Bilindiği gibi 1999’da ki seçimlerde Fazilet Partisi Milletvekili Merve Kavakçı Başörtüsünden dolayı dönemin DSP Genel Başkanı Merhum Bülent Ecevit tarafından “ Bu kadına haddini bildirin” şeklinde sert bir dille protesto edilmiş ve Merve Kavakçı o günden sonra hiçbir zaman Milletvekili hakkını elde edememişti. Yani o dönemde de Halkın oylarıyla seçilen bir kişi inancından dolayı TBMM’den DSP ve ANAP Milletvekilleri tarafından kovulmuş Milli İrade çiğnenmişti.
CHP Karaman İl Başkanı Ahmet Ertuğrul yayınladığı basın açıklamasında, Halkın oylarıyla seçilen Prof. Dr. Mehmet Haberal ve Gazeteci Mustafa Balbay’ın haklarının verilmesini istediğini belirtti.
Ahmet Ertuğrul basın açıklamasında şunları belirtti;
Bilindiği gibi dün 12 Haziran 2011 Milletvekili Genel Seçimlerinin yıldönümü idi. TBMM’nin 24. dönem milletvekilleri, meclis çatısı altında iyisiyle kötüsüyle bir yıllarını tamamlamışlardır. Ancak bu dönem TBMM’de içimizi acıtan bir durum vardır. 12 Haziran 2012’de halkın oyu ile yani milli iradenin teveccühü ile milletvekili seçilen 8 milletvekili, haklarında açılan ve yargılaması devam eden davalar nedeniyle seçildikleri günden bu yana cezaevinde tutuklu bulunmaktadırlar. Bu milletvekillerinden 2’si partimiz mensubudur. İzmir Milletvekilimiz Gazeteci Mustafa BALBAY ve Zonguldak Milletvekilimiz Prof. Dr. Mehmet HABERAL, tutuklu olarak Silivri Cezaevinde tutulmaları nedeniyle meclis çatısı altında temsil görevlerini yerine getirememektedirler. Bu nedenle biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak 12–19 Haziran 2012 tarihleri arasını “Milli İradeye Özgürlük Haftası” olarak değerlendirmekteyiz.
Bugünlerde herkesin ileri demokrasiden bahsettiği bir dönemde, milletin iradesi ile milletvekili seçilmiş insanların, cezaevlerinde tutulmaları demokrasi adına kabul edilemez bir durumdur. Seçimler demokrasilerin olmazsa olmazıdır. Ama sadece seçim yapılıyor diye de demokrasiden bahsedilemez. Demokrasiden ve demokratik seçimden bahsedebilmek için halkın iradesinin tam anlamıyla parlamentoya yansıması gerekir. Saddam zamanında Irak’ta, Mübarek zamanında Mısır’da da seçimler yapılırdı ve bu diktatörler her seçimde %90’ın üzerinde oy alırlar idi. Seçim yapılıyor diye ‘Irak’ta, Mısır’da demokrasi vardı.’ diyebilir miyiz? Elbette diyemeyiz. Öyleyse milli iradenin parlamentoya eksiksiz yansıdığı rejimler demokrasidir.
Bu nedenle biz, “milli iradeye özgürlük istiyoruz”. Türk milletinin oyları ile seçilmiş tutuklu diğer milletvekilleri ile birlikte, CHP İzmir Milletvekili Mustafa BALBAY ve CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet HABERAL’ı Mecliste görmek istiyoruz. Sorumluluk taşıyanlar gereğini yapmalıdırlar,Milli iradenin parlamentoya eksiksiz yansımasının önündeki engeller kalksın, BALBAY ve HABERAL özgürlüğüne kavuşsun;Türk Milletine karşı üstlendikleri milletvekilliği görevinin gereğini önlerinde hiçbir engel olmadan yapabilsinler; kendilerine oy veren seçmenlerin ve Türk Milletinin çıkarlarını TBMM çatısı altında savunsunlar.