TÜSİAD’ın isim değişikliğine gitmesinin sınıflandırmayı ortadan kaldırmak adına önemli bir gelişme olduğunu kaydeden İpek, "Sadece kadın olmanın bile zor olduğu bir ülkede çalışan bir kadın olmak her türlü övgüye layık bir durumdur. Ekonomik özgürlüğünü elinde bulunduran, üreten bir insan olmanın getirisi olarak kendine güvenen, ayakları üzerinde duran kadının hakkı iş hayatının her alanında verilmelidir. Bu nedenle TÜSİAD gibi önemli bir kurumun iş hayatını erkeklere özgü bir durum olarak göstermek yerine, kadının iş hayatındaki varlığını kabul edip ’iş adamı’ kalıbından çıkarak sınıflandırmayı ortadan kaldırması önemli bir gelişmedir. Biz MESİAD olarak zaten daha önceki dönemlerde ismimizi ’Mersin Sanayici İş İnsanları’ olarak değiştirmiştik. Bu da dernek olarak bizlerin kadın girişimcilere verdiğimiz değerin bir göstergesidir" dedi.
İş hayatında kadınların dezavantajlı olduğu bazı durumlarda gereken kolaylığın sağlanması gerektiğine vurgu yapan İpek, "İnsanları zaten kadın-erkek diye sınıflandırmanın doğru olmadığı kanaatindeyim. Pek çok problem toplumsal cinsiyetten ziyade toplumsal düşünce yapımızdan kaynaklanıyor. Bu toplumsal düşünceyi yıkmak, kadın erkek hepimizin ortak çabasını gerektirir. Kadınlar, geleneksel düşünce yapısının aksine iş hayatının her alanında varlık gösterebilir, kariyer basamaklarındaki tüm pozisyonların gerektirdiği liderlik vasıflarına sahiptirler. Bu nedenle kadınların iş hayatına ara vermelerini gerektiren evlilik, doğum gibi durumlarda kendilerine gereken destek sağlanmalı ve iş hayatına katılmaları için pozitif bir ortam oluşturulmalıdır" diye konuştu.