüs’te bulunan Burj Al Lak Lak Derneği ile birlikte bu projenin çalışmalarını yürüttüklerini ifade eden Toru, “Ayrıca Harem-i Şerif’in yanında bulunan yetimhanedeki yetimlerin giydirilmesi, ayni ve nakdi yardımın yapılması, ayrıca oradaki yetimlerle birlikte bir dostluk maçı yapılması da proje kapsamındadır. Harem-i Şerif’te bin kişilik bir yemek ikramı olacak. Ev ziyaretlerinin yapılması ve dostluğumuzu geliştirme adına farklı gruplarla bir araya geleceğiz. Bu projemizi hem tarihi olarak hem de kültürel olarak çok büyük anlam ifade ediyor. Tarihe vefa borcumuz var, Abdülhamit Han’a vefa borcumuz var, İslam alemine vefa borcumuz var, oradaki kardeşlerimize vefa borcumuz var. Sayın Cumhurbaşkanımıza vefa borcumuz var. Onun ‘Kudüs’e gidin, yalnız bırakmayın’ sözleri hepimiz için yerine getirilmesi gereken bir emirdir” diye konuştu.