MTSO, yılın ilk meclis toplantısını gerçekleştirdi. İlk etapta işçi ve işveren arası uyuşmazlıklar için zorunlu hale getirilen arabuluculuk hakkında meclis üyelerinin bilgilendirildiği toplantıya, Meclis Başkan Yardımcısı Murat Çalışkan başkanlık yaptı.
Toplantının açılışında Afrin’de devam eden ’Zeytin Dalı Harekatı’na değinen Çalışkan, “Allah ordumuzu muzaffer eylesin, şehitlerimize rahmet eylesin. Bu durumu siyasi bir konu haline getirenleri kendi adıma kınıyorum. Sınırlarımız ötesindeki otoritesiz durum ülkemizde terör olarak karşımıza çıkıyor ve bu terör ülkemiz önündeki en büyük engel. Bunun ortadan kaldırılması adına operasyon büyük önem taşıyor” dedi.
“Arabuluculuk sürecinin detayları önemli”
Toplantı, Türkiye’nin ilk arabulucuları arasında yer alan, Arabulucu Avukat Aşiyan Süleymanoğlu’nun sunumu ile devam etti. İşçi işveren uyuşmazlıklarında dava şartı olarak arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu hale geldiğine değinen Süleymanoğlu, “Burada bilinmesi gereken önemli bir konu var. Arabuluculuk sürecini nedensiz yere reddederseniz davayı kazansanız dahi tüm yargılama giderlerini ödemek durumunda kalıyorsunuz. Bu da ciddi bir yük doğuruyor. Bu sebeple sürecin detaylarını iyi bilmenizde fayda var” diye konuştu.
Arabuluculuk sisteminin gücünü gizlilikten aldığını vurgulayan Süleymanoğlu, esneklik, hız, düşük maliyet ve yargılama süreci olmamasının da diğer önemli özelliklerini oluşturduğunu anlattı. Sonucunun ise mahkeme kararı özelliği taşıdığını kaydeden Süleymanoğlu, bu süreçte tarafların anlaşmak zorunda olmadığını, anlaşma olmaması halinde mahkeme yolunun her zaman açık olduğunu dile getirdi.
Mahkemelerin arabulucu atadığını ifade eden Süleymanoğlu, bu arabulucunun istenmemesi halinde tarafların özel bir arabulucu ile yoluna devam edebileceğini, ancak ortak bir arabulucu üzerinde uzlaşı sağlanmaması durumunda devletin atadığı arabulucuya geri dönüleceğini söyledi. Süleymanoğlu, mevcut arabulucu ile sorun yaşanması, görevini yerine getirmediği düşünülmesi halinde arabulucunun merkeze şikayet edilebileceğine de değindi.
Anlaşma sağlanmaması anında yapılan tüm görüşmelerin konuşmaların gizlilik esasına göre açıklanmayacağına da dikkat çeken Süleymanoğlu, konunun mahkemeye taşınmasıyla sürecin baştan başlayacağını anlattı. Kimi zaman işten çıkarma durumlarında işçi ve işverenin sözlü olarak anlaşma sağlamasına rağmen birkaç yıl sonra işçinin dava açabildiğini hatırlatan Süleymanoğlu, “Bu tür sıkıntıların yaşanmaması adına da arabuluculuk hizmeti alınmaya başladı. Anlaşma arabulucu gözetiminde yapılıp imzalandığında mahkeme kararı özelliği taşıyor ve taraflar farklı bir tutum içine giremiyor” değerlendirmesini yaptı.
Arabulucunun mahkemede olduğu gibi bir yargılama yapmadığını, tarafsız olduğunu dile getiren Süleymanoğlu, “Bu nedenle taraflar daha rahat davranıp düşüncelerini aktarabiliyor. Taraflar birbirinin ne istediğini bilince orta noktada buluşmak da daha kolay olabiliyor. Aynı zamanda işverenin bir işçisi ile yaptığı anlaşmayı diğerinin duymasının önüne geçiliyor, çünkü gizlilik şartı bulunuyor” ifadelerini kullandı.
“MTSO bünyesinde arabuluculuk merkezi olması büyük fırsat”
Türkiye genelindeki ticaret ve sanayi odalarının bu konuya destek verdiğini, MTSO bünyesinde de böyle bir merkez bulunmasının büyük önem taşıdığını da vurgulayan Aşiyan Süleymanoğlu, şöyle devam etti; "Bu sayede daha konforlu bir ortamda hizmet alabileceksiniz. Taraflarla ayrı ayrı görüşme yapılması nedeniyle arabulucu karşı tarafla görüşme yaptığı esnada size ayrılan odada çalışmanıza devam edebileceksiniz. Mahkemelerde olduğu gibi uzun süreler zaman kaybetmenize gerek kalmayacak. Aynı zamanda uzun sekreterya işlemleri sizin adınıza yürütülecek. Bu ciddi bir konfor."