MTSO 13 No’lu Ulaşım Araçları İmalat, Satış ve Onarım Meslek Komitesi Başkanı Kisin, yazılı bir açıklama yaparak, komite olarak yürüttükleri Otomobil Köyü çalışmaları hakkında bilgi verdi. Yaklaşık 400 dönüm alan üzerine Otomobil Köyü kurmak istediklerini kaydeden Kisin, bu projelerini hayata geçirebilmek için Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin 1/5 binlik imar planlarını çıkarmasını beklediklerini dile getirdi. İlgili kurumlarla arazi tahsisi için görüştüklerini ifade eden Kisin, tahsis yapılması halinde 18 ay içinde projeyi bitirebileceklerini vurguladı. Köy içerisinde sıfır ve ikinci el araç satışları yapılacağı bilgisini veren Kisin, “Aynı zamanda noterden bankaya, eğitim salonlarından test sürüş alanlarına, botanik bahçesinden postaneye, lastikçiye, çocuk oyun parkından sosyal donatılara kadar ihtiyaç duyulabilecek her birimin bu köyde yer almasını planlıyoruz” dedi.
Otomobil Köyü’nün yanı sıra kentin küçük sanayi sitelerine ihtiyacı olduğuna da dikkat çeken Kisin, “Sanayi siteleri organize sanayi bölgelerinin fidanlığıdır. Kentimizde küçük sanayi sitelerine ve galericiler sitelerine de acil ihtiyaç vardır. Bu konuda da duyarlılık gösterilmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Yeterlilik Belgesi zorunluluğu medeniyle mevcut personelimizi de kaybetme noktasına geldik”
Sektörün sorunlarına da değinen Kisin, en büyük sorunu ara elaman bulma noktasında yaşadıklarını anlattı. Özellikle mekanik ve kaportada kalifiye elaman bulamadıklarını kaydeden Kisin, endüstri meslek liselerinden daha fazla yardım talep ettiklerinin altını çizdi. Mesleki Yeterlilik Belgelerinin de ciddi bir sorun olarak karşılarına çıktığını aktaran Kisin, şöyle devam etti: “Personel bulmakta sıkıntı çekmemizin yanı sıra mevcut personelimizi de kaybetme noktasındayız. Mesleki Yeterlilik Belgesi alınma zorunluluğu personelimizi rahatsız etmeye başladı. Çalışanlarımız arasında yıllardır yanımızda olup, çocuk yaşta bu işe başlayıp, okuma yazma bilmeyenler var. Bu kişilerin sınava girip başarılı olup da belge alması mümkün değil, çünkü okuması yazması yok. Bizim talebimiz en az 5 yıldır sigortalı olup aynı işyerinde çalışan kişilere belgelerin doğrudan verilmesi ve bundan sonrasında işe başlayacak kişilerin sınava tabi tutulması yönündedir. Aksi halde bırakın personel sorununu çözmeyi, sorunumuzu daha da büyüteceğiz.”
“İşverenin belgelenmesi sektöre kalite getirir”
Çalışanların yanı sıra işverenin de belge alma zorunluluğu olacağını hatırlatan Kisin, Türkiye’deki sıfır ve ikinci el satış yapan kurumlar için meslek tanımı yapıldığını, ilgili sınavlara girip sertifikası olan işverenin otomobil satışı yapabileceğini kaydetti. Bu durumun mesleğe bir düzen ve standart getireceğini vurgulayan Kisin, önümüzdeki yıl bu uygulamanın başlamasını beklediklerini ifade etti. Bu sayede kayıt dışılığın önüne geçileceğine de işaret eden Kisin, “Yeni uygulamadan müşterilerimizin de memnun olacağı düşüncesindeyiz. Çünkü yeni uygulama ile herkes sattığı aracın arkasında olacak. Örneğin aldığınız araba 3 ay içinde arıza yapacak olursa satış yapan bayilerin tümü ürününün arkasında durup tamiratını yaptırmak zorunda olacak” dedi.
“Kiralama pazarı giderek büyüyor”
Otomobil sektörü açısından 2017’nin diğer yıllardan çok farklı geçmediğini ifade eden Kisin, son 4-5 yıldır sektördeki büyüme grafiğinin yatay yönde seyrettiğini belirtti. Banka kredi faizlerindeki artışın, bu yıl bireysel müşteriye perakende otomobil satışlarını azalttığına dikkat çeken Kisin, her geçen gün kiralama sisteminin geliştiğini belirterek, şunları kaydetti: “Geçmiş yıllarda toplam otomobil kullanım oranları içerisinde yüzde 75’lik oranlarla otomobil satın almaları ön plandayken bu oran 2017’de yüzde 40 kiralama, yüzde 60 satış bandına geldi. Önümüzdeki yıllarda beklentimiz kiralama pazarının toplam pazarın yüzde 75’ine ulaşmasıdır. Çünkü mevcut durumda Avrupa’daki oranlar bu seviyelerdedir.”
Kiralamanın gelişmesinin bir takım sıkıntıları beraberinde getirdiğini dile getiren Kisin, “Öncelikle kiralamak adına filo kuran firmalar servis noktasında mümkün olan en uygun fiyatlı hizmeti tercih ediyor. Bu durumda merdiven altı çalışan, en ucuz fiyatı veren servisler öne çıkıyor. Araçların mevcut standartları da aşağı çekiliyor çünkü standarda aykırı uygulamalar yapılıyor. En basit örneği vermek gerekirse orijinal farı değiştirmek yerine kırılan far yapıştırılıp boyanıp yerine takılıyor. Ertesi gün araç ani bir fren yaptığında far ayar tutmuyor ve yerinden fırlıyor. Yollardaki tehlikeler de artıyor” ifadelerini kullandı.
“Doluda yaşanan zararın telafi süreci devam ediyor”
Mersin’de geçtiğimiz aylarda yaşanan dolu felaketinin yaralarının sarılmasına devam edildiğini de anlatan Kisin, sigorta şirketleri, araç sahipleri, servislerle görüşüp bilgi aldıklarını kaydetti. Kisin, “3 bin 500-4 bin aracı birden onarmak bizim imkanlarımızla zor olacağı için çevre illerden, hatta yurt dışından dolu onarımıyla ilgili uzman ekiplerle belli bir disiplin ve koordineyle çalışmalarımızı başlattık. Onarımlarımız halen servislerde devam etmekte. Ayrıca bu oranlar bize kaskolu, sigortalı olmanın çok doğru bir karar olduğunu da bir kez daha göstermiştir” dedi.