Yrd. Doç. Dr. Güney, dünya iktisat tarihinde ortaya çıkan 1929, 1973 ve 2008 krizlerini incelediği çalışmasında 1929 ve 2008 krizlerinin ortak yönlerine dikkat çekerek her iki krizin de finansal nitelik gösterdiğini ve bu krizlere piyasalardan gizlenen eksik bilgilerin sebep olduğunu ileri sürdü.
“Altın arayan nesil ve ABD’de çıkan ekonomik krizler”
Yrd. Doç. Dr. Güney, ABD’de “altın arayan nesil” adını verdiği, kısa yoldan zengin olmak isteyen kitlenin finansal krizlere yol açtığını söyleyerek “İktisat tarihinde yaşadığımız hem 1929 hem de 2008 krizinin ABD’de ortaya çıkması tesadüf değildir. Çünkü ABD’de insanlar üretimin değil, kısa yoldan köşeyi dönmenin peşindeler; spekülasyon ve aldatma yoluyla finans piyasalarına etki ediyorlar. Yani altın arayan nesil, ABD’den silinmiş değil.” şeklinde konuştu.
İktisadın yumuşak karnının reel sektör değil, finans sektörü olduğunun altını çizen Yrd. Doç. Dr. Güney, “İktisadi krizler, finans piyasasında çok yüksek bir büyüme trendinden sonra meydana gelmiştir. 1929’da bu büyümeye Kükreyen 20’ler deniyordu. 2008’deki çılgınca büyümeye ise Büyük Moderasyon adı verilmiştir. Yani krizler öncesi şişkin bir para piyasası gözlenmektedir, piyasadan gizlenen bilgiler vardır, alıcı ve satıcılar dürüst değildir, kriz öncesinde bir kısım yatırımcılar çok zengin olurken kriz sonrası yatırım yapanlar batmıştır.” açıklamasında bulundu.
Ekonomi, Krizler ve Dinamik Denge
Ekonominin yerleşik iktisatçılara göre tam rekabet, Keynesyenlere göre ise eksik rekabette işlediğinin kabul edildiğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Güney, ekonominin eksik rekabet ile tam rekabet arasında ve yönünün ise tam rekabete dönük olduğunu ileri sürdü. Yrd. Doç. Dr. Güney, ekonominin krizlerde eksik rekabete yaklaşırken, ekonomi krizlerden uzaklaştıkça tam rekabete yaklaştığını dile getirerek “Ekonomi tam rekabet ve eksik rekabet arasında gidip gelen dinamik bir yapıya sahiptir.” şeklinde konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Güney, iktisat tarihi incelendiğinde iktisadi teorilerin kırılma noktasının her zaman krizlerle gerçekleştiğine ve yeni teorilerin krizler sonrası ortaya çıktığına değinerek krizleri laboratuvar olarak kullanıp bunlar iyi analiz edildiğinde ekonomik konjonktürün de daha tahmin edilebilir hale geleceğini belirtti.
Yrd. Doç. Dr. Taner Güney, kendi iktisadi görüşlerini ve yeni kitabını, üniversitede düzenlenen bir programla dinleyenlere açıkladı. KMÜ Sosyal Ekonomik ve Politik Araştırmalar Merkezi ile Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Topluluğu tarafından organize edilen 3. Sosyal Bilim Okumaları adlı programa akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Programın açılış konuşmasını öğrenci temsilcisi Ahmet Mavi yaparken program sonunda Yrd. Doç. Dr. Taner Güney’e teşekkür plaketini ise Sosyal Ekonomik ve Politik Araştırmalar Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Sefa Usta takdim etti.
Program, Yrd. Doç. Dr. Güney’in kendisine yöneltilen soruları cevaplaması ve kitaplarını imzalamasının ardından sona erdi.