İstanbul’un Beyoğlu İlçe Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Konya’nın Hüyük ilçesinin Çavuş mahallesinde kurulu bulunan birçok sanatçının kerpiç evinin bulunduğu Sonsuz Şükran köyünü ziyaret etti.Sonsuz Şükran köyünün kurucusu ve dernek başkanı Mehmet Taşdiken, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’a eşlik etti. Sanatçı köyüne yerleşen sanatçıları evlerinde ziyaret ederek sohbet eden Demircan, kerpiç evlerdeki yaşam hakkında bilgi aldı, sanatçıların evlerindeki çalışmaları inceledi. Başkan Demircan’a burada sanatçılar kendi yaptıkları tablo ve çeşitli hediyeleri verdi. Taşdiken de, Başkan Demircan’a 7 yıl önce hayata geçirilen projeyle ilgili bilgi verdi.Demircan, ziyaret esnasında yaptığı konuşmada, Hazreti Mevlana’nın şehrinde olduklarını vurgulayarak “Buranın her zaman ayrı çekiciliği, ayrı bir anlamı var bizim zihnimizde. Beyoğlu ile Galata Mevlevihanesi üzerinden kurduğumuz iyi ilişki, Konya’da her ne yaşanıyorsa bizi ilgilendiriyor ve heyecanlandırıyor” dedi.Sonsuz Şükran köyüne ilk kez geldiğini belirten Başkan Demircan, projenin özgün bir proje olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu: “Sonuçta hepimiz Anadolu’dan şehirlere geldik, bütün birikimimiz, kültürümüz içinden çıktığımız bu Anadolu şehirlerinin gizeminde saklı. Konya’ya baktığımızda Roma, Bizans, Selçuklu olsun, Osmanlı dönemlerinden bu geniş kültür havzasından da beslenerek gelmiş bir şehir ve sanatçılarımız sonsuz bir şükran duygusuyla içinden çıktıkları Anadolu’nun bu önemli şehrinde, bir anlamda bu şükranlarını ifade etmek üzere oluşturdukları bir köyden bahsediyoruz ve yılın belli bir döneminde buraya geliyorlar elbette. Bir şeyler katmaya geliyorlar ama buranın safiyetini, o kendine ait organik halini tekrar yaşama ihtiyacıyla da geliyorlar. Dolayısıyla bunların hepsi tarihe not düşecek özellikte projeler. Tabi bu arada şunu ifade etmek lazım; sonuçta Anadolu’dan bakıldığında İstanbul’un bir büyüsü var, kendine ait bir gizemi, kendine ait bir ambalajı var. Ama sonuçta orada hangi mertebede, hangi seviyede iş yapılıyor olursa olsun oradaki insanlarda bir insan ve buradaki yaşamı hem merak ediyor hem de o yalınlığı, o saflığı, o insanlık hallerinin burada yaşanılan durumunu merak ediyorlar ve oradan, o safiyetten bir şeyler yudumlamayı arzu ediyorlar."Demircan, tüm bu güzelliklerin yaşandığı bir halin bir gecesini burada yaşadıklarını belirterek bu projenin düşünürü, öncüsü, emeği geçen başta Mehmet Taşdiken ve buranın eski Belediye Başkanı Mehmet Çiğdem’e teşekkür etti. Türkiye’de belki en eksik bıraktığımız şeyin bu olduğunu anlatan Demircan, "yani sanat ve kültür insanları içinde bulundukları o hengamede dönüp insanımıza gençliğimize o birikimlerini aktarabilecekleri bir zemin bulabiliyorlar mı? Soru bu ve cevap ’evet’. Organize edilebilirse bunlar olabiliyor, dolayısıyla ben, bu projeden mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum” dedi.Başkan Demircan, Beyoğlu’nda benzer bir projeyi hayata geçirme arzusunda olduklarını dile getirerek sözlerini şöyle tamamladı: “Beyoğlu’nda birçok kültür sanat faaliyeti yapıyoruz. Fakat burada ilginç olan şu, sanatçı, kültür insanı gelip doğrudan halka dokunacağı bir organizasyon içerisine, profesyonellikten uzak her şey amatör ruhla yapılıyor belki bu tarafı çok ilginç. Eğer Beyoğlu’nda bunu koordine edebilirsek ve benzer bir projeyi yapabilirsek, bu da iyi olur diye düşünüyorum.”