Diriliş Postası Köşe Yazarı Abdullah Şenaslan’ın verdiği konferansa üniversite personeli ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Konferans Salonunda saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan konferansta Şenaslan ilk olarak geçmişte ve şu günlerde verdiğimiz şehitleri hatırlatarak Ali İmran Suresi 12'nci ayeti öğrencilerle hep bir ağızdan okudu ve bütün şehitlere rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi.
“Dünyadaki en heybetli gençlik Türk gençliğidir”
Gençliğin yüzyıllar içerisinde değişimine vurgu yapan Şenaslan, “Geçmişten günümüze bakıldığında dünyadaki en heybetli gençlik Türk gençliğidir. Gençlik gibi insanın en dinamik, en romantik, en korkusuz, belki de en verimli döneminin incelenmesi, gelecek temellerinin sağlam atılması için birincil şarttır. Çünkü geleceğe gençlerle yürüyebiliriz.” dedi.
"Gençlerimiz toplumsal gerçeklerden uzak sanal bir hayat yaşamakta ve medyadan çok etkilenmekte." diyen Şenaslan, “Gelişen ve değişen teknoloji şartları genç bireyleri toplumdan koparmakta ve çevresine yabancılaşmasına neden olmaktadır. Gençlik, toplumsallaşma süreci dışında kaldığı takdirde yüksek idealler yerine, insanlara karışmaktan hoşlanmayan, çaresizlik içindeki psikolojik ve ruhsal yapısıyla kırıcılık, agresiflik, şiddet gibi örüntüler geliştirmektedir." şeklinde konuştu.
“Gençliğin en büyük sorunu şimdiki zamanı yaşamamak”
Şenaslan, “Gençliğin en büyük sorunu, bugünün kıymetini bilmeden geçmişi ve yarını düşünerek yaşamaktır. Yarına dair istekleriniz tabi ki olmalı fakat aslolan şimdiki zamandır. En güzel gün, siz yarını ve dünü düşünürken önünüzden geçip gidiyor. Ne önce ne de sonra olun. Şu an olun, şimdi olun, gerçek olun, en önemlisi de kendiniz olun. Televizyon karşısında aile yapısını bozan, insan ilişkilerine zarar veren programlar izleyerek boşa vakit kaybetmeyin. Düşüncelerinizi ifade etmekten, farklı atılımlar yapmaktan çekinmeyin. Kabuklarınızı kırın, kendinizle alakalı durum analizi yapın ve ilk önce hatayı kendinizde arayın.” tavsiyesinde bulundu.
“Hepimiz esir hür’leriz”
Şenaslan, “Hepimiz esir hür’leriz. Hepimiz kendi egolarımıza esiriz. İnsanoğlu esaret kapıları olan mutluluk, fayda, çıkar gibi esaret zincirlerinden kendini kurtarabildiği an hür olur, hür'lük ancak bu ölçüde olursa insan kendisini geliştirebilir. Gençlik olarak bunları dert edinmeli, yarınlara giderken kendimize sınırlar çizmeden hür olmalıyız. Yardıma muhtaç insanlara yardım eli uzatarak bencil olmaktan kendimizi kurtarmalıyız. Dünyada kötülük diye bir şey yoktur, iyiliğin gerçekleşmemesi vardır.” diyerek sözlerini noktaladı.
Konferans katılımcıların sorularının cevaplandırılmasının ardından onurluk takdimi ile sona erdi.