Ancak obruk oluşma sıklığının son bir yılda arttığını ifade eden Mugayıtoğlu, ilçede irili ufaklı 100 civarında obruk bulunduğunu, 2009 yılı başında ise 2 ay arayla iki büyük obruk meydana geldiğini anımsattı.
İlçede bu yılki obruk oluşumlarının ardından MTAʹdan gelen 75 kişilik ekibin 4 ay araştırma yaptığını anlatan Mugayıtoğlu, ʹʹAraştırma, obruk oluşacak yerlerin önceden tespit edilmesi için yapılıyor. 5 yıl sürecek araştırmanın sonucu rapor haline getirilecekʹʹ dedi.
OBRUKLAR ÇUMRAʹDAN BAŞLAYIP AKSARAYʹA GİDEN HAT ÜZERİNDE
Mugayıtoğlu, çalışmaların bir an önce tamamlanmasını beklediklerini ifade ederek, şunları kaydetti: "İlçe merkezinde şu an için bir risk görülmüyor. Jeolojik haritalarda da ilçe merkezimiz riskli bölgeler dışında kalıyor. Obruklar, Çumraʹdan başlayıp Aksarayʹa giden hat üzerinde oluşuyor. Bilim adamları çalışmaları bu hat üzerinde gerçekleştirdi ve bu hat üzerinde yer altı nehri olarak tabir edilen bir oluşum tespit edildi. Obrukların yüzeye yakın yerlerde yılda 250-300 metre ilerleyen yer altı nehirleri nedeniyle oluştuğu belirtildi. Bilim adamları, ilçenin kuzey batısından güney doğusuna giden bir hatta yer altı nehri olduğunu söylüyorlar. ʹʹ
Obrukların oluşmasında tarımsal sulama nedeniyle yer altı su seviyesinin azalmasının da etkili olduğunu vurgulayan Mugayıtoğlu, depremlerin de obrukların tetikleyicisi olduğunu ifade etti.
Yer altı suyunun kontrollü kullanılması gerektiğini belirten Mugayıtoğlu, ilçede vahşi sulamanın tamamen ortadan kalktığını, daha çok damla ve yağmurlama sulamanın tercih edildiğini sözlerine ekledi.
-ERİYEBİLİR KAYAÇLAR-
Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı ve Selçuk Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Tahir Nalbantçılar da obrukların yer altında bulunan eriyebilir kayaç yapısı nedeniyle meydana geldiğini bildirdi.
Obrukların oluştuğu bölgelerdeki kayaçların eriyebilir özelliğe sahip olduğunu anlatan Nalbantçılar, şöyle konuştu:
ʹʹBu kayaçların içerisinde yer altı suyunun hareketine izin verecek şekilde kırık, çatlak, yarık ve benzeri yapılar bulunuyor. Bu yapı suyun kayaçlar içerisindeki hareketini kolaylaştırıyor. Bölgede volkanik kökenli gazların etkisiyle eritebilir bir özellik kazanan su, kayaç ile etkileşime giriyor. Bu etkileşim esnasında su, kayacı zamanla yemeye başlıyor ve gitgide kayaçta geniş boşluklar oluşuyor. Bu boşlukların üzerindeki toprak ile kayadan oluşan tabaka ise zamanla çöküyor ve obruklar oluşuyor. Halk arasında yer altı nehri olarak tabir edilen bu durumu, karstik boşluklardaki suyun hareketi olarak açıklıyoruz.ʹʹ