Aşut: “Katma Değer Yaratan Bir Mersin Hedefimizdir”

Aşut: “Katma Değer Yaratan Bir Mersin Hedefimizdir”
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Şerafettin Aşut, projelerini potansiyeli olan yeni sektörleri büyütme, sektörel çeşitliliği sağlama ve tüm sektörlerde katma değer oluşturma stratejisi üzerine planladıklarını belirterek, “Mersin olarak her alanda katma değer yaratmak ilk hedefimiz olmalıdır” dedi.

MTSO Başkanı Aşut, yazılı bir açıklama yaparak, projelerine ilişkin bilgi verdi. “80 milyona yaklaşan bir Türkiye ve nüfusu aldığı göçlerle 2 milyonu aşan bir Mersin olarak her alanda katma değer yaratmak ilk hedefimiz olmalıdır” diyen Aşut, yaş ortalaması 30’un altında olan dinamik bir nüfusun geleneksel düşük teknolojili bir üretimle geleceğe taşınamayacağını vurguladı. Türkiye’nin tek bir sektöre bağlı kalarak da ayakta duramayacağına işaret eden Aşut, “Bundan dolayı Mersin olarak ekonomi stratejimizin iki bacağı vardır; birincisi potansiyeli olan yeni sektörleri büyütmek ve sektörel çeşitliliği sağlamak. İkincisi ise tüm sektörlerimizde katma değer yaratmak. MTSO olarak önümüzdeki günlerin tüm projelerini bu stratejiye uygun planlıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Çok ciddi ve büyük bir projeyi hayata geçireceğiz”

Aşut, yüksek teknolojiyi, internetin başat rol oynadığı bilgi ve iletişim teknolojilerini ekonomiye, firmalara daha çok entegre etmek zorunluluğuyla yeni çağın imalat devrimi olan Endüstri 4.0’ın farkındalığını oluşturmaya başladıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti: “Yakın zamanda bu konu ile ilgili çok ciddi ve büyük bir projeyi hayata geçireceğiz. Ayrıca iki çok önemli eğitimi uygulamaya aldık. Birincisi, KOBİ Akademi ile yeni kurulan şirketlerimizi uzun soluklu işletmeler haline getirecek bilgiyi aktaran bir eğitim programı hazırladık. Amacımız, yeni kurulan şirketleri kısa sürede kapanan şirketler olmaktan kurtarmaktır. İkinci eğitim projemiz ise Sanayi Akademi’dir. Burada amacımız, var olan sanayi kuruluşlarımızın ikinci veya üçüncü nesil yöneticilerini veya yönetime geçecek olan yeni kuşakları eğiterek, geleceğin sanayicilerini yetiştirmektir. Katma değerin temel payandası öncelikle bu eğitimlerdir, kaliteli insan kaynağıdır. MTSO olarak önceliğimiz bu temel ve köklü yatırımlardır. Projelerimiz de bunlara yöneliktir.”

“Siyaset üstü bir ekonomi politikası olmalı”

Dünyanın halen 2008 küresel finans krizinin ekonomik, sosyal ve siyasal etkilerini atlatamadığına dikkat çeken Aşut, kriz sonrasında Ortadoğu’da yaşanan değişim ve çalkantılar ile iflas eden AB ülkeleri ve daralan Avrupa ekonomilerinin, bu sorunlu bölgelere yakınlığı ve iş yapması dolayısıyla Türkiye ve Mersin’i de ciddi bir şekilde etkilediğini ifade etti. Mersin iş dünyası olarak yaşanan sıkıntılar karşısında ağlamadıklarını, üretmeye ve ihracata devam ettiklerini belirten Aşut, “Eğer kendi eksiklerimize odaklanırsak sıkıntıları atlatacağımıza inanıyoruz. İş dünyası, kamu ve yerel yönetimler olarak kendi reel sorunlarımıza odaklanmalıyız” dedi.

Bu çerçevede ilk önce temel alt yapı eksiklerinin kamu, özel sektör ve yerel yönetim üçlüsünün uyumu ve iş birliği ile ortak akıl oluşturularak çözülmesi gerektiğini kaydeden Aşut, şöyle devam etti: “Mersin özelinde havalimanı, lojistik merkez, tarım-gıda teknoparkı, konteyner limanı, otoban-OSB bağlantıları, OSB genişleme alanları ve yeni OSB’ler, bürokrasiye veya bilinmeyen gecikmelere kurban edilmemelidir. Çünkü bunlar ihracatın, istihdamın, verginin artması, cari açığın azalması demektir. Ülkemiz bu çelişkilerden kurtulmalıdır ve siyaset üstü bir ekonomi politikası olmalıdır. Bir yandan ihracatı, istihdamı, üretimi arttırmak istiyoruz, öte yandan bunları sağlayacak olan bu yatırımları bekletiyoruz. Bu bir çelişkidir ve ülkeye zarar veren bir konudur. En büyük yanılgı ise tüm sorunları kendi dışımızdaki bir dünyada aramaktır. Hiçbir dış etken kendi eksiklerimizi tamamlamamamız kadar bize zarar vermiyor. Elbette bizim elimizde olmayan küresel gelişmeler var ama bunlar bizim içeride kendi sorunlarımızın çözümü olacak, kendi kontrolümüzde olan adımları atmamıza engel olmamalıdır. Bu konularda yeni reform paketleri ve yeni ekonomik açılımlar, sanayi paketleri açılmakta ve içeriği bizleri memnun etmektedir. Gereken şey; iş dünyası ile uyum içinde bunları uygulamaya sokmaktır. Bunlar sadece firmaların yerel veya ulusal değil, küresel anlamda rekabet gücünü arttıracak ve ülkemizi zenginleştirecek şeylerdir, bekletilmemelidir.”

“Hem dijital hem de ahlakı olan bir ekonomi hedefimizdir”

Hükümetin yeni ekonomi ve sanayi paketinin bu çabanın önemli bir parçası olduğunu vurgulayan Aşut, “Biz hazıra konan, ulufe talep eden bir iş dünyası istemiyoruz. Sürekli plansız hibelerle, plansız finansmanlarla günü kurtaran can suları da istemiyoruz. Böyle bir imajı da kabul etmiyoruz. İş dünyasının en çok ihtiyacı olan şey; moral, işini kolayca yapabileceği alt yapı, teşvik edici, planlı ve akılcı bir finansman modelidir. Firmalar, özellikle dünyaya iş yapan firmalar devletini her daim yanında görmek istiyor, bu çok önemli. Ülke içinde siyasi istikrar, dış politikada yapıcı ilişkiler, ekonomide uzun vadeli politikalar, siyaset üstü, bilimsel, çağı yakalayan bir eğitim modeli bizim elimizde olan şeyler. Mersin olarak, sadece 2023’ü değil, daha uzun bir süreci düşünerek planlamalar yapıyoruz. Katma değer yaratan, yenilikçiliği, ar-ge’yi merkeze alan, Sanayi 4.0 temellinde yeni çağın ekonomisine hazırlanıyoruz. Artık dijital bir ekonomiyi hedefliyoruz. Daha temiz üretim yapan, internetin merkezde ve yazılımın içinde olduğu daha dijital, girişimci sayısının arttığı, gençlerin ve kadınların memur olma yarışından kurtulduğu, ekonomiye entegre edildiği bir ekonomiye göre projeler üretiyoruz, üretmeye devam edeceğiz. Etik değerlerimizle, Golbal Compact gibi Birleşmiş Milletlerin en prestijli projesi olan Küresel İlkeler Sözleşmesine imza atan bir Oda olarak, bir iş camiası olarak yolsuzluğa, kara paraya, çocuk işçi çalıştırmaya, çevreyi kirletmeye karşı çıkan ve buna göre projeler üreten, ekonomik ahlakı olan bir kent olmaya çalışacağız. Her şeyin temelinin insan olduğunu unutmayacağız ve önce insan diyen bir anlayışla ülkemizin sosyal ve ekonomik zenginliği olmaya devam edeceğiz” dedi.