Yaşayan Kültür Abidemiz Yaşlılarımız
Yaşlılarımız geçmişimizle bugünümüz arasında mukaddes bağlar kuran, kültürümüzü gelecek kuşaklara taşıyan her türlü saygıyı ve sevgiyi hak eden büyüklerimizdir.
Yaşlılara saygı göstermek ve onları toplumla bütünleştirmek ve insanın minnet borcu olmalıdır.
Yaşlılarımıza hak ettiği değeri vermekte sadece devletimizin sorumluluğunda değildir. Aile büyüklerimiz, komşularımız, mahalle büyüklerimize elimizden geldiğince yardımcı olmak ve ihtiyaçlarını karşılamak dini bir görevimizin yanında milli bir sorumluluktur. Yüce Kitabımızda Cenab-ı Allah bizlere İsrâ Suresinde “Rabbin, O'ndan başkasına kulluk etmemenizi ve anne-babaya iyilikle-davranmayı emretti. Şayet onlardan biri veya ikisi yanında yaşlılığa ulaşırsa, onlara: 'Öf' bile deme ve onları azarlama; onlara güzel söz söyle.” diye emir buyurmaktadır. Ayrıca rehberimiz sevgili Peygamberimiz “beli bükülmüş ihtiyarlarımız olmasaydı belalar sel gibi üstümüze dökülecekti.” Ayrıca başka bir hadiste “bir genç bir yaşlıya yaşlılığından dolayı saygı gösterirse Allah’ta yaşlılığında kendisine saygı gösterenleri yaratır.” diye buyurmuştur.
Yaşlılar için en acısı da terkedilme duygusudur. Başkasına muhtaç olmasalar dahi arayıp, sorulmak ve ziyaret edilmeyi beklerler. Yaşlılarımızı ziyarete en yakınımızdan başlayarak daha sonra uzağa doğru saygı, minnet ve şefkatimizi içtenlikle göstermeliyiz. Bu düşünceyle bütün yaşlılarımızın, büyüklerimizin yaşlılar haftasını tebrik eder ellerinden öperim.