2008 den itibaren dünyada baş gösteren ekonomik krizin nerdeyse tüm ülkeleri olumsuz etkilediğini, söz konusu krizin Avrupa’da birçok ülkenin ekonomisinde büyük yaralar açtığını söyleyen Akesson, bütün bu olumsuz gelişmeler bir yana, Türkiye’nin özellikle son iki çeyrekte göstermiş olduğu ekonomik büyümenin ciddi bir alt yapısı olduğuna inandıklarını dile getirdi.
Avrupa’da bazı ülkeler nerdeyse iflas boyutuna gelmişken Türkiye ülke olarak hem ciddi bir ekonomik performans göstermekte hem de yatırımcılar açısından güvenli bir liman olarak kredisini her geçen gün artırmaktadır diyen Akesson, ekonomik ve politik alanda çok etkin bir pozisyonda olan Türkiye’nin bu durumu tüm dünyanın ilgi alanında olup büyük bir dikkatle takip edilmektedir dedi. İsveç olarak iyi ilişkiler içinde oldukları Türkiye ile daha yakın ticari ve siyasi birliktelikler oluşturmak istediklerini belirten büyükelçi, önümüzdeki süreçte iki ülkenin bu alanlarda çok daha iyi yerlere geleceğinden emin olduğunu sözlerine ekledi.
Akesson, Türkiye’nin izlediği ekonomik gelişmenin, sürecin çok iyi yönetilmesi ile ilgili olduğunu bildiklerini ancak bilmedikleri bazı uygulamaların da var olduğuna inandıklarına vurgu yaparak, kendilerinin tüm bu realiteler hususunda bilgi alışverişi yapmak için çeşitli görüşmeler yaptıklarını dile getirdi.
Büyükelçi Akesson, Türkiye’de bu mucizeyi gerçekleştiren siyasi iradeden bunların neler olduğunu tüm artı ve eksileri ile öğrenmek istediklerini, zira birkaç yıl öncesine kadar çok iyi bir ekonomik performans gösteren İsveç gibi ülkelerin Türkiye’den alacağı ders ve tecrübelerin olduğuna inandıklarını dile getirdi.
Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Lütfi Elvan ise, Akesson tarafından dile getirilen görüşlerin kendisini mutlu ettiğini, Türkiye’nin AK Parti iktidarları ile çok ciddi başarılara imza attığını ifade ederek önümüzdeki süreçte Türkiye’nin ekonomik büyümesinin devam edeceğini, ancak istikrarlı bir büyümeyi hedeflediklerine vurgu yaptı. Elvan Türkiye olarak ülke içinde herhangi bir risk unsurunun mevcut olmadığını, tek endişelerinin Avrupa başta olmak üzere dünya ekonomisine yön veren ülke ekonomilerinin riskli görünümleri olduğuna özellikle değinerek bu manada ülke olarak tüm tedbirleri almaya devam ettiklerini sözlerine ekledi.
Dünyanın, çok hızlı değişim ve gelişmelerin yaşandığı global bir köy haline geldiğini ifade eden Elvan, ülkelerin kendi halklarına daha mutlu ve refah dolu bir yaşam sunmaları bu değişime ayak uydurmaları ile mümkün olacaktır dedi. Değişime ayak direyen, eski anlayışları devam ettirmek isteyen yönetimlerin bu uygulamalarının kendilerine olduğu kadar diğer ülkeler için de olumsuz yansımalarının olacağına vurgu yapan Elvan, Türkiye’nin sadece değişime ayak uyduran bir ülke olmadığını, son yıllarda gösterdiği istikrarlı siyaseti ve dış politika anlayışı ile değişime yön veren de bir ülke konumuna geldiğini belirtti.
Elvan, ülke olarak özellikle ekonomik gelişmeye ve demokratikleşmeye odaklandıklarını, bu iki konunun AK Parti siyasetinin öncelikleri olduğunu, dış siyasette ise sıfır sorun politikası sayesinde komşuları ile daha barışçı ve yapıcı ilişkiler kurduklarını söyledi.
Yıllar önce bu ülkenin yetişmiş insanlarının Amerika başta olmak üzere çeşitli batı ülkelerine göç ettiğini dile getiren Elvan, bugün bu insanların edindikleri tecrübe ve bilgi birikimleri ile ülkelerine geri döndüklerini bu durumun bile tek başına Türkiye’nin geldiği ekonomik ve siyasi gelişmişliğin boyutunu gösterdiğini ifade etti.. Yıllar önce iş ve aş için Almanya başta olmak üzere Avrupa’nın çeşitli ülkelerine giden vatandaşlarımızın üçüncü nesil yetişmiş eğitimli çocuklarının tam tersine iş ve aş için artık Türkiye’ye geldiklerini de sözlerine ekledi.