Mersin İl Müftüsü Ali Melek, insanların artık ateş çemberi içerisinde birbirini duygusuzca, duyarsız bir şekilde katlettiği, Türkiye’nin çevresindeki ülkelerin adeta kan gölüne döndüğü bir dünyada ve kadın cinayetlerinin ön plana çıktığı Türkiye’de ‘iyilik’ kavramının yıprandığını, iyilik duygularının örselendiğini ve zayıfladığını söyledi.İl Müftüsü Melek, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu yıl Ramazan ayı dolayısıyla belirlediği ‘Vakit İyilik Vakti, Bu Ramazan ve Her Zaman’ temasına ilişkin İHA muhabirine açıklama yaptı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın son 5 yıldır her Ramazan ayında bir tema belirleyerek, bu konu etrafında vaazlar, sohbetler, konferanslar ve çalışmalar yaptığını anımsatan Melek, 2011 yılında ‘Komşuluk’, 2012’de ‘Selamlaşma’, 2013’te ‘Helal Kazanç ve Helal Lokma’, geçen yıl ‘Hiç Kimse Kimsesiz Kalmasın, Bu Ramazan ve Her Zaman’ temalarını işlendiğini kaydetti. Bu yıl da ‘Vakit İyilik Vakti, Bu Ramazan ve Her Zaman’ konusunun ana tema olarak seçildiğini aktaran Melek, Ramazan ayı boyunca iyilik kavramı üzerinde duracaklarını bildirdi.“DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE YAŞANANLAR İYİLİK DUYGULARININ YIPRANDIĞINI VE ZAYIFLADIĞINI GÖSTERİYOR”Türkiye’nin etrafının adeta kan gölüne döndüğü, ülkede ise özellikle kadın cinayetlerinin ön plana çıktığı günümüzde ‘iyilik’ kavramının ne kadar yıprandığının çok net görülebildiğini vurgulayan Müftü Melek, iyilik duygularının yeniden beslenmesi gerektiğinin altını çizdi. Dünyanın haline bakıldığında ‘iyilik’ kavramının ne kadar yıprandığının, iyilik duygularının ne kadar zedelendiğinin, örselendiğinin, zayıfladığının çok net görüleceğini belirten Melek, “İnsanların artık ateş çemberi içerisinde birbirini duygusuzca, duyarsız bir şekilde katlettiği bir dünyada yaşarken, çevremizdeki ülkelere baktığımız zaman adeta bir kan gölünü andıran bu coğrafyada insanların dramı gözlerinizin önünde bulunurken ve ülkemizde de zaman zaman insana karşı, kadına karşı cinayetlerin ön plana çıktığı bir toplumda hayatımızı sürdürürken, ‘iyilik’ kavramının ne kadar önemli olduğu, birbirimize karşı iyi duyguların, düşüncelerin beslenmesinin ne kadar gerekli olduğu da çok net ortaya çıkıyor. İşte buna biraz daha dikkati çekmek üzere Diyanet İşleri Başkanlığımız bu yılki Ramazan temasını ‘Vakit İyilik Vakti, Bu Ramazan ve Her Zaman’ temasını seçti” dedi.Melek, önceki Ramazanlarda seçilen ve işlenen temaların yeni temayla birleştirilerek hem Ramazan’da hem yıl boyunca vaazlar ve sohbetlerle Diyanet İşleri Başkanlığı ve müftülükler olarak vatandaşların bu konudaki bilgi donanımına katkıda bulunmayı, bilgilerini yenilemeyi ve bu duyguların yerleşmesine, toplumsal bir bilinç oluşmasına katkıda bulunmayı amaçladıklarını dile getirdi.“YÜCE RABBİMİZ, ‘SİZ İYİ OLAN HAYIR İŞLERİNDE YARIŞIN’ BUYURUYOR”‘Vakit İyilik Vakti, Bu Ramazan ve Her Zaman’ teması çerçevesinde anlatacakları ‘iyilik’ kavramı için ayetler ve Hadis-i Şerif’leri referans aldıklarını ifade eden Melek, iyilik üzerinde duran ayetlerden örnekler verdi. Melek, “Yüce Rabbimiz Hac suresinin 77. ayetinde mealen, ‘Ey iman edenler, rüku edin, secde edin, Rabbinize ibadet edin, hayır işleyin ki, kurtuluşa eresiniz’ diyor. Yani rükuyla, secdeyle, yüce Rabbimize ibadet ve itaatle beraber hayır işlenmesinin de kurtuluşa vesile olduğu ayet-i celilede belirtiliyor. Yine Meryem suresinin 76. ayetinde yüce Rabbimiz, ‘Kalıcı salih ameller, yani iyi işler Allah katında mükafat bakımından daha hayırlı. Akıbetçe (sonuç itibariyle de) daha iyidir’ buyruluyor. Bakara suresindeki 148 ayette de yüce Rabbimiz, ‘Ey müminler, siz iyi olan hayır işlerinde yarışın. Nerede olursanız olun sonunda Allah hepinizi bir araya getirir. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir’ buyuruyor” diye konuştu.“YÜCE RABBİMİZ, KURTULUŞA ERMEK İÇİN BİREYSEL HAYATIMIZDA İYİ OLAN İSTİKAMETTE GİTMEMİZİ İSTİYOR”“Bütün bunlar bizlerin bireysel hayatımızdaki iyi olan istikamette gitmemiz, kurtuluşa ermemiz için yapmamız gerekenler hususunda yüce Rabbimizin bizden istediği hususlar” diyen Müftü Melek, İslam dininin ve Kuran’ın, iyiliğin bireysel yolunu bu yönüyle işaret ettiği gibi toplumsal bir iyilik bilinci geliştirmeyi de özellikle istediğini söyledi. Melek, şöyle devam etti: “Bu konuda da Maide suresinin 2. ayetinde yüce Rabbimiz, ‘İyilik ve Allah’ın yasaklarından sakınma üzerinde yardımlaşın. Günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın. Allah’tan korkun, çünkü Allah’ın cezası çetindir’ buyuruyor. Yani mümin, kardeşlerinin maddi ve manevi ihtiyaçlarına karşı yüksek bir bilinç, derin bir duyarlılık ve etkin bir davranış içerisinde olmalıdır ve iyi ve güzel olan şeylerde bir desteğini oluşturmalıdır, toplumsal olarak bunu ortaya koyabilmelidir. Ama kötü, zararlı olan şeyde veya birisinin aleyhine olabilecek hususlarda ise asla ona destek verilmemesi, asla onunla o kötülük içerisinde beraber olunmaması konusunda da yine toplumsal bir bilincin oluşturulması. Zaten bu toplumsal bilinci oluşturduğumuz zaman toplumda iyilik egemen olacaktır. İyilik gerçekten insanlar arasında güçlü bir duygu haline dönüşecektir ve kötülük işleyen veya zararlı olan insanların aleyhine bir takım davranışlar sergileyen insanlar yalnız kalacaktır. Yalnız kaldığı ölçüde de o kötülüklerin azalması ve belli bir zayıf noktaya inmesi söz konusudur. İşte Kuran-ı Kerim bir taraftan bireysel olarak bizleri güçlendirirken, ibadete ve itaate yönlendirirken, iyi ve güzel davranışların ortaya konmasına teşvik ederken, diğer taraftan da bu iyi ve güzel olan bireysel davranışların toplumsal bir bilinç haline dönüşmesine de vurgu yapmakta ve ona da teşvik etmektedir. Kötülükler konusunda değil, iyilikler, iyi davranışlar, yardımlaşma, paylaşma, güzel hasletler konusunda ise toplumsal bir dayanışma birlikteliğini oluşturacak bir bilincin oluşmasını arzu etmektedir.”