İşaret Dili Eğitmeni Mesut Yazıcı ile Beden Dili Eğitmeni İlhan Doğan’ın verdiği seminere üniversite personeli ve çok sayıda öğrenci katıldı.
“Üniversitemiz bilgi yuvası”
Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Konferans Salonunda saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan seminerin açılış konuşmasını yapan Sağlık Kültür ve Etik Öğrenci Topluluğu Başkanı Berivan Kınış, “Topluluk olarak bilinçli bir nesil yetişmesinde bizim de katkımız olsun istiyoruz. Öğrenciler olarak bilgi yuvası üniversitemizi sadece ders-okul ilişkisi olarak değil, kendini geliştirme ve yetiştirme alanı olarak görüyoruz. Üniversite içinde ve dışında çeşitli etkinlikler düzenliyoruz. Etkinliklerimizde sizleri de aramızda görmekten onur duyarız.” dedi.
‘İşaret Dili Öğrenme Serüveni’
Seminerde ilk sözü alan İşaret Dili Eğitmeni Mesut Yazıcı, 11 yaşında çalışma hayatına başladığını söyleyerek işaret dili eğitmeni olmaya nasıl karar verdiğini anlattı. Yazıcı, “Fotoğrafçı olarak çalıştığım dönemde bir yarışmaya katıldım. Yarışmaya katılmadan önce çok düşündüm ve işitme engelli bir modelle çalışmaya karar verdim. Fotoğraf dereceye girdi ve teşekkür yemeğine gideceğim zaman bir kaç figür öğrendim. Yemek esnasında yaptığım figürler sonrasında işitme engelli arkadaş ‘Senin ellerin çok yatkınmış, bu dili neden öğrenmiyorsun’ diye kâğıda yazdı verdi ve o günden beri bu işin içindeyim. Bu işi yapıyor olmaktan inanılmaz keyif alıyorum.” dedi.
“İşaret dili görsel ve tiyatral bir dildir”
Yazıcı, “İşaret dili görsel ve tiyatral bir dildir. İşitme engelli bir çocuk okusa da anlamıyor, o gördüğünü taklit eder. Anne ve babası işitme engelli bir çocuk ilk önce işaret dilini öğrenir. Fakat annesi babası normal olup işitme engelli doğan bir çocuk hiçbir şey öğrenemiyor. İşitme engellilerde iletişim olmazsa olmazdır. Onların istediği şey sadece kendilerini anlayacak birilerinin etraflarında olması ve onlara değer vermesi. İşaret dilini bilmeniz hem onları çok mutlu ediyor hem de size yaşattığı haz çok farklı oluyor.” şeklinde konuştu.
“Başarmak istediğiniz zaman önünüzde hiçbir engel yoktur”
Katılımcılara tavsiyelerde bulunan Yazıcı, şunları söyledi: ”Boş çuval dik durmaz. İşitme engelliler için bir şey yapmak için üretici olmak gerekir. Onlar için bir şey yapmak istiyorsanız işinizi ona entegre edip yapılmamış bir şey yapın. Başarmak istediğiniz zaman önünüzde hiçbir engel yoktur. Yapabilir miyim kaygısını bir kenara bırakın. Karşınıza çıkan şeyler sadece bahane. Hayatınız boyunca yaptığınız işle alakalı sizi övenler ve yerenler olur; siz hiç birine aldırış etmeden hedefiniz doğrultusunda yolunuza devam edin. Empati duygusuyla hareket edip işitme engelliler için siz de bir şey yapmalısınız.”
Seminerin devamında kişiler arası iletişimde kendi geliştirdiği Riccon Tekniği ile uluslararası üne sahip olan Beden Dili Eğitmeni Riccon İlhan Doğan öğrencilere birebir uygulamalı olarak beden dilini anlattı.
Seminer, eğitmenlere hediye ve onurluk takdimi ile sona erdi.