Konya’nın Hüyük ilçesine bağlı Çavuş Mahallesi’nde bulunan Sonsuz Şükran köyünde oluşturulan organik sebze ve meyve bahçelerinde yaz hareketliliği artarken, sanatçılar yetiştirdikleri ürünler için hep birlikte seslendirdikleri türküler eşliğinde çapa yapıyor.
Sonsuz Şükran köyünün kurucusu yapımcı ve yönetmen Mehmet Taşdiken, yaptığı açıklamada, sanatçılara ait kerpiç evlerin bulunduğu köyde mahalle sakinlerinin organik ürün bahçelerinde kendi sebze ve meyvelerini yetiştirdiklerini söyledi. Bahçelerde yerel fidelerden, organik, ilaçsız ve doğal yöntemlerle yetiştirmeye başladıkları ürünleri hasat edecekleri günlerin çok yakın olduğunu belirten Taşdiken, “Burada kerpiç evi olan sanatçılarımız, oluşturulan organik bahçelerde Çavuş Mahallesi’nin yerli sakinleriyle birlikte imece usulü çalışmalar yapıyor. Sonsuz Şükran köyü artık sadece sanatçıların yaşadığı, sanat çalışmalarını yaptığı bir alan olmaktan çıktı, aynı zamanda doğal üretimlerin de yapılabildiği bir mekan haline dönüştü” dedi.
Sanatçıların köyünde bölgedeki yerel tohum ve bitkilerle herkese açık büyük bir bahçe de oluşturduklarını anlatan Taşdiken, “Bu bahçe içerisinde aynı zamanda yerel meyve ağaçlarını, bu yörede yetişen değişen fidanları diktik, büyüttük. Şu anda meyve vermeye başladılar. Sebzelerle ilgili olarak ise bu yörede yetişmekte olan domates, biber ve diğer ürünler ile fide ve tohumlarını yetiştiriyoruz. Burada ortak kullanıma açık bir bahçe oluştu. Artık dünyada organik gıdaların yetiştirilmesiyle ilgili yaygınlaşan bir trend var. Biz de mümkün olabildiği kadar bu trende ayak uydurabilmek, hem de konseptimiz içerisinde hakikilik önceliği olan bir yapı olarak bu anlamda bir meyve sebze bahçesi yaptık” diye konuştu.
“Bu parkı İç Anadolu’nun en büyük parklarından birisi haline dönüştürmeyi planlıyoruz”
Bu bahçeyi imece usulü yürütülen çalışmalarla oluşturduklarını vurgulayan Taşdiken, şöyle devam etti:
“Köyde bulunan herkesin katkısıyla, herkese açık bir bahçe halinde ortaya çıktı bu çalışma. Ayrıca, yeni bir çalışmaya daha imza atıyoruz. Köyümüz ve çevresinde geniş bir daire içerisindeki alanda bu yörede yetişen bütün yabani bitkiler ile orman bitkilerinin yetiştiği bir park düzenlemesini hayata geçirmek için çalışmalara başladık. Burada, artık kaybolmaya yüz tutan bitki örtüsünü de düzenlediğimiz bu alanda yetiştiriyoruz. Bunların fidelerini buluyor, temin ediyoruz. Bazı yerlerden sökerek köyümüze getiriyoruz. Yakın bir zamanda üniversiteyle ve kamu yöneticilerimizle bir işbirliği yaparak bu parkı İç Anadolu’nun en büyük parklarından birisi haline dönüştürmeyi planlıyoruz. Sonsuz Şükran köyü artık, burada yaşayan sanatçıların, yöre insanıyla birlikte etkinlik yürüttüğü, dostluk kurduğu bir mekan haline dönüştü. Daha önce manifestomuzda da vaat ettiğimiz, ‘sanatçıların köylü gibi olmaya gelişlerini’ artık pratik hayata geçirmiş bulunuyoruz. Burada, sadece sanat etkinlikleri değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi oluşturduğumuzu ve bunun giderek genişleyeceğini, uluslararası açılımları olduğunu, olmaya başladığını da şu anda hep birlikte görüyoruz.”
Sanatçılar, el birliği ile çapa yaptı, duygularını paylaştı
Şükran köyü sakinlerinden Fatoş Yalçınkaya, Sonsuz Şükran köyünde kent yaşamının kendilerine sunamadığı imkanlardan yararlandıklarını belirterek, “Hep birlikte oluşturduğumuz bahçemizde bugün el birliği ile çapa yaptık. Sanıyorum, 10 gün içerisinde ürünlerimizi alacağız ve bundan çok keyifliyiz” diye konuştu.
Köy sakinlerinden Fügen Akkemik de, Şükran köyünde bu yıl 8’inci yılı geride bıraktıklarını vurgulayarak, “Bu bahçelerimizdeki ağaçların da 7’inci yaşını kutluyoruz. Bugün tüm köy halkı hep beraber çapalama yaptık. Domates ve biberlerimizi dikmiştik, bugün ise çapalama günümüz oldu” ifadelerini kullandı.
Şükran köyünün sakini olmasa da, köyün kurucusu Mehmet Taşdiken’in daveti üzerine iki yıldır mekanı çok sık uğradığı bir adres haline dönüştürdüğünü anlatan bir TV kanalında yayınlanan “Popstar” yarışmasıyla tanınan şarkıcı ve yorumcu Bayhan Gürhan ise “Burada yaşayan sanatçılarımız, tamamen Anadolu’ya şükran sloganıyla hayata ve tabiata önemli katkıda bulunuyorlar. Bundan sonra yaz boyunca burada olacağım, çünkü burada çok şey öğreniyorum. Hocalarım, üstatlar onlardan ilham alıyorum, burada çok mutluyum. Çünkü, her şey organik ve doğal” dedi.
Şükran köyü sakinlerinden Prof. Dr. Nilüfer Narlı ise bundan 8 yıl önce kurdukları sanatçı köyünün çok önemli bir proje olduğunu belirtirken, “Bir kere insan yaşamının kalitesini yükseltmesi ve insani kalkınma açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ben buraya geldiğim zaman çok mutlu ve huzurlu oluyorum” diye konuştu.
Bir başka köy sakini İlknur Şanal ise köyün kurucusu Mehmet Taşdiken’in kendilerini 8 yıl önce bu proje için bölgeye davet ettiğinde bir otobüs dolusu sanatçı meslektaşıyla birlikte geldiklerini hatırlatarak, “Yarısı, bu projeye dahil oldu. Buradaki köylüler muhteşem, çok sıcak insanlar. Ben bir aile kazandığımı düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Şükran köyü sakini İbrahim Göksungur da, kendisinin bir fotoğraf sanatçısı olduğunu belirterek, “Fotoğraf açısından da bakıldığında son derece zengin bir bölge. Çalışmalarımı bu bölgede ve bu köyde üretmekten büyük bir mutluluk duyuyorum” diye konuştu.