Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Avrupa Parlamentosu'na sert tepki

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Avrupa Parlamentosu'na sert tepki
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakereleri için Avrupa Parlamentosu'nda yapılacak oylamaya sert tepki gösterdi

32. İslam İşbirliği Toplantısı İstanbul'da gerçekleşiyor. Toplantıda bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye oturumuna sert tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye’ye yönelik algı operasyonları artıyor. Yarın AP'de bir toplantı olacak ve Türkiye’nin AB üyelik müzakereleri için oylama yapacaklarmış. Peşinen ifade etmek isterim ki şu anda buradan söylüyorum. Tüm dünyaya sesleniyorum. Sonuç ne çıkarsa çıksın bu oylamanın bizim nezdimizde hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. 15 Temmuz gecesi demokrasi ve istiklali için canlarını ortaya koymuş bir milletin iradesini hiçbir terazi tartamaz. Bu ülkenin istiklal ve istikbal mücadelesi, orada ellerin havaya kalkıp inmesiyle kesintiye uğrayacak değildir. Bu millet tatlı su demokratı olmadığını, iradesine sahip çıkmak için gerekirse canını feda edebileceğini 15 temmuz gecesi ispat etmiştir. Bu oylamanın siyasi bir bağlayıcılığı olmasa da, verilmek istenen mesajı hazmetmem mümkün değildir. AP’nin böyle bir oylamaya gitmeye tevessül etmesi bile terör örgütlerine kol kanat gerdiğinin ifadesidir. Şu anda Avrupa ülkelerinin bir çoğunda teröristler kol geziyor" dedi.
"Müslümanlar olarak adeta dünyanın yükünü bizler omuzlarımızda taşıyoruz"
Dünyanın uzun süredir siyasi, sosyal ve ekonomi buhranlarla boğuştuğunu belirten Erdoğan, "Küresel sistemdeki fay hatlarının hareketlendiği hatta Suriye, Irak, Yemen Libya’da olduğu gibi devletleri altüst eden depremlerin yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Hepimiz bu kritik süreçten etkileniyoruz. Bugün dünya siyasetini meşgul eden krizlerin tamamı İslam ülkelerinde vuku buluyor. Müslümanlar olarak adeta dünyanın yükünü bizler omuzlarımızda taşıyoruz. Filistinli çocuklar, Arakanlı yetimler, Türkistanlı mazlumlar kendilerinin hiçbir dahli olmadıkları meselelerin acı sonuçları ile yüzleşmek zorunda bırakılıyor. Coğrafyamızdan yansıyan haberler, kalp denen kutlu cevheri taşıyan her insanı derinden yaralıyor. Vicdanların kabul edemeyeceği vahşetleri televizyonda gördükçe kahroluyoruz. Daha birkaç gün önce doğu Halep’deki sivillere hizmet veren son hastane de rejim ve destekçileri tarafından enkaza çevrildi. Son bir yıl içinde Akdeniz’in karanlık suları, 5 bin mazluma mezar oldu. Suriye ve Irak’taki savaşın Avrupa’ya göçe zorladığı on bin kayıp çocuğun nerede olduğu bilinmiyor. Bize her fırsatta insan hakları, demokrasi, özgürlük dersi veren ülkeler, kendilerine sığınan çocuklara dahi sahip çıkmaktan acizler. Onlara kapılarını açmıyorlar, aksine onları dikenli tellere mahkum ediyorlar. Bu salondaki her bir kardeşimin terörden çatışmalara kadar birçok ağır imtihanla yüzleştiğini biliyorum. Gördüklerimiz, duyduklarımız, okuduklarımız ve şahit olduklarımız karşısında zaman zaman umut pınarlarımızın kuruduğunun da farkındayım. Şundan emin olun. Her şey zıttı ile kaimdir. İmtihan ne kadar ağır ise, mükafat da o kadar büyüktür" şeklinde konuştu.