Bakan Elvan, Mersin Valiliğince bir otelde düzenlenen ’Gazileri Anma Günü’ etkinliğine katılarak gazi ve gazi yakınlarıyla bir araya geldi. Elvan, burada yaptığı konuşmada, bugünün, bir milletin yok olmamak, esir olmamak, ülkesini sömürge yaptırmamak için verdiği şanlı İstiklal Savaşı’nın Başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk’e ’Gazi’ unvanının verildiği gün olduğunu söyledi. 19 Ekim 1921’de kazanılan Sakarya Savaşı’ndan hemen sonra TBMM’nin Atatürk’e ’Gazi’ unvanını verdiğini hatırlatan Elvan, "Bu önemli günü Gaziler Günü olarak kutluyoruz. Esasında bu topraklardaki bin yıllık tarihimizi düşündüğümüzde, bizim için her gün şehitler günüdür, her gün gaziler günüdür. Her an bu topraklarda şehitlerimizin, gazilerimizin nabzı atmaya devam etmektedir. Çünkü Türk tarihi, aynı zamanda bir şehitlik, bir gazilik tarihidir. Medeniyetimiz, şehadet ve gaza medeniyetidir, cumhuriyetimiz şehitlerimiz ve gazilerimizin kurduğu cumhuriyettir. Huzurumuz, istikrarımız şehit ve gazilerimizin sağladığı huzur ve istikrardır. Bugünkü gazilerimiz, Alparslan Gazi’nin, Osman Gazi’nin, Ertuğrul Gazi’nin ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundan giden yiğitlerimizdir. ’Ya şehit ol ya gazi’ diye vatan görevine uğurlanan yiğitlerimizden şehit olanlara Allah’tan rahmet, gazi olanlara uzun ömürler diliyorum" diye konuştu.
Bu salonda şehit ve gazilerin ruhunun bulunduğunu, burada FETÖ darbe kalkışmasında ikinci bir İstiklal Mücadelesi verircesine bayrağını alıp darbeci hainlere karşı duran 15 Temmuz şehitlerinin ruhunun bulunduğunu belirterek konuşmasını sürdüren Elvan, "Türkiye olarak onlara minnettarız. 80 milyon Türk milleti olarak onlara minnettarız, onlarla gurur duyuyoruz. Gazilerimizle gurur duyuyoruz. Onların ailesi olan siz değerli kardeşlerimizle gurur duyuyoruz" ifadelerini kullandı.
Konuşmasında, mekanları cennet olan tüm şehitleri şükranla andıklarını kaydeden ve Allah’ın, şehitler için ’Onlar diridirler’ dediğini hatırlatan Elvan, şöyle devam etti:
"Onlar kıyamete kadar milletimizle birlikte olmaya devam edecekler. Onlar kıyamete kadar milletimizin iftihar kaynağı olmaya, milletimize güç vermeye devam edecekler. Onların yolu, 80 milyon Türk milletinin huzurunun yoludur, istiklalinin yoludur, geleceğinin yoludur. Onlar hepimizin kardeşidir. Onlar sadece burada annesi, babası bulunanların değil milletimizin evladıdır. Biz yokluk içerisinde, yoksulluk içerisinde peş peşe savaşlardan çıkmışken bile, büyük mücadeleler vermiş, büyük zaferler kazanmış bir milletiz. İstiklal Harbi’nde, öğrencisinin tamamı şehit olan liselerimiz olmuştur. Bu okullar hiç mezun verememiştir. Ancak onlar Yüce Rabbimizden şehitlik diploması aldılar. Milletimizin gönlünden diploma aldılar, mezun oldular. En zor zamanlarımızda bile bu ülkeyi hainlere çiğnetmeyen bu şehitlerimiz varken, bugün güçlü Türkiye olarak işgalcilere, işbirlikçilerine, vatan hainlerine, milletimizin birliğine, dirliğine kastedenlere hiçbir şekilde müsaade etmeyeceğiz. Bu ülkenin her karış toprağı şehitler tepesidir, Türk milletinin her ferdi de o şehitler tepesini boş bırakmamak için nöbet beklemektedir. Şehitlerimizin hatıraları, bizim yol haritamızdır, bizim pusulamızdır. O yoldan, o pusuladan asla şaşmayacağız."
Programın sonunda Mersin Müftüsü Dursun Ali Coşkun tarafından şehit ve gaziler için dua okundu.