‘Kardak Krizi ve Ege Adaları Sorunu’ konulu Konferansa konuşmacı olarak katılan Emekli Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen, Kardak krizi ve Ege Adaları sorunu yaşandığı dönemde SAT Komando Timi Komutanı alarak görev aldığını belirterek orada neler yaşadıklarını öğrencilerle paylaştı.
Türkşen, “25 Aralık 1995’te Figen Akat isimli Türk gemisi Bodrum'un 3,8 mil açığındaki Kardak kayalıklarında karaya oturdu. Yunanistan kendi karasuları olduğu iddiası ile karaya oturan gemiyi kurtarmaya kalktı fakat geminin kaptanı bölgenin Türk karasularına dahil olduğunu belirterek kurtarma teklifini geri çevirdi. Bu arada, Yunanistan, 26 Aralık 1995 tarihinde Türkiye'ye bir nota vererek söz konusu geminin Yunanistan karasularında bulunduğunu belirterek kurtarma işleminin durdurulmasını istedi. Türkiye, aynı gün Yunanistan'a vermiş olduğu bir nota ile iddiaları reddetti ve söz konusu bölgenin kendisine ait olduğunu söyleyerek olaya müdahil oldu.” dedi.
Türkşen konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu gelişmelerin ardından Yunanistan'a ait Kalimnos Adası'nın belediye başkanı, yanına Ada'nın papazı, aileleri ve Yunan televizyon kanalı çekim ekibini alarak 26 Ocak 1996 tarihinde Kardak kayalıklarına çıkarak bir şenlik havasında kayalıklara Yunan bayrağını dikmişlerdir. Bayrak dikme girişiminin televizyonda yayınlanmasının ardından, Başbakan Tansu Çiller'in ‘O bayrak iner, o asker gider’ sözü ile savaşa hazır olunduğu mesajı verildikten sonra gece bize gelen ani emirle Sualtı Taarruz Grup Komutanlığı olarak operasyon için derhal dalış tüpleri, zodyak botlar, yakıt, silahlar ve gerekecek her şeyi hazırladık ve yola çıktık. Adaya vardığımız zaman orada güvenlik sağlandı ve en fazla 300 metre ötedeki Yunan bayrağından çok daha büyük Türk bayrağını diktik. 'Onlar gitmeden gitmeyiz, onlar indirmeden indirmeyiz bayrağımızı' dedik ve onlar bayrağını indirip uzaklaştıktan yarım saat sonra biz de adayı terk ettik.”
Türkşen'in öğrencilerin sorularını cevaplamasının ardından konferans sona erdi.
‘Kerkük Ekseninde Ortadoğu’ konulu konferansa Siyaset Bilimi Uzmanı Şifa Boztepe’nin konuşmacı olarak yer aldığı konferansa çok sayıda öğrenci katıldı.
Şifa Boztepe, Kerkük ve Ortadoğu’nun kimileri için istikrarsızlığı kimileri için ise petrol zengini bir bölgeyi çağrıştırdığını dile getirerek, “Bizim için Kerkük ve Ortadoğu insanlığın seyrinin değiştiği yerdir. Yarının geleceği olan biz gençler bu bölgenin önemini bilmek zorundayız ve bu bölgede yaşananları iyi okumalıyız.” dedi.
Kerkük’ün bulunduğu bölge ile ilgili tarihi ve dini bilgiler paylaşan Boztepe, bölgenin Türk milletinin milli davalarından birisi olduğunu vurgulayarak konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kerkük, dinsel ve tarihsel değerleri açısından ülkemiz ve milletimiz için çok önemli bir yere sahiptir. Musul ve Kerkük ülkemizin bir parçasıdır. 1926 yılında yapılan Ankara Antlaşması ile bu topraklar bizlerden koparılmaya çalışıldı. Kerkük meselesine yabancı kalmadan kendi meselemiz gibi bakmamız gerekiyor.”
Kuzey Irak’ta yaşanan gelişmelerle ilgili de anlatımlarda bulunan Şifa Boztepe, konferansın ardından öğrencilerle geleceğe yönelik kariyer planlamaları hakkında sohbet etti. Plaket takdiminin ardındın konferans sona erdi.