Konu şu ki;
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, geçtiğimiz günlerde Bolu’da yaşayan Mültecilerin gitmesi için Belediyenin bütün hizmetlerine “Mülteciler için” 10 kat zam yapacağını söylemişti.
Bu açıklamaların ardından Özellikle Sosyal Medya da Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan Kahraman gibi gösterilmeye başlandı.
Ben bunları "AkTrollerin" yaptığına inananlardanım.
Bilerek ve kasıtlı bir şekilde Tanju Özcan Kahraman gibi gösterilmeye çalışılıyor.
Sosyal Medyada ki bu paylaşımların AkTroller tarafından yapıldığı çok net bir şekilde gözüküyor.
Paylaşımlarda Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan için “Bolu beyi” ifadesi kullanılıyor.
Ya hu Bolu beyi tarihte, “Zalim” biri olarak bilinir.
Hani “Köroğlu” deseniz Eyvallah…
Bolu beyi nedir yaa?
Peki, bunu kim yapar?
Ancak Aktroller dediğimiz geri zekâlı topluluğu yapar.
Bunların salak ve sahtekâr olduğunu herkes bilir.
Yıllarca Almanya’nın bizi kıskandığını bu millete yutturmaya çalışan bu sahtekâr gurubu, sözde Kahraman göstermek istediği Tanju Özcan’ı da “Bolu beyi” olarak tarif ediyorlar.
Peki, bu sahtekâr gurubu neden CHP’li bir Belediye Başkanını Kahraman gibi göstermek ister ki?
Çünkü, Tanju Özcan büyük bir yanlışın içerisinde. İç Savaş Planlayanların bir parçası olmuş durumda.
Amma kasıtlı bir şekilde yapıyor amma cahilliğinden yapıyor.
Şu kesinki; İç Savaş çıkarmak isteyenlerin istediğini yapıyor.
Tanju Özcan derhal geri adım atmalı ve Mülteciler için yapılacak olan gerekli yaptırımların Hükümet tarafından yapılması gerektiğini açıklamalı.
*****
Son zamanlarda ülkeyi karıştırmak isteyenlerin “iç savaş” çıkarma gibi planı olduğu artık herkes tarafından biliniyor.
Sedat Peker’e İnanırsınız veya inanmazsınız ama bu konuda o da uyarılarda bulunmuştu.
“Sizi sokağa çıkaracaklar, Sakın çıkmayın” şeklinde uyarmıştı.
Tabi bir Mafya Liderinin sözleriyle kendimize yol çizecek değiliz.
Ama İç Savaş sinsi adımlarıyla yavaş yavaş geliyor.
Tanju Özcan’da bu olayı tetikleyen kişi oldu dersek belki de abartmış olmayız.
Çünkü Tanju Özcan’ın açıklamasından sonra Mülteci nefretini konuşuyoruz.
İç Savaş Planları yapanlar, Muhalefet Partilerinin Vatandaşlara yaptığı Birlik çağrısı ve “İç Savaşa Hayır” uyarıları karşısında yeni bir yol haritası çizmeye çalışıyor.
Sünni-Alevi kardeştir, Türk-Kürt kardeştir, Sağcı-Solcu kardeştir görüşü şuan itibariyle ağır basmakta ve olması gerekende bu zaten.
Ama bu birilerinin hoşuna gitmiyor.
Onlar açısından bu algının kırılması gerekiyor.
Onların yaptığı planda İnsanların sürü psikoloji ile Kavgaya, Saldırmaya, Ötekileştirmeye, Benden olmayanın canı çıksın anlayışına mehilli hale getirilmesi gerekiyor.
Eğer İnsanlara Irk nefreti aşılanırsa “Türk-Kürt, Sünni-Alevi veya Vatandaş-Mülteci” kavgalarının başlaması kaçınılmaz hale gelir.
Ülkenin karışmasını isteyenler Türkiye’yi büyük bir facianın içerisine sürüklüyor.
Dün Akşam, İstanbul ve Ankara’da ki Suriyelilerin dükkânlarına yapılan saldırılarda “İç Savaş Sevicilerini” çok sevindirdi.
Çünkü Plan tutmaya başlıyor.
Toplumda Irkçılık nefreti aşılanıyor, Fitne yayılıyor..
Mülteci Düşmanlığı ısınma hareketleri, daha büyükleri gelecek.
Bu Mülteci nefreti olayı kademe kademe arttırılacak. Allah korusun, Bir Türk çocuğu öldürülecek, Bir Türk kadınına Tecavüz edilecek.
Ve bunu Suriye’li veya Afganlı birine yaptıracaklar.
Irak’ta ki Sünni-Şia kavgasını hatırlayın.
Irak’ta ki Cia ajanları, Sünni olan bir Pazarcının arabasına gizli bir şekilde C4 Patlayıcı koyuyor.
Bu Sünni habersiz bir şekilde Şia vatandaşların olduğu Pazara mal götürürken bir anda patlıyor.
Ve olay Sünni birinin Şia’lara saldırısı olarak algılanıyor.
Ardından karşı saldırılar derken olay Mezhep kavgasına dönüyor.
Plan aynen bu şekilde…
Buradan herkesi uyarıyoruz.!!
Sakın Sokağa çıkmayın. Hangi Milletten veya hangi Irktan olursa olsun Bir İnsan diğer bir insanı öldürdüyse, Bu olay sadece Mahkeme de “ Sanık-Maktul” olarak adlandırılmalıdır.
Bu Ülkenin Mahkemeleri varken, Şiddete başvurmak veya dükkânlarını yağmalamak İç Savaş isteyenlerin ekmeğine yağ sürer.
Tekrar Uyarıyoruz.!
Sakın Sokağa çıkmayın. Kavgalara karışmayın.
Sinsice Planlanan oyunun bir parçası olmayın.
Mültecilerle kavga edeceğinize, Hükümet Partisine uyarılar yapın.
“Mültecileri gitsin” çağrısı yapın.
Ve Özellikle bunu AK Partiye üye olanlar yapmalıdır.
Mültecileri göndermezseniz “AK Parti’den İstifa ediyorum” diyerek yukarıya siyasi ve demokratik baskı yapın.
Ülke genelinde Milyonlarca İnsan AK Parti’den istifa ederse İşte O zaman Hükümet Mültecileri göndermek zorunda kalacaktır.
İsteğinizi yerine getirirse gider tekrar partinize üye olursunuz.
Hiçbir Siyasi Parti üyelerinin toplu halde istifa etmesi karşısında Mültecileri barındırmaz.
Amacım AK Parti'ye zarar vermek değil, Ülkeyi zarardan kurtarmaktır.
Bizim için AK Parti değil, Türkiye'nin Bekası önemlidir.
İşte bu eylem; En Demokratik ve En Akılcı eylemdir.
Ve Ülkeyi karıştırmak isteyenlerin planlarını yıkmaktır.
İnşallah Türk Milletinin Feraseti bu söylediklerimi idrak etmeye yetecektir.
İnşallah İslam’ın kalesi Aziz Türk Milleti bu Planı bozacaktır.
Çünkü Plan yapanların en hayırlısı Yüce Allah’tır.
Vesselam….