Türkiye ekonomisinin 2017’nin ikinci çeyreğinde yüzde 5,1 oranındaki büyüme rakamını değerlendiren KTO Başkanı Selçuk Öztürk, 2016’nın son çeyreğinde başlayan toparlanma eğiliminin, 2017 ile birlikte hızlı büyümeye dönüştüğünün görüldüğünü belirtti. Öztürk, “İlk çeyrekte elde edilen yüksek büyüme oranı, ikinci çeyrekte de artarak devam etmiştir. Referandum sonucunun, büyüme rakamlarına olumlu yansıyacağını öngörmekteydik. Ekonomide iyileşme beklentilerin artmasının yanında iç talep, kredi genişlemesi ve vergi indirimlerinin etkisi ekonomik büyümenin sürükleyicisi olmuştur. 2017’nin ilk yarısında elde edilen yüksek büyüme rakamları, hükümetimizin uygulamaya koyduğu teşvikler ve desteklerin özel sektörde karşılık bulduğunu göstermiştir. Büyümede özel sektör yatırımının, üretiminin, ihracatın, istihdamın büyük katkısı bulunmaktadır. Üreten, yatırım yapan, dünya pazarlarına açılan, istihdam sağlayan, ülkesinin büyümesinde katkısı olan tüm tüccar ve sanayicilerimizi kutluyorum. Sanayi üretimindeki hızlı artışın yanı sıra ihracat ve istihdamda canlanma sürmektedir. Ekonomik göstergeleri etkileyen tüm bu olumlu gelişmeler ile birlikte üçüncü çeyrekte daha hızlı büyüme gerçekleşeceğini öngörmekteyiz. Ekonomi yönetimimizin öncülüğünde, kamu, özel sektör birlikteliği ile Türkiye ekonomisi tüm dünyadan pozitif olarak ayrışmaya devam ediyor. Başta ABD ve AB bölgesi ekonomisinde belirsizlikler, öngörememe sorununun devam ettiği küresel ekonomide Türkiye kararlılıkla, istikrarla yoluna devam ediyor. 2016 ikinci yarısı ve 2017 başında yurt dışı kaynaklı kur spekülasyonları, not indirimleri gibi Türkiye üzerinde uygulanan küresel oyunların amacına ulaşamadığını görmekteyiz. Bu şartlarda yoluna devam eden ekonomimiz için yüksek oranda büyüme büyük bir başarıdır. Hedefimiz bu başarının sürdürülebilir olmasını sağlamaktır” dedi.
“Beklentimiz faiz oranlarının aşağı çekilmesi”
Anadolu ekonomisinin büyümeye katkısının artırılması için beklentilerinin karşılanması gerektiğini ifade eden Başkan Öztürk, ilk beklentilerinin faiz oranlarının daha aşağı seviyelere hızla çekilmesi olduğunu açıkladı. Öztürk şöyle konuştu:
“Gelişmiş ülkelerin ekonomilerinde sıkılaştırma uygulamaları gerçekçi olmamıştır. Parasal gevşeklik devam etmektedir. Bu şartlarda TL’nin değer kazandığını, FED’in faiz artırma beklentilerinin azalmasıyla dolar kurunun son bir yıldaki en düşük seviyeye gerilediğini görmekteyiz. Türkiye’nin faiz indirimi için şartlar uygundur. Geç kalınmadan bu fırsatın değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan Anadolu ekonomisinin genel beklentisi yeni bir teşvik sistemidir. İlçe bazlı teşvik sistemi Anadolu ekonomisinin performansını artıracaktır. Giderek ülke ekonomisi içinde artan ağırlığı ile Anadolu ekonomisi yeni sistem ile daha büyük büyümeye katkı sunacaktır. 2017’de gerçekleşen yüksek büyüme oranının devamlılığını sağlamalı hatta daha da yükseklere taşımak için tedbirleri uygulamalıyız. Yüzde 5 büyüme Türkiye için yeterli değildir. Anadolu ekonomisi daha fazla desteklenirse yüzde 5’in de üzerinde büyüme rakamlarına rahatlıkla ulaşabiliriz.”