Seminere konuşmacı olarak, MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Eski Uşak Milletvekili ve Eski Öğretim Üyesi Osman Coşkunoğlu ile E3 TAM A.Ş Genel Müdürü Sedat Sami Ömeroğlu katıldı. Seminerin açılış konuşmasını yapan MTSO Meclis Üyesi Veysel Baysal, Türkiye’nin dünya ile rekabetini sürdürebilmesi adına Endüstri 4.0 sürecini yakalamasının önemine dikkat çekti. Bu devrimin insanlık tarihinin en önemli değişimlerinden biri olacağını kaydeden Baysal, “Gelinen süreçte Endüstri 4.0 geniş bir vizyon ve felsefedir. Kişi başı milli geliri 30 bin dolar olarak hedeflediğimiz ülkemizde bu sürecin kaçırılmaması gerektiğine inanıyoruz. Bu dönemde yeniliklere gerektiği gibi adapte olamayan, geciken şirketler yok olmaya mahkumdur. Yarınlarımız için bizlere ve kamuya düşen görev, evrensel bilim ışığında eğitimden üretime her konuda Endüstri 4.0’a hazır olmaktır” dedi.
“Gençlerin gücünden mutlaka faydalanmalıyız”
MTSO Başkanı Aşut ise seminerdeki konuşmasında, son yılların öne çıkan kavramının küreselleşme olduğunu belirterek, Türkiye’nin kısmen de olsa küreselleşmeyi yakalayıp ekonomisini büyütebildiğini söyledi. Türkiye’nin, Avrupa’nın 6. büyük ekonomisi haline gelindiğini ifade eden Aşut, ancak sadece ekonomi değil, küreselleşmenin tüm sosyal ve siyasi alanlara entegre edilmesi halinde iyi sonuçlar alınabileceğini vurguladı.
Şimdilerde Endüstri 4.0 adı diye adlandırılan yeni bir rüzgar estiğini dile getiren Aşut, “Artık yeni milenyumun yeni gerçekleri var. Dünyayı dönüştüren bilgi ve iletişim teknolojilerini icat eden ve en iyi kullanan kesim olan gençlerin yükselişidir bu yeni gerçekler. Bunu okuyamayanlar, gençlerin bu gücünü kullanamayanlar yeni dünyada var olamayacaklar. Analog değil, dijital ekonomilerin geleceği belirlemesidir yeni gerçekler. İşte Endüstri 4.0 bu sürecin şimdilik son ayağıdır” diye konuştu.
MTSO Endüstri 4.0 Eğitim ve Uygulama Merkezi Projesi’nden MTSO Teknoloji Kampüsü’ne kadar birçok projenin kenti ve kentteki sektörleri yeni sanayi devrimine hazırlamak adına geliştirildiğini anlatan Aşut, bu projeleri Tedarik Zinciri Test ve Ar-Ge Laboratuvarı, Personel Belgelendirme Merkezi, kurulması planlanan Lojistik Simülasyon Merkezi gibi çalışmalarla da destekleme gayretinde olduklarını söyledi.
“İnovasyon ve big data kavramlarının önemi artıyor”
Eski Uşak Milletvekili Coşkunoğlu da Endüstri 4.0’a dünya ülkelerinin bakış açısı ve yaptıkları hazırlıklar konusunda bilgi aktardı. Özellikle inovasyon ve big data kavramlarının önemine dikkat çeken Coşkunoğlu, Endüstri 4.0’ın sihirli bir değnek olmadığını, başarı için yine çok çalışmanın ön plana çıkacağını söyledi. Türkiye’de Endüstri 4.0 kavramının nasıl anlaşıldığını ve hangi noktalarda hata yapılıp bu hataların nasıl düzeltilmesi gerektiğinin ipuçlarını da veren Coşkunoğlu, ardından Mersin’in bu yeni sanayi devrimini kaçırmaması adına yapması gerekenleri anlattı. İşe sorunları tespit ederek başlamak gerektiğinin altını çizen Coşkunoğlu, ihtiyaca yönelik yol haritasının sonrasında belirlenmesi gerektiğini anlattı. Dünya ülkelerinin yeni sanayi devrimine yönelik yol haritalarını oluşturduğunu, stratejiler geliştirdiğini kaydeden Coşkunoğlu, “Yeni sanayi devrimi içerisinde nesnelerin interneti, big data, yapay zeka, insanlarla ortak çalışabilen robotlar, bulut sistemi, simülasyon, artırılmış gerçeklik gibi kavramlar var. Bu kavramlar tüm iş alanları için büyük önem taşıyor” şeklinde konuştu.
Ülkelerin belirledikleri yol haritalarından örnekler veren Coşkunoğlu, Türkiye’nin bu alandaki pozisyonunu ise şöyle anlattı: “Maalesef Türkiye olarak bu konudaki karnemiz zayıf. Henüz hiçbir yol haritamız ve planımız yok. Birçok konuda oldukça geriyiz. Dünyada ilk 20 ülke içinde olmakla övünüyoruz ama ne yazık ki, Sanayi 15 içinden düştük. Bu, bizim sanayimiz kötüleşti anlamı taşımıyor, yalnızca diğer ülkeler çok hızlı büyüdü onu görüyoruz.”
“Tüm dünya istihdam konusunda yapılabilecekleri tartışıyor”
Endüstri 4.0’ın önümüzdeki süreçteki etkilerine de değinen Coşkunoğlu, bir çok olumlu etkisi yanında olumsuz etkilerin de olacağına işaret etti. ‘İstihdamda sorun olmaz’ yorumlarına katılmadığını belirten Coşkunoğlu, “Hayır çok ciddi sorun olur. Tüm dünya ‘istihdam ne olacak’ diye tartışıyor. Biz de görmezden gelmek yerine bunu tartışmalıyız. İstihdam korkusuyla bu gelişmeden elbette vazgeçilmeyecek ama ne yapabileceğimizi şimdiden tartışmalıyız. Umut vaat etmek adına gerçekleri saklayan iddialar ortaya atmamalıyız. Gerçekleri ortaya koyup ona göre pozisyon belirlemeliyiz” dedi.
Coşkunoğlu, Türkiye’nin bu dönemde neler yapması gerektiğini ise şöyle sıraladı: “Hükümet bazı şeyler yapmalı ama biz de sivil bir Endüstri 4.0 Platformu kurulmalıyız. Eğitim için öneri değil, somut projeler getirmeliyiz. Dünyayı izleyip katkı koymalıyız. Görüş bildirmemiz lazım. Türkiye’den çıkan dünya görüşü maalesef yok, tamamen içe kapalıyız. Bu konuda bir konsorsiyum kurmalıyız. Mersin kendisini değiştirebilecek çok önemli bir coğrafi avantaja sahip. Daha iyi değerlendirmeli. Eğitim yetersiz, bu alanda kendisini geliştirmeli. Endüstri 4.0 ile birlikte gelecek istihdam sorununa çözüm üretecek politikalar üretmeli. Ülkeden bağımsız geliştirmek zor ama imkansız değil. Bir uygulama bankası kurabilir.”
“Verim ve kalite artacak”
E3TAM A.Ş Genel Müdürü Ömeroğlu ise yeni sanayi devrimi ile birlikte esnek üretim modelinin öne çıktığını, artık talebi karşılanmayan hiçbir müşterinin kalmayacağını anlattı. Eskiden uzmanlık önemli olmasına rağmen artık ‘Hasan Ustaların’ önemini kaybettiğini dile getiren Ömeroğlu, şunları söyledi:
“Bunun yerini insandan bağımsız siber fizik sistemler alıyor. Bu sistemlerin bir ya da birkaçını yan yana koyunca Endüstri 4.0 tabanlı fabrikalar oluşuyor. Bu süreçte uzaktan izleme olmazsa olmazlar arasında yer alacak. Simülasyon mutlaka olacak. Önce simüle edip hataya bakacaksınız ardından hassas makine imalatları yapacaksınız. Yeni süreçte mutlaka temiz enerji olmak zorunda. Yeni nesil sensörler olacak. Her bir ürünün IP 6 numarası olacak. Kablosuz sensör ağları, yeni nesil bilgisayarlar olacak. Şu andaki bilgisayar sistemleri olmaz. Yapay zeka olacak. Büyük veri olacak ve siber güvenlik öne çıkacak, bulut teknolojisi ve robot teknolojisi öne çıkacak. Eğer topladığınız bilgiler bir yere gidip işlenip size otomatik bilgi vermiyorsa patrona bu bilgiler otomatik gitmiyorsa Endüstri 4.0’dan bahsetmek mümkün olmayacak. Bu sanayinin en önemli özelliği ise verimi ve kaliteyi artırmak olacak.”
Endüstri 4.0’ın getireceği tehlikelere de değinen Ömeroğlu, bugün en çok nükleer savaşlardan korkulurken gelecekte siber savaşlardan korkulacağını, bir tek kişinin tek bir tuş ile tüm dünya dengelerini bozabileceğini söyledi. Bu nedenle siber güvenlik kavramının öneminin her geçen gün arttığını dile getiren Ömeroğlu, uzayın yeni bir savaş sahası olacağını, insanlarla robotlar arasında önemli çekişmeler yaşanabileceğini sözlerine ekledi.