Rasim Şahin yaptığı açıklamada, "Prof. Dr. Canan Karatay’ın açıklamalarını yanlış buluyorum. Bizim bölgemizde domateslerimiz zehir ve hormonla yetiştirilmemektedir. Bunu herkesin bilmesi gerekir. Özellikle 500 rakımından sonra yetiştirilen yayla domatesleri dediğimiz domateslerimiz açıkta yetiştirilmektedir. Bunların döllenmesi ve tozlaşması rüzgar yolu ve arı konularak tozlaşması sağlanmaktadır. Çiçeklere arı konduğunda zaten tozlaşma yapar. Bunda hiçbir ilaç ve hormon verilmemektedir. Aksine insan sağlığı konusu bahsedildiğinde özellikle çiftçiler ve bizler daha da dikkatli oluyoruz. Yetkili kurumlar bu işin üzerinde de ehemmiyetle durmaktadır" dedi.
Domateslerin yüzde 90’ının ihracata gittiğini de ifade eden Şahin, "Böyle bir durum olsa zaten ihracat olmaz. Bütün insanların domateslerin ilaçla yetiştirilmediğini bilmesini isterim. Seralarımızda da aynı şekilde. Seradaki domateslerde arı yöntemiyle tozlaşmayı yapmaktadır. Böyle tozlaşma yapıldığında hiçbir ilaç kalıntısı ve hormon söz konusu bile değildir. İnsanlarımızın bunu iyi bilmesi lazım. Domateslerimizde hiçbir şekilde ilaç ve hormon kalıntısı yoktur. Gönül rahatlığı ile yiyebilirler. İhracatçılarımızda dünyanın her tarafına, istedikleri yere domateslerimizi gönderebilir" diye konuştu.
Zararlı bir ürünü kendilerinin tüketmediği gibi bir başkasına tavsiye bile etmeyeceklerini dile getiren Şahin, "Zararlı olsa kendimiz tüketmeyiz, komşumuza ve başka insanlara da tavsiye etmeyiz. Bunda kasıt düşünüyorum. Çünkü şu an domates mevsimi başlamıştır, hasat zamanı başlamıştır. Kasıtlı olarak insanların kafasını karıştırıyorlar. Acaba var mı, yok mu diye. Ama insanlarımız bilsin ki, böyle bir şeylerin olmadığını her türlü kanıtlayıp bildirebiliriz. Milletin kafasını bulandırmak istiyorlar. İhracatçılarımıza hormon var deyip yenilmesin diyerek, tüketimin azalmasını istemektedirler" şeklinde konuştu.
Yıllara göre 400 bin ton ile 700 bin ton arasında domates yetiştirilen Erdemli’de çiftçiler şu an açıkta domates hasadını gerçekleştiriyor.