Doç. Dr. Muşmal: “Taşköprü’nün Güzelliği Gölgeleniyor”

Doç. Dr. Muşmal: “Taşköprü’nün Güzelliği Gölgeleniyor”

Selçuk Üniversitesi (SÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Muşmal, günümüzde yapılan Eşrefoğlu Köprüsü’nün hemen yanı başındaki asırlık tarihi Taşköprü’nün güzelliğini gölgelediğini söyledi.Doç. Dr. Muşmal, yaptığı açıklamada, yeni köprünün tarihi köprünün dillere destan manzarasını bütünüyle ortadan kaldırdığını savunarak, “Geçmişte yapılan yeni köprü olarak bilinen Eşrefoğlu Köprüsü, asırlık geçmişe dayanan tarihi Taşköprü ile gölü ve Anamas Dağı’nı birbirinden ayırmakta ve Beyşehir’in sembolü olan Taşköprü’nün güzelliğini gölgelemektedir. İlk fırsatta, tarihi köprünün önü açılmalı ve Beyşehir’in iki yakasını bir araya getirecek yeni projeler üretilmeli, alternatif yollar ve bağlantılar oluşturulmalıdır” dedi.Osmanlı döneminden itibaren Beyşehir kent ve kırsalında pek çok yerde çay ve dereler üzerinde geçişi sağlayan çeşitli köprüler bulunmakta olduğunu hatırlatan Muşmal, tarihi Taşköprü’nün önemine vurgu yaparak şunları söyledi:“Pek çoğunun günümüzde de mevcut olduğunu düşündüğümüz köprülerden ilki Beyşehir Çayı’nın gölden çıkış yaptığı noktada bulunan şehir köprüsüdür. 1908-1914 yıllarında Konya Ovası’nın sulanması amacıyla Beyşehir Gölü’nün Konya Ovası’na akıtılması projesi kapsamında, mevcut köprü yıkılarak yerine Beyşehir Regülaörü (Taş Köprü) inşa edilmiştir. Bugün Konya Ovası Sulaması’nın en güzel sanat yapısı olan Beyşehir Regülatörü kesme taştan yapılmış olup, 42 metre uzunluğunda 6,35 metre genişliğindedir. 15 göz ve 14 kargir ayaktan oluşmakta, ayakların üzerinde kemerler ve gözlerde hareketli kapaklar bulunmaktadır. Regülatör taş mimarisiyle özellikle kapakları tabliye, selyaran ve topuklarıyla kemer dizisinin suya düşen gölgesiyle ay ışığındaki ve gün batımındaki görüntüsü ile Beyşehir’in vazgeçilmez tarihi ve simgesel yapılarından biri haline gelmiştir. Köprü Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun 12.07.1980 gün ve A-2280 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescillenmiş ve yeni köprünün yapımı ile araç trafiğine kapatılmıştır. Ancak köprünün korunması maksadıyla araç trafiğine kapatılması mecburiyeti nedeniyle, yılar önce Beyşehir’in iki yakasını kavuşturan yeni bir köprü inşa edildi. Fakat söz konusu köprü, suya düşen gölgesiyle ay ışığındaki ve gün batımındaki görüntüsü ile dillere destan olan Taş Köprü’nün manzarasını bütünüyle ortadan kaldırdı. Yapılan yeni köprü, Taş Köprü ile gölü ve Anamas Dağı’nı birbirinden ayırmakta ve Beyşehir’in tarihi sembolü olan Taş Köprü’nün güzelliğini gölgelemektedir. Üstelik yeni köprünün vaziyeti ve görüntüsü de, eski köprü ile boy ölçüşemeyecek kadar kötüdür. Bu nedenle, ilk fırsatta Tarihi Taş Köprü’nün önü açılmalı ve Beyşehir’in iki yakasını bir araya getirecek yeni projeler üretilmeli, alternatif yollar ve bağlantılar oluşturulmalıdır.”