Ereğli Ziraat Odası Başkanı Abdullah Çelik, 2016 yılında Ereğli olarak 10 bin ton kiraz ürettiklerini ifade ederek, “Bunun yüzde 40’ı kırmızı kiraz, yüzde 60’ı ise beyaz kiraz. Bu yıl ise rekolte daha düşük. Her yıl üretim biraz daha azalıyor, çünkü beyaz kiraz ülkede sahiplenilen bir ürün olmadığı için herhangi bir özelliği de kalmıyor. Böyle giderse ilerleyen zamanlarda yiyecek kiraz bulmakta bile güçlük çekebiliriz” dedi.
Hava şartlarından dolayı bu yıl kiraz ağaçlarını don vurduğunu kaydeden Çelik, “Yüzde 50’ye yakın bir zararımız var. Bunun da gerekli tutanağı tutularak devletin yetkili mercilerine bildirildi. Beyaz kirazın artık ele alınabilir bir geliri kalmadı. Üretici ağaçları kesmek zorunda kalıyor. Bu yıl beklentimiz 5 bin ton. Gelecek sene bu rakam muhtemelen daha da düşük olacak. Çünkü bunun bir maliyeti var. İşçi, ilaç, arazi işgali ve benzeri durumlar için hep harcanan bir para var. Bir kişi günde 100 kiloya yakın kiraz topluyor ama istenilen para tüccar tarafından verilmiyor. Mesela geçen yıl 80 kuruşa kadar düştü alım fiyatı. Bu durumda çiftçi neden üretsin ki kirazı? Bu yıl da yüzde 50 bir zarar var. Önce 2 lira diye açıkladılar, sonra fabrikaların ihtiyaçları tamamlanınca 1 lira 60 kuruşa düşürdüler. Bunun zaten toplama masrafı 1 lirayı geçiyor, artık üretici hiç toplatmıyor. Bakın bu bahçede ürün ağaçta kaldı, toplamaz ki Çünkü hep zarar ediyor, para kazandırmıyor. Sofrada yendiği gibi öyle basit değil. Şu anda Türkiye’de yüzde 90’lık beyaz kiraz üretimi Ereğli’den karşılanıyorsa, gelecek yıllarda daha da düşecek. Bir çare bulunmadığı takdirde beyaz kiraz denen bir şey kalmayacak. Bir ağaç her yıl iki yüz kilo kiraz veriyorsa, bu yıl bu rakam elli kiloya kadar düştü. Çünkü sıkıntı pazarının olmaması” şeklinde konuştu.
“Kirazın faydaları saymakla bitmez”
Beyaz kirazın faydalarına da değinen Çelik, “Kanı sulandırıyor. Bir aspirin içeceğine, biraz kiraz yemek aynı faydayı sağlıyor. Böbrek ve karaciğere çok faydalı. Kısacası saymakla bitiremezsiniz kirazın faydasını ama bilinçli olarak tüketmiyoruz” dedi.
Ereğli’de beyaz kirazın İtalyanlar tarafından keşfedildiğine dikkat çeken Çelik, “Ereğli’de bu kirazı alan firmalar İtalyan. Hasat zamanı başlayıp aracılar, yani tüccarlar vasıtasıyla üreticinin kirazını belirledikleri fiyata topluyorlar. Buradaki Organize Sanayi Bölgesinde iki ayrı fabrikaları var. Bidonlara koyup ilaçlamasını yaptıktan sonra bir yıl boyunca yani yeni bir hasat dönemine kadar tüketebiliyorlar ama bu durum bizde böyle değil. Ne depolaması, ne ürün muhafazası hiçbir şeyi yapamıyoruz. Kiraz artık bizden çıkıyor” ifadelerini kullandı.
“Devletin bu kirazı depolayıp teşvik yapması çok önemli”
“Üreticilerin sıkıntıları bu firmalar tarafından biliniyor” diyen Çelik, “Bu işin düzelmesi için uğraşmıyorlar zaten. Bu bölgeden her yıl istedikleri kadar ürünü alabileceklerini biliyorlar. ‘Ne olursa olsun ben bu kirazı bulurum, çiftçi batsa da ölse de ne olursa olsun bulurum’ diye düşünüyorlar. Devletin bu kirazı depolayıp teşvik yapması çok önemli. Çünkü ağacın doğaya görüntü olarak bile katkısı var ama maalesef bizde bir ürünün değeri gittikten sonra anlaşılır. Bu ürün bitmeden önlemini alacaksın ki iş işten geçmesin. Her şey bittikten sonra sen bu kiraz ağacını dik, şöyle ya da böyle teşvik vereyim evresine gelmemesi gerekir” diye konuştu.
Beyaz kiraza kota koyulmasının önemli olduğunu vurgulayan Çelik, “Bu ağacı yetiştirmek hemen olmuyor. Bir başka ürün gibi 6 ayda verim alamıyorsun. Bir çocuk gibi bakıyorsun. Ülke ekonomisine şu an katkı sağlıyor ancak bilen yok. İşte bu yüzden bin liraya satsan da, beş yüz liraya satsan da kimse bir şey demiyor” dedi.
Çelik, son olarak kirazın Türkiye’de kozmetik, yurt dışında ise pasta ve şekerleme sektöründe kullanıldığını, tatlandırıcı özelliğinin fazla miktarda bulunduğunu, bölgede güneş ışınları dik geldiği için tıpkı siyah havuç gibi beyaz kirazın da en kalitelisinin bu bölgede yetiştiğini belirtti.
“Para etmeyince mecbur keseceğiz”
Bahçesinde kiraz yetiştiren üretici Yunus Sivas ise, “Para etmeyince mecbur keseceğiz. Sattığımız ürün ile işçi ve ilaç paralarını karşılayamıyoruz. Yapacak başka bir şey yok. Biz topladığımız kirazları kantarcıya yani tüccara teslim ediyoruz, o da kiraz alım fabrikalarına götürüyor. Beyaz kirazın kaderi bitik. Bu gidişle beyaz kiraz diye bir şey kalmaz. Geçen seneden bu yana çok kişi bahçesindeki ağaçları söktü. Ben de söktüm bir kısmını. Para etmiyor zaten. Başka yapacağımız bir şey yok” ifadelerini kullandı.