Mersin’in Anamur Akarca Aile Sağlığı Merkezi’nde görevli Aile Hekimi Dr. Gülay Uysal, İnmenin, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, gelişmiş toplumlarda ikinci, gelişmekte olan toplumlarda üçüncü sıklıktaki ölüm nedeni olduğunu belirterek, özellikle oluşturduğu felç nedeni ile de en sık sakatlığa yol açan bir hastalık olduğunu bildirdi.Anamur Akarca Aile Sağlığı Merkezi hekimi Dr. Uysal, yaptığı yazılı açıklamada, inmenin (beyin damar hastalığı) büyük oranda önlenebilir ve acil durum gerektiren bir hastalık olduğunu ifade ederek, şüphe edildiği anda hemen acil servise başvurulması konusunda vatandaşları uyardı. İnmenin nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi veren Dr. Uysal, “İnme nedir, beyni besleyen damarların etkilenmesi sonucunda yüz, kol ve bacakta felç ya da hissizlik, dengesizlik, konuşma ve anlama bozukluğu, baş dönmesi, çift görme, bir yarıyı görememe veya bilinç kaybı gelişmesiyle seyreden bir hastalıktır. İnme, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, gelişmiş toplumlarda 2., gelişmekte olan toplumlarda 3. sıklıktaki ölüm nedenidir. Ancak özellikle oluşturduğu felç nedeni ile en sık sakatlığa yol açan hastalıktır” dedi.“BEYİN ENFARKTÜSÜ GÜNLER, HATTA HAFTALAR ÖNCESİNDEN HASTALARI UYARABİLİR”İnmenin iki şekilde görülebildiğine işaret eden Uysal, birinci ve en sık görülen inme tipinin, beyindeki bir damarın tıkanması sonucunda, o damarın beslediği bölgedeki beyin hücrelerinin oksijensizlikten ve besinsizlikten ölmesi şeklinde oluştuğunu kaydetti. Bunlara tıp dilinde ‘serebral enfarkt’, yani beyin enfarktüsü adı verildiğini dile getiren Uysal, “Beyin enfarktüsü günler, hatta haftalar önce hastaları uyarabilir. Hastada 5 dakikadan 1 saate kadar sürüp tamamen düzelen konuşma bozukluğu, bir tarafta tutmama, uyuşma şeklinde bulgular görülebilmektedir. Biz buna ‘Geçici İskemik Atak’ adını veriyoruz ve çok önemli bir uyarıdır. Hemen hastaneye gitmeyi gerektirir. Geçici iskemik ataklar, hastanın hayatını kabusa çevirebilecek kalıcı bir inmenin ‘ben geliyorum’ demesidir. Bunu çok büyük ve yıkıcı bir deprem öncesindeki hafif öncü sarsıntılara benzetebiliriz. Ancak depremi önlememiz mümkün değilken, bu uyarıların olduğu durumda erken teşhis ve tedavi ile serebral enfarktüsü önlememiz mümkündür” ifadelerini kullandı.“BEYİN KANAMALARINI TETİKLEYEN EN ÖNEMLİ NEDEN YÜKSEK TANSİYON”İkinci tip inmenin ise beyin damarlarından birinde yırtılma olarak kanın beyin dokusuna sızması sonucunda gelişen beyin kanamaları olduğunu aktaran Uysal, bunların çoğunlukla daha ölümcül seyrettiklerinin altını çizdi. Kanama nedeniyle ortaya çıkan olayın, beyin damarındaki yırtılma olduğu bilgisini veren Dr. Uysal, bu durumu tetikleyen en önemli nedenin tedavi edilmeyen tansiyon yüksekliği olduğunu vurguladı. Tansiyonun düzenli kontrolünün ve yüksek tansiyonun tedavisinin bu hastalık için korunmada en büyük öncelik olduğunu belirten Uysal, şöyle devam etti: “Yüksek tansiyon dışında, kanamalı hastalıklarda, kanı sulandırıcı ilaç kullananlarda, beyin damarında baloncuk (anevrizma) ya da topaklaşma (anjiom ya da arteriovenöz malformasyon) olanlarda, kafa travmalarında da beyin kanaması riski artmıştır. Damar tıkanıklığı ile ortaya çıkan inmede ise neden, damarın pıhtı nedeni ile tıkanmasıdır. Bu pıhtı damar sertliği (arterioskleroz) sonrası ortaya çıkabileceği gibi kalpte oluşan bir pıhtının beyin damarına kaçması (emboli) şeklinde de olabilir. Damar sertliği sonucunda gelişen tıkanmalarda damar sertleşmesine neden olan ve tedavi ile düzelebilen bazı faktörler vardır. Bunlar, tansiyon yüksekliği, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği ve sigara kullanımı şeklinde özetlenebilir. Hastalıktan korunmada en önemli faktör, sigaranın bırakılıp bu hastalıkların uygun şekilde tedavi edilmesidir.”“İNME ACİL BİR DURUMDUR. HEMEN ACİL SERVİSE BAŞVURULMALIDIR”İnmenin, acil bir durum olduğu ve şüphe edildiği anda hemen acil servise başvurulması gerektiği uyarısında da bulunan Uysal, şunları kaydetti:“Beyin kanamasında kan basıncı uygun bir şekilde tedavi edilmezse saatler içinde kanamada büyüme olabilir ve hem hayatı tehdit eder hem de sakatlık derecesinde artışa sebep olabilmektedir. Beyin damar tıkanıklığında ise hastaya yaklaşım kanamadan çok farklı olmaktadır. Ancak tomografi çekimi ile birbirinden ayırt edilebiliyoruz. Beyin damar tıkanıklığında ise inme başlangıcından sonraki ilk iki saat içerisinde hastaneye başvurdukları takdirde bazı özel ilaçlarla tıkalı damar açılabilmektedir. Bazı hastalara da tıkanmış damar genişletilerek stent konabilmektedir. İnme hastalarında gerek kanama gerekse damar tıkanıklığı olsun erken dönem tedavi sonrasındaki saatler ya da günler içindeki takip ve tedavi çok önemlidir.”“İNME, BÜYÜK ORANDA ÖNLENEBİLİR BİR HASTALIKTIR”Hastalar hastaneden taburcu olduktan sonraki dönemde de tedavi ve takibin çok önemli olduğunu ifade eden Uysal, “Hastalara 3-6 ayda bir nöroloji hekiminin kontrolünde kan basıncı, kolesterol ve şeker düzeylerinin takibi ve bu hastalıkların tedavisinin ayarlanması, kullandıkları ilaçları düzenli almaları, mevcut aldığı tedavilerin yan etkilerinin izlenmesi ve belli aralıklarla kalp ve damar sertliği açısından kontrollerinin yapılması gereklidir. İnme, büyük oranda önlenebilir bir hastalıktır. Öncelikle ortaya çıkmasını engelleyici tedbirler almalıyız, tansiyon ve şeker hastalığımız varsa tedavisini ihmal etmeyip uzman hekimlere muayene olmalıyız.Sigara alışkanlığımız varsa hemen bırakmalıyız. Sakatlık gelişen durumlarda ‘bu benim kaderimdir’ diyerek kabullenmemeliyiz. Hastalara destek olunarak iyileşmelerine yardımcı olmalıyız ve bu hastaların topluma kazandırılmaları için çaba sarf etmeliyiz. Unutmamalıyız ki, hepimiz bir gün hasta olabiliriz. Kendimizi sevelim, kendimize zaman ayıralım doktorumuza gidip kontrollerimizi yaptıralım, tansiyon ve şeker için sürekli kullandığımız ilaçları düzenli kullanalım. Sağlıklı bir yaşam sürmeniz dileğimle sağlıcakla kalın saygılarımla.”