Konya Sanayi Odası (KSO) Ağustos ayı Olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Tahir Şahin’in başkanlığında gerçekleştirildi.Toplantının açılışında konuşan Konya Sanayi Odası Başkanı, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Memiş Kütükcü, siyasilerin ülkenin sorunlarını çözme sorumluluğunu hatırlatarak, “7 Haziran seçimlerinin ardından, siyaset kurumu mevcut parlamentodan maalesef bir hükümet çıkaramadı. İş dünyası olarak şimdi ülkenin geleceğinin kalıcı şekilde, yeniden inşa edileceği bir seçim dönemi geçirmek istiyoruz. Önceliğimiz ülkedeki siyasi belirsizliğin bir an önce son bulması, terörün kalıcı bir şekilde yok edilmesi ve ekonomide güven artırıcı tedbirlerin hızla alınması” dedi. Türkiye’nin tarihin asla unutmayacağı özel bir dönemden geçtiğini ve bu dönemde iş dünyasının da karar almakta zorlandığını vurgulayan Kütükcü, sanayicilere motivasyonlarını korumalarını, verimliliği artıracak ve maliyetleri düşürecek çalışmalara odaklanmalarını tavsiye etti.Kütükcü, dövizde yaşanan dalgalanmalara da değinerek, “Çin’in ardı ardına devalüasyon yapması, Avrupa ekonomisinin toparlanma gösterememesi, ABD Merkez Bankası FED’in faiz artıracağı beklentisi ve bölgemizde yaşanan sıcak gelişmeler doların tüm dünyada değerlenmesine sebep olmaktadır. Bunlara ülkemizdeki siyasi belirsizliği ve terör olaylarını da eklediğimizde yılbaşından bu yana Türk Lirası Dolar karşısında yüzde 25, Euro karşısında ise yüzde 16 değer kaybetti. Dövizdeki bu dalgalanmalara karşı, şirketlerimiz kendi stratejilerini oluşturmalı ve motivasyonlarını bozmadan bu süreci iyi yönetmeliler. Sanayicilerimiz üretimden asla vazgeçmemeli. Çünkü, üreten kaybetmez” şeklinde konuştu.Konuşmasında ekonomide güven artırıcı tedbirlerin hızla alınması ve reformlara devam edilmesi gerektiğinin altını çizen Kütükcü, “Şehir olarak ihracatımızın yüzde 46’sını gerçekleştirdiğimiz Ortadoğu-Asya ülkeleri, özellikle de Suriye’deki gelişmeler tedirginlik oluşturmaya devam ederken, yine ihracatımızın yüzde 23’ünü gerçekleştirdiğimiz Avrupa ekonomisi henüz kalıcı bir toparlanma eğilimine girmiş değil. Dünyanın ikinci büyük ekonomisi Çin’in para birimi Yuan’ı ardı ardına devalüe etmesi, Türkiye’de daha sınırlı bir etki gösterse de, dünya piyasalarını endişelendiriyor. Öte yandan, önümüzdeki birkaç ay içerisinde FED’in faiz artıracağına dair beklentiler, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkeler için yeni bir ‘risk alanı’ açmış olacak. Tüm bunların olası etkilerini azaltmak için ekonomide güven artırıcı yeni tedbirler alınmalıdır” ifadelerini kullandı.