Ülkedeki zenginlik dağılımının çarpıcı bir örneği Türkiye'de görülüyor. En zengin yüzde 1'lik kesim, toplam servetin önemli bir kısmını elinde bulundururken, halkın çoğunluğu ise sadece sınırlı bir servete sahip. Bu durum, Türkiye'yi Avrupa'da servet adaletsizliğinin en yüksek olduğu ülkelerden biri haline getiriyor.
Credit Suisse ve UBS tarafından yayımlanan verilere göre, Türkiye'de zenginlik dağılımı oldukça dengesiz. En zengin yüzde 1'lik kesimin toplam servetin neredeyse yüzde 40'ını kontrol ettiği görülüyor. Bu oran, Avrupa'daki 21 ülke arasında birinci sırayı alıyor.
Ancak bu zenginlik, ülke genelinde yayılmamış durumda. Çoğu insanın serveti 10 bin doların altında kalırken, ortanca servet düzeyi sadece 5,2 bin Euro civarında. Türkiye, bu açıdan 35 ülke arasında en düşük sıralarda yer alıyor.
Türkiye'deki zenginlik dağılımının bu kadar dengesiz olması, ekonomik ve sosyal adalet konusunda ciddi endişelere yol açıyor. Bu durumun düzeltilmesi için daha adil bir gelir ve servet dağılımı politikalarına ihtiyaç duyulmaktadır.
Euronews'un derlediği rapora göre, Türkiye yetişkin başına düşen servet konusunda ortalama ve ortanca göstergelerinde oldukça gerilerde yer alıyor. Bu durum, ülkenin ekonomik ve sosyal dengesizliklerinin önemli bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Türkiye'deki servet dağılımındaki büyük adaletsizlik, toplumsal refahı ve ekonomik istikrarı olumsuz etkileyebilecek potansiyel risklere işaret ediyor. Uzmanlar, bu durumun çözülmesi için daha adil bir servet dağılımı politikalarının benimsenmesi gerektiğini vurguluyorlar.