Öğrencilerin ilgiyle takip ettiği program saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı.
"Şehitlerimizi bizden ayıran ecel, kalplerimizi asla ayıramayacak"
Programın açılış konuşmasını yapan Türk Kültürü ve Edebiyatı Öğrenci Topluluğu Başkanı Samed Gökhan Atalay, vatan söz konusu olduğunda Türk milletinin tek yürek haline geldiğini belirterek şunları söyledi: “Bugün zalimlere, hainlere, teröristlere karşı Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinin duruşunu cesaretle ispatlıyoruz. Türk milletinin birlik ve beraberliğini müdafaa edecek yüksek haslet ve asalet duygusu içindeyiz. Yenilgiyi kabul etmeyen, yıkıma göz yummayan, terörün hain emellerine teslim olmayan bir milletiz. Genç yaşta vatan diyerek cepheye koşan onca askerimiz bayrağı indirmedi, ezanı susturmadı, hainlere ve düşmanlara bu vatanı bırakmadı. Türk milleti hiçbir zaman savaştan kaçmadı, ya istiklal ya ölüm diyerek yoluna devam etti.”
Atalay, Türk milletinin bağımsız ve onurlu yaşaması için şehit olan askerlerimize minnet ve şükranlarını belirterek "Onları bizden ayıran ecel, kalplerimizi asla ayıramayacak. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm aziz şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum.” şeklinde sözlerine son verdi.
Anma programı Kuran-ı Kerim tilaveti, öğrenciler tarafından hazırlanan video gösterimleri ve şiirlerle devam etti. Programda PKK tarafından şehit edilen askerler ile El-Bab operasyonunda, Sarıkamış’ta şehit düşenler ve İzmir’de şehit olan Fethi Sekin'e ait video gösterimlerine yer verilirken KMÜ öğrencilerinden İlknur Çoban'ın ‘Kahramanların Ölümü’, Tayfun Kaya'nın ‘Zap Suyu’, Melek Şahin'in ise ‘Oğlun Şehit Oldu’ şiirlerini okumasıyla etkinlik sona erdi.
Mehmet Akif Ersoy Unutulmadı
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Edebiyat Fakültesi ile Kültür Ahlak ve Medeniyet Öğrenci Topluluğu tarafından ‘İstiklal Marşı ve Mehmet Akif Ersoy’ konulu panel düzenlendi.
Panel öncesinde konuşma yapan Topluluk Başkanı Mehmet Furkan Çörten, İstiklal Marşı’nın kabulünün yıldönümü olması ve Mehmet Akif Ersoy’u anmak amacıyla böyle bir etkinlik düzenlediklerini belirterek, “Mehmet Akif, bizlere hiçbir zalimin zulmüne seyirci kalmamamızı, boyun eğmememizi öğüt vermiştir ve eserlerinde bunu özellikle belirtmiştir. Bizler de zalimin zulmüne boyun eğmeyerek daha çok çalışıp sabrederek başarıya ulaşacağız.” dedi.
“Mehmet Akif; hak, hakikat ve hikmet şairiydi”
Açılış konuşmasının ardından moderatörlüğünü KMÜ Edebiyat Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Turan Karataş’ın yaptığı panele geçildi. Panelde ilk konuşmacı olarak söz alan Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Andı, toplulukları topluluk yapan, kalabalıkları ise millet yapan bazı değerler olduğunu ifade ederek, “Mehmet Akif Ersoy da bizim toplumumuzun belli başlı değerlerinden birisidir. Toplumsal değer olan şahsiyetler zorlama ile değil, toplumun kendiliğinden kabullendiği bireylerdir.” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Andı, Mehmet Akif Ersoy’un tanıdıkça sevilecek bir şahsiyet olduğundan söz ederek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Mehmet Akif, zaman içerisinde farklı çevreler tarafından sürekli olarak ötelenmiştir fakat o buna rağmen bu millet tarafından sahiplenilmiştir. Çağa tanıklık eden bir şair olmasının yanı sıra mazlumların ve mağdurların şairi olmuştur. Akif, dil bilginiydi; Arapça, Farsça ve Fransızcayı iyi bilirdi. Veteriner olmasından dolayı pozitif bilimlere ilgili, gazeteci, neyzen, siyasetçi ve farklı spor dallarında hatırlanabilir bir şahsiyetti. Sözün özü Mehmet Akif, hak, hakikat ve hikmet şairiydi.”
“Akif, yaşadığı gibi yazmış, yazdığı gibi yaşamış bir şairdir”
Panelin ikinci konuşmacısı olan İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Şükrü Çoruk ise Mehmet Akif Ersoy’un yaşadığı dönemde sözünü ettiği ve ömrünü harcadığı meselelerin halen ülkemizin gündemini meşgul ettiğini dile getirerek Ersoy’un kişiliği, yaşantısı ve hayata bakış açısı hakkında anlatımlarda bulundu.
Prof. Dr. Çoruk, Mehmet Akif Ersoy’un içimizden çıkmış bir şair olmasından ötürü toplum olarak çok sevdiğimiz bir kişi olduğunu söyleyerek konuşmasına şöyle devam etti: “Mehmet Akif, bizi bizim dilimizle anlatan bir şair olmakla birlikte yaşadığı gibi yazıp, yazdığı gibi yaşamıştır. Fildişi kulelere kapanıp sanat için sanat düşüncesi ile hareket etmiş bir şairimiz değildir. Ne kadar eleştirilirse eleştirilsin halk ona sahip çıkmıştır. Ülke dışına çıkmak zorunda kalmış fakat hiçbir zaman devleti ve milletine karşı oluşumlarda bulunmamıştır.”
Panel, dinleyenlerin sorularının cevaplandırılması ve hediye takdiminin ardından sona erdi.