KMÜ’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlandı

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinde (KMÜ) Atatürkçü Düşünce Öğrenci Topluluğu tarafından ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ programı düzenlendi.

“Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir”

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasının ardından açılış konuşmasını yapan Atatürkçü Düşünce Öğrenci Topluluğu Başkanı Rabia Aygün, “Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk 'Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir' demiştir. Hepimiz daha yaşanılabilir bir dünya istiyor ve biliyoruz ki demokratik, laik, sosyal ve hukukun üstünlüğüne dayanan Türkiye, biz kadınların mücadelesiyle var olacaktır.” dedi.

“Kadınlık ve erkeklik kavramı sabit kategoriler değildir”

Kadınların hayatlarından kesitlerin canlandırıldığı skeçlerin ve müzik dinletisinin yer aldığı program, KMÜ Sosyoloji Bölümü öğretim elemanları tarafından gerçekleştirilen söyleşiyle devam etti. Söyleşide ilk olarak söz alan Arş. Gör. Erdinç Kineşçi, 1857 tarihinden beri devam eden mücadele sürecinin yansımalarına vurgu yaparak “8 Mart Dünya Kadınlar Gününün emekçi kadınlar günü olarak kutlanması sınıfsal mücadeleye eşlik etmek içindir. Emekçi kadın vurgusu 8 Mart'ı anlamak için önemli bir kavram ancak bunun sadece 8 Mart'ta konuşulması da farklı bir nokta." dedi. 

Arş. Gör. Kineşçi, "Kadınlık ve erkeklik kavramı sabit kategoriler değildir. Sosyal, ekonomik, politik olarak değerlendirilmelidir. Bize düşen gündelik yaşamda evvela kendi kategorilerimizi sorgulamaktır." diyerek eşitsizlik ve adaletsizlik kavramlarının gündelik yaşamın içerisindeki kategorilerde saklı olduğunun altını çizdi.  

“Jestler bir günlük olmamalı, yaşama dağılımı ve yayılımı olmalı”

Söyleşinin diğer bir konuşmacısı olan Doç. Dr. Oya Açıkalın Rashem ise, “Kadınlar Gününde çiçek dağıtılması önemli bir adım fakat belli bir günde veya zamanda verilmiş olması da sorgulanmalı. Jestler bir günlük olmamalı, yaşama dağılımı ve yayılımı olmalı. Ama bu yolda biz kadınlar için atılan her adım çok değerli.” dedi.

Doç. Dr. Açıkalın Rashem, 1857 tarihindeki direniş hareketi ve yaşanan trajik sonun önemli birikimler sonucunda gerçekleştiğine dikkat çekerek "Emekçi kadın tabirindeki emeğin mekanları çok farklıdır. Kadınların yaşadıkları sorun sadece kadınları değil hiyerarşik olarak en tepeden en aşağıya herkesi etkiliyor. Gün geçtikçe farkındalık oluşuyor ve düzenin değişmesi gerektiği vurgulandıkça da gerilim başlıyor. Tarihsel mücadele bugün bile hala devam ediyor. Emek Günlerinin bilinci her güne yayılmalı.” diyerek sözlerini tamamladı.

Eğitim Haberleri