MTSO Başkanı Aşut, Yönetim Kurulu Üyeleri Hakan Sefa Çakır, Ufuk Maya, Fuad Budur, Ekrem Sağlam ve Enis Hekimoğlu ile birlikte Ekim ayı olağan basın toplantısını gerçekleştirdi. Aşut toplantıda, MTSO’nun Mersin’in yüksek katma değerli ürün ihracatının artırılmasına yönelik çalışmalarını ve projelerini açıklandı.
“Mersin, birilerinin masa başı yorumu ile vizyon belirleyemez”
Sözlerine, geçen günlerde Dünya Gazetesi’nde yer alan Güven Borça’nın köşe yazısına değinerek başlayan Aşut, yazıda Mersin ile ilgili yanlış bir tespit yapıldığını vurguladı. Borça’nın, yazısında İstanbul’un ekonomik yatırımlarda doyma noktasını geçtiğini, artık İstanbul ve Marmara’ya aşırı yatırımın stratejik olmadığını, yeni ekonomi bölgeleri oluşturulması gerektiğini kaydettiğini dile getiren Aşut, “Biz bunu tam 10 yıldır söylüyoruz. ‘Doğu Akdeniz Türkiye’nin yeni Marmara’sı olmalıdır’ diyoruz. Ancak, yazarın katılmadığımız düşüncesi, Mersin ve bölgesine biçtiği kıyafettir. Mersin, yazarımıza göre Ortadoğu’nun çimento merkezi olmalıymış. Elbette Mersin bu sektörde güçlü ama kentin genel ekonomisinin hedefi ve tek vizyonu bu olamaz. Mersin birçok sektörde güçlü. Bu bize Allah’ın bir hediyesi. Mersin, birilerinin masa başı yorumu ile vizyon belirleyemez veya sanayiden, turizmden, lojistikten ve tarımdan herhangi birini diğerine feda edemez. Mersin, sektör seçimini yıllar önce Türkiye’nin ilk bölgesel yenilikçilik projesi ile çoktan yaptı. Bunu bilimsel bir şekilde ortak akılla yaptı. Biz artık sektör belirleme derdinde değiliz. Mersin’in tek bir hedefi vardır; bizim hedefimiz tüm omurga sektörlerimizde, yüksek teknolojili bir üretim, yüksek teknolojili bir hizmet ve ticaret aşamasına ulaşmaktır” diye konuştu.
“Mersin’i tanımayanlar kentimize sektörel kıyafet biçmesin”
Aşut, Mersin’in, bu hedefini gerçekleştirirken kamu, özel sektör, yerel yönetimler ve üniversitelerin dörtlü zemininde belediyecilikteki akıllı şehir kavramından sürdürülebilir çevreye, eğitimdeki yeni trendlerden tüm yaşam kalitesine bunu entegre etmeye kadar bütüncül bir yaklaşımla hareket etmesinden yola çıktıklarını ifade etti. Masa başından yapılan yorumları eleştiren Aşut, “Mersin’i tanımayanlar kentimize sektörel kıyafet biçmesin. Mersin Tarım-Gıdada, Lojistikte, Sanayide ülkemizin katma değer yaratan kentidir. Bundan dolayı şu an tek vizyonumuz, zaten oturmuş olan tüm sektörlerimizde yüksek teknolojili üretimi, hizmeti nasıl yakalarız olacaktır. Bu anlamda MTSO bu işin eğitim bacağında da üretim bacağında da alt yapı bacağında da olacaktır. Çünkü bu konu kentimizin ve ülkemizin gelecekte var olma meselesidir” ifadelerini kullandı.
Gelişmiş dünyanın bugün artık Endüstri 4.0 denen, temelinde robotik üretim, yapay zeka, bulut ve siber teknolojiler, robot-insan veya robotlar arası iletişimi olan yeni bir sanayi devrimini yaşamaya başladığına işaret eden Aşut, Türkiye’nin de bu konuda karar vermesi gerektiğinin altını çizdi. Aşut, “Biz, geleneksel yoğun ham madde kullanan, enerji tüketen, çevreyi kirleten ve yeterince katma değer oluşturmayan bir ekonomi içinde mi, yoksa ar-ge tabanlı, yüksek teknolojili, bilgiye dayalı, katma değer, verimlilik ve buna bağlı refah yaratan yüksek teknolojili bir ekonomi içinde mi yer alacağımıza karar vermeliyiz. Bunun başlıca payandası eğitimdir ve önce ilkokuldan başlayarak müfredatın, eğitimcilerin bu hedefe göre reforme edilmesi gerekiyor. Çünkü yeni dünyada ayakta kalmak için Endüstri 4.0 devrimini ekonomiye, eğitime, lojistiğe, sağlığa, tarıma, gıdaya, turizme her alana entegre etmek zorundayız. Bu bir tercih değil, zorunluluktur. Bunu anlamak zorundayız” şeklinde konuştu.
“Endüstri 4.0 Eğitim ve Uygulama Merkezi Projemizi hazırladı ve bakanlığa sunduk”
MTSO olarak eğitim konusunu her zaman merkeze aldıklarını belirten Aşut, bu çerçevede bir proje hazırladıkları bilgisini vererek, şunları söyledi: “Endüstri 4.0 Eğitim ve Uygulama Merkezi Projemizi hazırladı ve bakanlığa sunduk. Kendi öz kaynaklarımızı da kullanarak Mersin’in sıçrama taşı olacak olan bu projeye odaklanacağız. Amacımız, hem yeni girişimcilere hem de KOBİ’lerimize bir alt yapı sunmak. Ortak kullanım alanlarıyla, atölye ve “maker space” atölyeleriyle, ortak akıl yakalanan toplantı odalarıyla, içinde üç boyutlu yazıcı-tarayıcı olan, tasarımın, ar-ge’nin yapıldığı, gerekli eğitimlerin verildiği, yazılımın yapıldığı, yüksek teknolojili ekipmanlarla donanımlı, firmaların küçük ücretlerle kullanabileceği bir ortak kullanım alanı projesi hazırladık. Önce eğitime, sonra bir motivasyona ve iyi örneklere ihtiyacımızı var. Projemizin amacı, bu motivasyon ve sunduğu eko-sistemdir.”
“Hedefimiz, Mersin’in katma değerli ürün ihracatını artırmak”
Yüksek teknolojili ürün ihracatına ilişkin bilgiler de veren Aşut, 2016 yılında Türkiye’de imalat sanayi ürünlerinin ihracatı içinde yüksek teknolojili ürünlerin ihracat payının yüzde 3,5, Mersin’de ise yüzde 2,3 olduğunu söyledi. “Mersin zenginleşecekse, Türkiye gelişecekse bu rakamlar yetmez” diyen Aşut, şöyle devam etti: “Hedefimiz, Mersin’in yüzde 2,3 olan yüksek teknolojili ürün ihracatını artırmak. Bu kentin hep birlikte harekete geçmesi lazım. Bu kentte altyapılar tamamlanmadan hiçbir yatırım gelmez. Derdimiz daha çok beyaz yakalıyı Mersin’de istihdam edebilmek, kent ekonomisine katma değer oluşturup refahına, zenginliğine katkı sunabilmek.”