Engelli çiftten, çocukları için yardım çığlığı

Bedensel engelli Efkan Çınar ve görme engelli Cezminur Çınar, kaçarak evlendi ve mutluluklarını iki çocukla taçlandırdı. Sevgileriyle engelleri aşan çiftin mutluluğuna, oğulları Mustafa Onur’un sol gözünü kaybetmesiyle gölge düştü. Mustafa Onur’un annesinden kaynaklı bir rahatsızlık sonucu mu yoksa düşmesi nedeniyle mi görme problemi yaşadığının hala çözülemediğini belirten aile, daha iyi bir tedavi için yardım istedi. Kaçarak evlenen doğuştan bedensel engelli Efkan Çınar ve 1 yaşından bu yana tavuk karası olarak bilinen rahatsızlık nedeniyle iki gözü de görmeyen Cezminur Çınar iki çocuğu oldu. Çınar çiftinin mutluluğu, 5 yaşındaki oğulları Mustafa Onur’un sol gözünü kaybetmesiyle gölgelendi. Mustafa Onur’un henüz 3 yaşındayken babaannesinin bulaşık makinesindeki tellerin üzerine düştüğünü ve ardından sol gözünde kayma problemi yaşandığını söyleyen anne, oğlunun bir gözünün görmediğini ancak bu sorunun genetik mi yoksa düşmeden mi kaynaklandığının hala çözülemediğini belirtti. Oğullarını doğduğundan bu yana 6 ayda bir kontrole götürdüklerini, düşme olayı yaşandıktan sonra da sürekli hastanelere başvurduklarını ifade eden talihsiz aile, hem teşhis hem de daha iyi bir tedavi için gözyaşları içinde yardım çağrısında bulundu. Tüm olumsuzluklara rağmen mutlu bir hayat süren Çınar ailesi, 3 ayda bir gelen engelli maaşları ve Efkan Çınar'ın sattığı mendillerden kazanılan para ile geçiniyor. Eşini görmeyen gözü ile akülü sandalyesine taşıyıp işe uğurlayan Cezminur Çınar, daha sonra evin işlerini yapıyor. Tüm gün ailesinin geçimini sağlamak için sokakta mendil satan fedakar baba Efkan Çınar ise, akülü sandalyesi ile çocuklarını gezdirmeyi de ihmal etmiyor. Bir çocuğu kucağına otururken, bir çocuğu da sandalyenin arkasına binerek çevreyi turluyorlar. Mutluluklarına gölge düşmesini istemeyen aile, aşacakları son engel için yardım talep ediyor.
“BENİMLE AYNI KADERİ PAYLAŞMASINI İSTEMİYORUM” 
Oğlunun kendisiyle aynı kaderi paylaşmasını istemeyen anne Cezminur Çınar, “Oğlum düşünce gözünde hafif bir kızarıklık oldu. Aradan bir hafta geçince gözünde kayma ve şaşılık oluşmaya başladı. Hastaneye götürdük ama hiçbir sorunun olmadığı söylediler. Komşular kayınvalideme ‘çocuğun gözüne ne olmuş’ diye sorunca bir kez daha hastaneye götürdük ve sol gözünün hiç görmediği anlaşıldı. Daha sonra özel bir hastaneye gittik. İki yıldır oğlumun sol gözü görmüyor ve benden mi yoksa düşmesinden kaynaklı mı görmediğini bilmiyoruz. Doktorlar bunu söyleyemiyor. Oğlumun benimle aynı kaderi paylaşmasını istemiyorum. Onun için hayaller kuruyorduk. Büyütüp askere göndermek istiyoruz” dedi.
“BEN GÖRMESEM DE OLUR, YETER Kİ O GÖRSÜN” 
“Benim gözüm artık açılmasa da olur” diyen gözü yaşlı anne, “Doğum yaptığımda oğlum olduğunu söylediler. ‘Hocam ben görme engelliyim. Bana oğlumun gözlerinin sağlam olduğunu söyledin’ dedim. Benim gözlerim açılmasa da olur. Benim için biyonik göz varmış ama 7 yıldır doktora gidemiyorum. Yeter ki o görsün ben görmeyeyim. Yaşım 38. Artık fark etmez. Biz sorunun ne olduğunu bilmek ve tedavi etmek için daha iyi bir hastaneye başvurmak istiyoruz. Bana ‘oğlun çok yakışıklı’ diyorlar ama göremiyorum. Şakasına ‘kızın çok çirkin’ diyorlar ama göremiyorum. İki çocuğum var ama ikisinin de yüzünü hiç görmedim. İleride onun da böyle şeyleri yaşamasını istemiyorum” diye konuştu.
“OĞLUMUN DA ÇÜRÜK RAPORU ALMASINI İSTEMİYORUM” 
Oğullarının hangi sebeple görmediğinin kapsamlı bir şekilde araştırılması için devlet büyüklerine çağrıda bulunan baba Efkan Çınar ise, şöyle konuştu: “Biz eşimle birbirimizi sevdik ve kaçarak evlendik. Birbirimizi kabullendik. Çok mutluyuz ama bu mutluluğumuza gölge düştü. Sevgimizi iki çocuğumuzla süslemiştik. Şimdi başımıza bu olay geldi. Ben bir vatanseverim ama durumumdan dolayı askere gidemedim. O duyguyu çok zor atlattım. O günleri oğlumun da yaşamasını istemiyorum. Ben oğluma çürük raporu aldırmak istemiyorum. Büyüklerimden destek istiyorum.”
“BU MUTLULUĞUMUZ SÖNMESİN” 
Cumhurbaşkanı ve Başbakan’dan da destek isteyen Çınar, “Durum benim boyumu aşmasaydı vatandaşın duygusuyla oynayıp kimseden bir şey talep etmezdim ama benim boyumu çok aşıyor. Destek istiyorum. Oğlumun daha iyi yerlerde tedavi olmasını istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımızdan destek istiyorum. Oğlum yeni yürümeye başladığında ‘Efkan yürüyor, Efkan koşuyor, bedensel engelli Efkan artık yürüyor’ diyordum. Çok mutluyduk ama bu mutluluğumuz inşallah sönmeyecek, devam edecek” dedi.