Türkiye’de son dönemlerde büyümenin inşaat sektörüne dayandığına dikkat çeken MTSO 32 No’lu Metal Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Bilge Taşkın, bir ülke ekonomisini canlandıracak önemli sektörlerin başında üretimin, yani sanayinin geldiğini vurgulayarak, “Sanatkarın kirli eli, medeniyetin aynasıdır. Ne kadar çok çalışır üretirsek o kadar zenginleşiriz. Sektörde iş hacminde yüzde 80'e yakın artış var” dedi.
Sektöre ilişkin değerlendirme yapan Başkan Taşkın, ülkelerin, kentlerin gelişiminin sanayinin gelişimiyle doğru orantılı olduğunu belirterek, Mersin’de sanayi sektörünün istenilen düzeyde ilerlememesinden şikayetçi oldu. Bunun başlıca sebebi olarak kentteki sanayiciler arasındaki diyaloğun yetersizliğini gösteren Taşkın, “Maalesef sektör temsilcileri birbirine sahip çıkmıyor. İhtiyaçlarını şehir dışından karşılama yoluna gidiyor. Ben bu durumu yeterli diyaloğun kurulmamış olmasına bağlıyorum” ifadelerini kullandı.
Sanayinin en büyük sorunlarından bir tanesinin kalifiye eleman bulunması noktasında yaşandığına dikkat çeken Taşkın, meslek liseleri ve teknik liselerin bu noktadaki yetersizliğinden şikayetçi oldu. Bu okullara çok daha aktif ve dinamik bir yapı kazandırılması gerektiğini vurgulayan Taşkın, “Meslek liseleri olmazsa, kalifiye personel bulunmazsa sanayi sektörünün geleceği de olmaz. Güçlü bir sanayi, güçlü üretim için iyi yetişmiş iş gücüne ihtiyaç var. Okullarda verilen eğitimin kalitesi artırılmalı ve eğitim kurumları sanayiyle işbirliğini artırmalıdır. Bu noktada biz sanayicilere de büyük görevler düşüyor. Örneğin bu okullardan gelen stajyerleri çok iyi değerlendirmeliyiz. İşin pratiğinin öğretilmesi noktasında elimizden gelen desteği vermeliyiz. Ayrıca staj konusunda da düzenlemeye gidilmeli. Öğrencinin artık mezun olacağı, üniversite sınavı telaşına düşeceği son sınıfta staj yapılmasını doğru bulmuyorum. Eğer bu mesleğin gerçekten öğrenilmesi bekleniyorsa zorunlu staj 3’üncü sınıfta başlamalı" diye konuştu.
Sanayi ortamının öğrenciler tarafından çok sıcak karşılanmadığına, bu nedenle bu alanda çalışmayı tercih eden genç nüfusun giderek azaldığına da dikkat çeken Taşkın, bunun için de sanayicilerin sık sık meslek lisesi ziyaretleri yaparak ortamı anlatmaları, öğrencileri sanayide çalışmaları noktasında motive edici bir tutum izlemeleri gerektiğini söyledi. Sektöre yeni yeni hareket gelmeye başladığına da değinen Taşkın, özellikle Ramazan ayı ile birlikte ciddi talepler alınmaya başladığını söyledi. “Bir süredir gerek seçimler, gerek referandum nedeniyle firmalar yatırımlarını erteliyordu” diyen Taşkın, “Bugün ise sanayici istikrarı görerek yatırıma başladı. Son bir yıldır ertelenen talepleri almaya başladık. Sektörde iş hacminde yüzde 80’e yakın artış var" şeklinde konuştu.
"Maalesef ülkemizde işsizlik olduğuna inanmıyorum"
Taleplerdeki artışa rağmen kalifiye eleman bulunamaması nedeniyle bu talepleri istenilen hızda yanıtlayamadıklarını belirten Taşkın, “Maalesef ülkemizde işsizlik olduğuna inanmıyorum. İş var, piyasalar da hareketli ama ülkemizde kalifiye eleman sıkıntısı olması nedeniyle işe uygun personel bulamıyoruz. Bu nedenle elimizdeki işi bilen, kaliteli personelimizle üstesinden gelebileceğimiz kadar işi almaya çalışıyoruz. Sanayide autocad, solid gibi programları, CNC makinelerini kullanabilecek personele ihtiyaç var. Bir ülkenin ekonomisinin canlanması için sanayi şart. İnşaat sektörü ile ülke ilerlemez. Bir evde oturmak için para kazanmanız lazım. Para için de üretim, teknoloji lazım. Biz inşaatın temel taşlarıyız. İnşaatın ayakta kalması için inşaat demirine ihtiyaç olduğu gibi sanayinin de devamı için kalifiye personel şart. Daha çok gencimizi, özellikle bayanlarımızı sanayide çalışır görmek en büyük arzumuz. Bunun sağlanması için tüm kurumlar üzerine düşen görevleri yerine getirmeli ve bu soruna hızla çözüm üretilmeli” dedi.
Sanayinin gelişmesi, üretimin artması için teknolojinin de sanayicinin odak noktası olması gerektiğini ifade eden Taşkın, Mersinli sanayicilerin henüz teknoloji kullanımına istenilen ölçüde hakim olmadığına değindi. Bu nedenle yapılan teknoloji yatırımlarının bir bölümünden istenilen sonuçların alınamadığını, bu makinelerle üretilen ürünlere de talep gelmediğini kaydeden Taşkın, “Artık teknoloji hayatımızın her alanına girmiş durumda. Kim bu teknolojiyi daha çabuk benimseyip sektörüne adapte edebilirse o firma bir adım öne çıkacak. Bu alanda da bilinçlenmemiz adına çalışma yürütmeli, katma değeri yüksek ürün üretimine yönelmeliyiz” diye konuştu.