Daha çok kadınlarda rastlanan guatrın tedavisinde ise erken teşhis büyük önem taşıyor. Türk Böbrek Vakfı Hizmet Hastanesi İç Hastalıkları Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Dr. Nilgün Gürsoyʹun verdiği bilgilere göre, basit ve plonjan olmak üzere iki çeşit guatra rastlanıyor...
Neler Guatra Neden Oluyor?
Özellikle iyot yetmezliği olan bölgelerde guatra daha fazla rastlanıyor. Ayrıca selenyum yetmezliği, buluğ çağı, gebelik, genetik eğilim, bazı ilaçlar (lithium, aminosalisilik asit) demir eksikliği anemisi, bağışıklık sisteminin sapmasıyla ortaya çıkan tiroid hastalığı (otoimmun tiroid hastalığı) bazı guatrojen maddeler (soyayağı veya fasulyesi, flakonoidler vb...) guatra yol açabiliyor. Bu arada halk arasındaki inanışın aksine karalahana yenmesiyle guatr oluşumu arasında bir ilişki olmadığı belirtiliyor.
Basit Guatr...
Tiroid fonksiyonları (hormonları) normal iken iltihabi veya kansere bağlı bir neden olmaksızın tiroid bezinin büyümesine basit guatr deniyor. Basit guatrlı hastaların çoğunun yakınması olmuyor. Guatr çok büyük olursa boyuna bası bulguları ortaya çıkabiliyor. Ancak iyot yetmezliği ileri boyutta ise hipotiroidi (tiroid yetmezliği) bulguları (kabızlık, yorgunluk, kilo artışı, hareketlerde yavaşlama vb...) olabiliyor. Erişkinlerde kist ve nodül gelişebiliyor.
Basit guatrlı hastalara tedavide; iyot yetmezliği söz konusu ise, iyotlu tuz veriliyor, iyottan zengin beslenme (süt, yumurta, tuzlu su balığı) öneriliyor. Troid hormonları da göz önüne alınarak ilaç tedavisi düzenlenir.
Plonjan Guatr...
Troid bezinin aşağıya doğru ilerleyerek göğüs boşluğuna doğru büyümesine plonjan guatr deniyor. Başlıca nedeni iyot yetmezliği olan plojan guatr, aynen basit guatrda olduğu gibi kadınlarda daha sık görülüyor. Bu tip guatrda yüzde 5-17 oranında kanser saptanabiliyor. Başlangıcında hastanın yakınması olmuyor, hastalık yavaş ve sinsi başlıyor. Başlıca bulguları, yatmakla veya bir tarafa dönmekle artan nefes darlığı ve öksürük yakınmaları olan plojan guatrın, laboratuar ve görüntüleme incelemeleri değerlendirildikten sonra tedavi edilmesi gerekiyor. Ameliyet sonrası dönemde hastaların kontrolünün bir endokrinolog (endokrinoloji uzmanı) tarafından sürdürülmesi gerekiyor.