Prof. Karatay’ın, domatesin meyve olduğunu ve içinde bol miktarda şeker barındırdığını, tarım ilaçlarıyla yetiştirildiğini ve bu nedenle kansere neden olduğunu iddia eden açıklamasına isyan eden Mersinli domates üreticilerinin ardından Mersin Ziraat Odası Başkanı Gökçel de sorumsuzca açıklamalar yaptığını belirterek Karatay’ı kınadı.
“Bu tür açıklamaların tek zarar verdiği kesim üreticimiz””
Gökçel, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Prof. Karatay’a tepkisini dile getirdi. İnsanların sorumlulukla hareket etmeleri gerektiğini söyleyen Gökçel, “Çünkü insanlar basın yayın yoluyla duyduklarına önem veriyorlar. Zaten biz ürettiğimiz ürünleri satarken sıkıntı yaşıyoruz. Kalkıp bir uzmanın da bir araştırma olmadan yanlış bilgilerle insanları etkilemesi yine çiftçiye zarar veriyor. Sadece domates değil, bütün yaş meyve sebzede seralarda yetiştiricilik Bakanlığımızın talimatlarıyla kontrollü bir şekilde yapılıyor. Ayrıca tüm hastalık ve zararlıya karşı kullandığımız materyaller ruhsatlı ve bunun uygulamaları da belgelendirilmiş, bu işte tecrübeli kişiler tarafından yaptırılıyor. Dolayısıyla bu tür açıklamaların tek zarar verdiği kesim üretici kesim. Bu tür açıklama yapacak kişileri biraz daha duyarlı olmaya davet ediyorum” diye konuştu.
“Bilimsel bir çalışma olmadan böyle açıklama yapan Sayın Canan Karatay’ı kınıyorum, daha sorumlu olmaya davet ediyorum”
Bu tür açıklama yapacak kişilerin, bir araştırma sonucuna göre, ellerinde bilimsel verilerle açıklama yapmaları gerektiğini vurgulayan Gökçel, “Tamam profesör unvanı olabilir hocamızın ama her konuda bilimsel bir veri olmadan açıklama yapması da anlaşılabilir bir durum değil. Çiftçilerimiz zaten doğayla uğraşıyor, üretiyor, satamıyor, döküyor, yanıyor, bir de şimdi bu tür spekülasyonlar çiftçimizi mağdur ediyor. Bilimsel bir çalışma olmadan böyle açıklama yapan Sayın Canan Karatay’ı kınıyorum. Daha sorumlu olmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Tepkili olmak bizim hakkımız”
Kendilerinin de her alanda uzman olanların söylediklerini dikkatle dinlediklerinin ve bilgilenmeye çalıştıklarının altını çizen Gökçel, “Bütün toplum bunu yapıyor. Dolayısıyla bu açıklamanın mutlaka olumsuz bir sonucu olacak. Bunun da yansıması çiftçilere olacak. Tepkili olmak da bizim hakkımız. Yapsın araştırmasını, bunun böyle olmadığı da ortaya çıkacak. Çünkü özellikle domateste son yıllarda üreticiler, seracılar, topraksız alanda yetiştiriyorlar, arılı sistemle döllendiriyorlar. İçeride ciğeri olmayan arının yaşadığı, ona zarar vermediği materyallerin kullanıldığı bir ortamda insanlara nasıl zarar verebilir? Bunu açıklamasını istiyorum, bilimsel bir çalışma yaparak bunu duyurmasını istiyorum hocamızdan. Hastalık ve zararlılara karşı kullanılan ürünler zararlı olsa oradaki arı yaşamaz. Ürettiğimiz ürün gıda ürünü. Bunun kendimiz de tüketiyoruz, insanların da tükettiğini biliyoruz, bu bilinçle üretiyoruz. Onlara zarar vermek ister miyiz? Tüketiciler bizim velinimetimiz. Yani bu ülkede rastgele bir üretim yapılmıyor” şeklinde konuştu.
Sadece Mersin’de örtü altında 40 bin-50 bin dönüm arazide üretim yapıldığını, Antalya ve diğer iller düşünüldüğünde çok geniş bir kitleyi ilgilendirdiğini belirten Gökçel, şöyle devam etti: “Bu kadar maliyetli, bu kadar emek verilerek yapılan bu üretimi siz bir yerde üzerine bir bomba atıyorsunuz, paramparça etmeye çalışıyorsunuz. Bu anlaşılabilir değil. Elinde bilimsel bir veri olmadan bu kadar geniş bir üretici kitlesini olumsuz etkileyecek bir açıklama yapmak çok büyük bir yanlış. Bunu yapanları kınıyorum.”