Konya yolu üzerindeki bir tesiste gerçekleşen programa; MHP MYK üyesi Seyit Ahmet Göçer, il Başkanı Avukat Oktay Yılmaz, merkez ilçe Başkanı Mahmut Ünüvar, Ayrancı Belediye Başkanı Yüksel Büyükkarcı, Ülkü Ocakları il başkanı Yusuf Başkocagil, il genel meclisi ve belediye meclis üyeleri, ilçe başkanları, eski ve yeni yöneticilerle Bin’in üzerinde Ülkücü katıldı.
Mehteran gösterisi ile başlayan programda İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından selamlama konuşması yapan MYK Üyesi Seyit Ahmet Göçer, MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin Kerkük’le ilgili görüşlerini paylaşarak ‘’Hükümet yetkilileri bu meseleye hassasiyetle yaklaşmalıdır’’ dedi. Daha sonra kürsüye gelen il başkanı Avukat Oktay Yılmaz, Kırgınlıkları gidermek, Safları sıklaştırmak, bir ve diri olunduğunu dosta düşmana göstermek üzere programı tertiplediklerini belirtti.
Yılmaz konuşmasında; ‘’Programın isminden de anlaşılacağı üzere, camiamıza ekilmeye çalışılan nifak tohumlarının; Yunus Emre’nin, Mümine Hatun’un, Karamanoğlu Mehmet Bey’in ve Atatürk’ün atalarının memleketi olan bu kadim şehirde, Bağı derinlere tutunmuş kardeşliğimize sirayet etmemesi adına azami gayret gösteriyoruz. Hâl ile buraya toplanarak dile getirdiğiniz bu iradeniz devam ettiği, bu inancınız var olduğu müddetçe, EvelAllah kardeşlikten dönüşümüz olmayacak, aramıza nifak sokmaya çalışanlar gün yüzü görmeyecektir. Bilinmelidir ki bizler, Âlemlere rahmet olarak inmiş Efendimiz Muhammed Aleyhisselam’ın tebliğine birlikte bağlanmış, aynı sofranın çocukları, aynı ceddin torunları olduğumuzdan, aynı tarihin mirasına ve aynı kutlu davanın yolculuğuna da birlikte devam edeceğiz. Aynı Ülkü’nün takipçileri olan bizler, kardeşliğimizi bozmak için adeta nöbet tutan, fitne ve fesat çevrelerine zerre kadar taviz vermeyeceğiz.
Biz Ülkücüler, tarihin hiçbir döneminde benlik davası gütmedik, kardeşliği öteleyerek içimizden ötekiler veya yabancılar çıkarmadık. Şu hakikati inançla ifade etmeliyim ki, davamızı şucular bucular şeklinde şahıslarla anarak basitleştirmeye çalışanlara karşı, uçlara ayrılmayacak kadar bütünleşmeye, iç içe geçmeye ve kucaklaşmaya gayret ettik. Temennim şudur ki, davanın şuur manasını tam olarak kavrayabilsek ve yalnız onun gereğini yerine getirebilsek, fitne ve fesat hesapları bozulur, şeytanın taşları çatlar. İsterse oyun bozulmasın, isterse taşları çatlamasın, bizler yeter ki hakiki bir imanla dava şuuruna erelim, gerisi küçük bir tatbikat işine kalır. Bugün bu kardeşlik ortamından ayrıldıkları halde, halen buralardan beslenmeye çalışanlar bilsinler ki, asıl olan davadır ve kişi, bu dava içerisinde ise büyüktür.
Küçük bir esintiyi deli rüzgâr sanıp kendisini kaptıranlar, ferdî çıktıkları yolda nifak birlikteliği yapanlar, sürüklendikçe küçüldüklerinin farkındadırlar. Üstat Necip Fazıl’ın deyimiyle ‘Âlemde cüceleşmiş devlerin, eski tavırlarını takınmasından daha çirkin bir tablo yoktur. Cüceleşmeyeydin, şimdi Dev’in hakkından nasıl bahsedebiliyorsun’ derler. Kardeşlikten başka düşüncesi olmayan, bölünmeye kâbus gibi bakan Ülküdaşlarım bilsinler ki, oyun büyük, acımasız ve vahşidir. Artık olanlara sessiz kalma, kulak arkası etme ve yok sayma gibi bir lüksümüz kalmamıştır. Bundan böyle, bizleri yıpratma heveslilerine çanak tutanları def ederek, kötü niyetlileri ayıklayarak ve takviye edilmiş teşkilat şuuruyla geleceğe bakılmalıdır.
Milliyetçi Hareket Partisi anlamını Türk-İslam ülküsünde bulmuş, Türk milliyetçiliğinin; milletimiz için yegâne kurtarıcı, kardeşliğimiz için en sağlam harç olduğuna inanmıştır. Hoca görünümlü dalkavuğa bağlı militanlarla, Türkçü görünümlü şahsiyetlerin hareketimize hiç olmadığı kadar diri, hiç olmadığı kadar hazırlıklı taarruzları ile Müslüman Türk Milliyetçilerinin Milli ve Manevi değerlerinden, Karargâh kabul ettiği genel merkezinden bağlarının kopartılması tezgâhlanmıştır. Bu kurum; İç meselelerde gerektiğinde Milletin yanında rol almasını bildiği gibi, şu günlerde Kuzey Irak’ta gerçekleştirilen gayrimeşru referandum sonrasında da üzerinde düşen hayati rolü üstlenmeye hazırdır. Bu korsan referandum bölgesel dinamiklerin seyrini kaosa sabitlediğinden, üzerine samimiyetle titrediğimiz Türkmen kardeşlerimizin tarihsel hak ve hayati çıkarları zedelenmiştir. Bu nedenle başta Kerkük olmak üzere Türkmen kardeşlerimiz için, tüm teşkilatımız teyakkuz halindedir ve harekete geçmek için gelecek bir emri beklemektedir. Soydaşlarımızın can, mal ve vatan güvenliğine destek vermek borcumuzdur.
Bu konuda tek arzumuz, genel başkanımızın ‘’5 bin Ülkücü Türkmenler için hazır’’ sözündeki 5 bin kişiden birisi olmaktır. Bu duygu ve düşüncelerle burada toplanarak sevgi ve kardeşliklerini bizlerden esirgemeyen her bir Ülküdaşıma şükranlarımı sunuyorum. Milletimizin refahı, bağımsızlığı, kurtuluşu ve kardeşliği için mücadele veren aziz ecdadımıza, vatan, bayrak ve millet yolunda şehit düşen dava ve vatan şehitlerimize Rabbim’den rahmet diliyorum. Yolunuz, bahtınız açık olsun, sağ olun var olun. Ne mutlu Türk’üm diyene’’ sözlerine yer verdi.
Konuşmaların ardından alandakiler ayağa kalkarak topluca Ülkücü yemini etti. Bin 200 kişiye yemek ikramının yapıldığı program, yapılan dua ile sonlandı.