Topluluk ile ilgili bilgi veren şef Hasan Basri Üstün, insanların türkülerle kendilerini anlattığını, türkünün Anadolu’nun sesi olduğunu söyledi. 4 yıldır topluluğun şefi olarak görev yaptığını belirten Üstün, farklı yörelerden öğrencileri ve yörelerine ait türküleri, topluluk çatısı altında bir araya getirmeye çalıştıklarını kaydetti. Üstün, "Türkülerin insanları bir araya getirme özelliği var. Bu bağlayıcı özellikle bizler bu topluluk çatısı altındayız. Geleneğimizi, göreneğimizi, örf ve adetlerimizi barındıran türkülerimizi yaşatacak olan gençlerimiz. Bu anlamda gençlerimizdeki istek ve kararlılığı görmek bizleri çok mutlu ediyor" şeklinde konuştu.
Türk Halk Müziği Topluluğu olarak farklı şehirlerden gelen öğrencilerin kendi yörelerinden getirdikleri türküleri birlik ve beraberlik içerisinde seslendirmeye çalıştıklarını söyleyen Üstün, "Öğrencilerimizin, birlikte bir şeyleri başarabilmenin hazzını duymaları bizleri ayrıca mutlu ediyor. Topluluğumuzun düzenlediği etkinliklere yoğun talep oluyor. Öğrencilerimiz stantlar kuruyor ve hazırladıkları anketlerle izleyici kitlemizin taleplerini belirlemeye çalışıyor. Konser konseptlerimizi bu talepler üzerinden oluşturmaya çalışıyoruz. İzleyicilerimizin beklentileri ve istekleri bizler için önemli. Belki de bunu dikkate aldığımız için konserlerimizde salonlarımız dolup taşıyor" diye konuştu.
Her eğitim-öğretim dönemi yarıyılında topluluk olarak konser verdiklerini belirten Üstün, "Konsepti belirledikten hemen sonra 60 kişilik ekibimizle çalışmalara başlıyoruz. Koro, solo ve halay olmak üzere 3 dalda konser hazırlıyoruz. Anketler ışığında, zengin halk müziği dağarcığımızın seçkin repertuarından seslendirilecek eserleri belirliyoruz. Hemen akabinde ise bu eserlerle ilgili öğrencilerimize bilgiler ve ses kullanma teknikleri eğitimi veriyoruz. Bu dönemin ilk konserinde, barış ve kardeşlik mesajı vermeye çalıştık. Topluluğumuzun liderliğini yapmış 4 farklı solistimiz, 4 farklı dilde ‘Sabiha’ türküsünü seslendirdi. Ayrıca bu zamana kadar gerçekleştirdiğimiz konserlerimizde Erdal Erzincan, Mustafa Eke, Müslüm Eke gibi sanatçıları da ağırladık. Örneğin bir Azeri türküsü icra edilecekse nara, Ege yöresinin bir türküsü seslendirilecekse sipsi kullanıyoruz. Kendi kabuğumuz da yaşamıyoruz, gelişime açığız. Türkiye’deki Türk halk müziği topluluklarının o sene içerisinde neler yaptıklarını takip ediyorum. Birçoğuyla irtibat halindeyim. Yakın illerde gerçekleştirilen konserlere bizzat katılıyorum. Daha iyi olmak için neler yapabiliriz bunları gözlemlemeye çalışıyorum" ifadelerini kullandı.