DEVLET MİLLETİ DEĞİL, MİLLET DEVLETİ YÖNETECEK!

HAS Parti Karaman Milletvekili adayı Av. Abidin ÇAĞLAYAN ve Mehmet MACİT yapmış oldukları basın açıklamasında, Demokrasilerde devlet milleti yönetmez, millet devleti yönetir dediler.
Çağlayan ve Macit açıklamasında; “Has Parti, tüm insanları hür ve eşit olarak görür. Bu eşitlik, haklarda eşit olmayı, onurda ve nimetlerin paylaşımında eşit ortak olmayı içerir. Bu üç eşitlik özgürlüğün teminatıdır.
 
Siyasetimizin amacı, yurttaşlarımızı bu özgürlüklere sahip kılmak ve böylece toplumu güçlendirmektir. Bunun için yurttaşların söz, yetki, karar ve denetim süreçlerine katılmalarını esas alıyoruz.
 
Has Parti yurttaşların asil, seçilenlerin vekil olduğu bir siyasal sistem kurmayı taahhüt etmektedir. Temel değerimiz hak, önceliğimiz insandır. Tüm toplumsal süreçler ve kurumlar; devlet, sivil toplum, ekonomi ve siyaset insan içindir. İnsan, ırkı, rengi, cinsiyeti, dili, dini, mezhebi, düşüncesi, sosyal konumu, ekonomik durumu ne olursa olsun “eşref-i mahlûkat”tır. İnsan, piyasadan da devletten de önceliklidir.
 
Eşit ve özgür yurttaşlık, partimizin hem varlık nedeni hem de temel amacıdır.Partimiz, insanlığın ortak doğrusu ve medeniyetimizin kadim değerleri olan “Herkese özgürlük, herkese adalet ve refahın hakça paylaşımını” benimseyen ve bu değerlere inanan herkesin sözcüsü ve temsilcidir.
 
Türkiye’de Cumhuriyetin ilanıyla birlikte “egemenlik milletindir” denilmiştir. Ancak millet bu hakkını gerçek anlamda hiçbir zaman kullanamamış ve sözde kalmıştır. Daha çok milletin bu hakkına ortak olan Anayasal kuruluşlar ve bürokratik/oligarşi bu hakkı elinde bulundurmuştur.
 
Demokratik bir ülkede devletin resmi ideolojisi olmaz. Demokrasi için anayasayı ideolojiden arındırmak gerekir. Demokratik ülkelerin anayasalarında etnik tanımlamalar olmaz. Anayasada etnik tanımlama yer aldığı müddetçe bu etnik tanımın dışında kalanlar hukuken ve siyaseten dışlanmış olurlar.
 
Baraj sistemini savunmak ve parti içi demokrasiye karşı çıkmakla, darbeleri savunmak arasında nitelik olarak bir fark yoktur.
 
Demokrasi lüks bir mal değil, aşımız, işimiz ve ekmeğimizdir. Yoksulluğun, yolsuzluğun ve işsizliğin nedeni ekonomik-teknik değildir. Bu sorunların temelinde demokrasi eksikliği vardır.
 
Has Parti, siyasal sistemi halkın tek belirleyici olduğu açık bir yapıya dönüştürmeyi ve seçilmişlerin hareket alanını daraltan kural ve kurumlara karşı açıkça tavır almayı birincil vazife olarak görmektedir.
 
Şimdi Türkiye’nin önünde duran en önemli sorun, tüm karar ve uygulamaların halk tarafından belirleneceği yeni bir anayasadır.
 
Has Parti iktidarında Anayasa’yı Halk Yapacak: “Anayasa Meclisi”  Has Parti, hiç kimsenin özde ya da sözde yurttaş olarak ayrılmadığı, herkesin eşit ve özgür yurttaşlar olarak yaşadığı bir Türkiye inşa edecektir. Bunu gerçekleştirmek için Türkiye’de yaşayan herkesi temsil edecek, bir “Anayasa Meclisi” oluşturacağız.
Has Parti iktidarında Devleti Halk Denetleyecek: “Denetim Meclisi”
Has Parti, TBMM’nin denetleme işlevini Denetim Meclisi aracılığıyla gerçekleştirecektir. Böylece ülkemizin en temel sorunlarından biri olan yolsuzlukla mücadele Denetim Meclisi’nin yetki alanına dâhil edilerek daha etkin bir şekilde sağlanacaktır.” Dediler.
 
 

Siyaset Haberleri