Erdoğan: 'Bu ülkeye diz çöktüremeyeceksiniz'

Erdoğan: 'Bu ülkeye diz çöktüremeyeceksiniz'
Erdoğan: 'Bu ülkeye diz çöktüremeyeceksiniz'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bu sabah 04.00 itibariyle Suriye’nin kuzeyinde ülkemizi tehdit eden DAEŞ, PYD gibi terör örgütlerine yönelik bir operasyonu ordumuz, güvenlik güçlerimiz başlatmış durumda. Artık son, dedik ki bu iş burada noktalanması lazım, bu sabah 04.00 itibariyle bu süreç başladı. Artık bu işi çözmemiz gerekiyor” dedi. Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezinde engelli vatandaşların kamu kurum ve kuruluşlarına yerleştirilmelerine ilişkin atama ve kura töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ataması yapılacak 6 bin 113 engelli kamu personeline görevlerinin hayırlı olmasını diledi. “Sizler birer kader mahkumu değilsiniz, sizler her şeyinizle, aklınızla, zekanızla, alın terinizle ürettiklerinizle bu ülkenin kalkınmasına katkıda bulunacak insanlarsınız” ifadelerini kullanan Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ile birlikte engelli memurların kurasını yaptı.


“Hiçbir gücün bu birlik ve beraberlik karşısında başarılı olma şansı yoktur”


15 Temmuz gecesinde yaşananları anlatan ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi civarında 38 vatandaşın yaralandığını, 6 kişinin de şehit olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplam şehit sayısının 241 olduğunu belirtti. “15 Temmuz’u Türkiye’nin kara günü haline getirmeye çalışanlar o gece karşılarında kenetlenmiş, bir ve beraber olmuş bir millet buldular, sizi buldular” diyen Erdoğan, engelli vatandaşların da darbe girişimine karşı mücadele verdiklerini kaydetti. Erdoğan, “Üsküdar’da tankın üzerine çıkan spastik engelli kardeşimiz gösterdiği yüreklilik ve kahramanlıkla herkesin hayranlığını kazanmıştır. Koltuk değnekleri, tekerlekli sandalyeleri, bastonları ile yollara düşen engellilerimizin gösterdiği yüreklilik her türlü taktirin üzerindedir. Asıl engelin uzuvlardaki değil, kalplerdeki engel olduğunu gösterdiğiniz için her birinize şükranlarımı sunuyorum. Türkiye her kesimi ile birlikte engellilerinin de istiklaline ve istikbaline sahip çıkan bir ülke olduğunu tüm dünyaya ilan etmiştir. Ne FETÖ, ne PKK, ne DAEŞ, ne DHKP-C, hiçbir terör örgütünün, onları destekleyen hiçbir gücün bu birlik ve beraberlik karşısında başarılı olma şansı yoktur” dedi.
“Artık bu işi çözmemiz gerekiyor”


Suriye’nin kuzeyine yönelik başlatılan operasyona yönelik açıklamalarda bulunan Erdoğan, “Bu sabah 04.00 itibariyle Suriye’nin Kuzeyinde ülkemizi tehdit eden DAEŞ, PYD gibi terör örgütlerine yönelik bir operasyonu ordumuz, güvenlik güçlerimiz başlatmış durumda. Bir millet onuru ve gururu ile vardır. Bir millet istiklal ve istikbal mücadelesine iman etmesi ile vardır. Şuanda da ne yazık ki, Suriye’den ülkemize, Gaziantep, Kilis bölgelerine yapılan bu tür saldırılar artık işi bir yere kadar getirdi. Artık son, dedik ki bu iş burada noktalanması lazım, bu sabah 04.00 itibariyle bu süreç başladı. Artık bu işi çözmemiz gerekiyor. Birileri meydan okuyor ‘Suriye Türkiye için şöyle olacak’ diye, onlara ben buradan sesleniyorum, siz ne olacağınızın hesabını yapın. Türkiye’ye tehdit unsuru oluşturacak olan kim olursa olsun onlara karşı bu millet ordusu ile polisi ile korucusu ile ve milleti ile vardır, var olacaktır. Bu milletin, bu ülkenin arkasında kendi vatandaşlarımızla birlikte dünyanın her yerinden yüz milyonlarca kardeşimizin duası vardır. Allah’ın izni ile önümüze çıkan tüm engellerin üstesinden geleceğimize inanıyorum. Bugün geleceğimize 15 Temmuz sabahı olduğundan daha emin, güçlü ve umutlu olarak bakacak bir yerde bulunuyoruz” diye konuştu.


“Özel sektörü biraz daha sıkıştıracağız”


14 yıl öncesinden örnek veren ve Türkiye’de böyle bir anlayışın olmadığını kaydeden Erdoğan, “Engelli kardeşlerimizin devlette görev alması gibi bir mekanizma var mıydı? Adete sıfır noktasındaydı. Biz geldik ve bunu tırmandırmaya başladık. Özel sektör burada biraz ağır hareket ediyor. Bakanlarımızdan rica ediyorum, özel sektörü biraz daha sıkıştıracağız. Onlar da devletten geri kalmamalı. Devlet yüzde 3’lere varıyorsa onlar da en o kadar, biz parasını verelim, kusura bakmasınlar. Biz sizlerden belli bir iane, sadaka değil, katkıda bulunmak suretiyle, onuruna, şahsiyetine saygı göstermek kaydıyla istihdam istiyoruz” şeklinde konuştu.


“Faizin daha da inmesi lazım”
“Ekonomide faiz indirimi başta olmak üzere olumlu haberler ardı ardına geliyor” açıklamasında bulunan ve dün yine bin indirimde bulunulduğunu ifade ederek teşekkür eden Erdoğan, “Bu yetmez, faizin daha da inmesi lazım. Yatırımın daha da artması için inmesi lazım, istihdamın artması, üretimin daha da artması, rekabetin uluslararası camiada yapılabilmesi için inmesi lazım. Bunu kendileri kabul ediyor ama birilerinin parası üzerinden para kazanmak suretiyle finans sektörünü çalıştıranların işine gelmiyor. Süratle bunun daha da inmesi lazım, ama şuanda gidiş iyi, inanıyorum ki daha da inecek” ifadelerini kullandı.
“Bunun bedelini ağır ödeyecekler”


Türkiye’nin önüne darbelerle, terörle, ekonomik saldırılarla, diplomatik ayak oyunlarıyla, siyasi manevralarla kesebileceklerini sananların oyunlarının boşa çıkmaya devam ettiğinin altını çizen Erdoğan, “Bizim krizlere dayanma katsayımız elhamdülillah bir hayli yüksek. Bize karşı bu tezgahları kuranların krizlere dayanma gücü de aynı şekilde yüksek mi, işte onu hep birlikte yaşayıp göreceğiz. Arapların güzel bir ata sözü var; ‘men dakka dukka’ Kim ki birisine vurursa ona da vurulur. Bizde ise bunun karşılığı ‘kapı çalanın kapısını çalarlar’ Bugün bizi terör örgütlerine, darbecilere karşı yürüttüğümüz mücadelede yalnız bırakanların yarın aynı akıbeti düşa olduklarında kimseden yardım istemeye yüzleri ve hakları olmayacaktır. Türkiye’yi Suriye ile tehdit etmek için bölgedeki çatışmaları körükleyerek 600 bin masumun hayatını kaybetmesinden sorumlu olanlar bu vebalin altından kalkamayacaklardır. Suriye’de terör örgütleri DAEŞ VE PYD ile kendi halkına terör estiren rejim ile mücadele etmek yerine Suriye halkını katletmeyi dünyaya terörle mücadele olarak sunmaya çalışanlar sadece kendilerini kandırırlar. Aynı çevreler bölgedeki mağdurlara yardım etmek için çalışan Türkiye’nin terör örgütlerine destek verdiği yalanı ile işledikleri insanlık suçunu örtmeye çalışıyorlar. Gaziantep’te 53 vatandaşımızı öldürdüler. Nerden gelirse gelsin, bunun faikı kim olursa olsun bunlar lanetlidir. Bunun bedelini çok ağır ödeyecekler. 12 yaşında, 13-14 yaşında çocukları terörist olarak yetiştiriyorlar. O canım çocukları canlı bomba olarak yetiştiriyorlar, bunlar lanetlidir, Rabbim bunların belasını verecektir. Alına Kelime-i Tevhid bandı asmakla Müslüman olunmaz, sancakta Kelime-i Tevhid olmakla Müslüman olunmaz. Allah lafsının istismar edilmesi ile Müslüman olunmaz, bunların İslam ile alakası yoktur. Bunlar tam aksine İslam’ın başına bela olmuşlardır bu yüzyılda. Bunların pisliklerini biz temizlemeye çalışıyoruz. İslam bir barış dinidir, bir barış dilidir. Kökeni, manası itibariyle barış olan, sevgi olan bir dine bu kadar çocuğun öldürülmesine, bu kadar kadının öldürülmesine fırsat verenler iflah eder mi? 53 vatandaşımız orada öldürüldü, bunun bedelini ağır ödeyecekler” açıklamasında bulundu.
“Türkiye’yi eleştirenlerin artık bizim nezdimizde bir hükmü kalmamıştır”
Dünyanın yaşanan gelişmeleri seyretmekle yetindiğinin altını çizen Erdoğan, “Kınıyorlarmış, lanetliyorlarmış, tamam da beraber ne yapıyoruz ona bakalım. Teröre karşı dünya uluslararası bir mutabakat sağlamazsa tüm insanlık bundan sorumludur. Birlikte mücadele şart. Bizim en başından beri Suriyeli kardeşlerimize samimi yardım eli uzatmak dışında hiçbir faaliyetimiz olmamıştır. Avrupa’nın ve bölgenin anlı şanlı ülkeleri Suriyeli sığınmacılara kapılarını kapatırken sadece Türkiye ve birkaç ülke kapılarını açmıştır. Dünyada hiçbir devletin yapmadığını, yapamadığını biz yapıyoruz. 3 milyon Suriyeli ve Iraklı misafirimize ev sahipliği yapıyoruz. Bize bu yakıştığı için bunu yapıyoruz. Bombalardan kaçan insanlara kapılarımızı kapamadık. Ülkemizle ilgili en haysiyetsiz kampanyaların yürütüldüğü yerlere baktığınızda göreceğiniz şudur, bunlar Suriye konusunda hiçbir çalışması olmayan, sadece bölgenin istikrarsızlığı için çalışan ülkelerdir. Hem Suriye’deki istikrarsız sebebi ile ortaya çıkan yükü paylaşmayıp hem de Türkiye’yi eleştirenlerin artık bizim nezdimizde bir hükmü kalmamıştır. ‘Bu kamplara gelen mültecilerle ilgili biz 3 milyar avro destek vereceğiz’ dediler, nerede? Yok. Bunlardan sadece nasihat alırsınız, biz kendi ayaklarımızın üzerinde duruyoruz ve durmaya devam edeceğiz. Ondan sonra ‘Erdoğan… kusura bakmayın, afedersiniz bizim sözlerimizi dinlemiyor’ diyorlar. Biraz daha ile gidiyorlar, açık konuşuyorum ‘yalakalık yapmıyor.’ Bu milletin şanında bu yok, bu milletten bunu bekleyemezsiniz. Ben milletime ihanet edemem. Biz kuru ekmek yeriz ama onurumuzdan ve haysiyetimizden taviz vermeyiz” dedi.
“Terör örgütlerini üzerimize salanlar artık bu oyunun deşifre olduğunu görmelidirler”


“Türkiye, Suriye’de sahneye konulmaya çalışılan oyuna, oldu-bittiye asla rıza göstermeyecektir. Gerekirse meseleye bilfiil el koymak ta dahil tüm imkanlarımızı kullanarak Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumakta, bu ülkenin kendi halkının iradesi ile yönetilmesini sağlamakta kararlıyız” diyen Erdoğan, Suriye’nin yönetilmesine Suriye halkının karar vermesi gerektiğini, fakat buna dahi tahammül edemeyenlerin olduğunu kaydetti. Erdoğan, “PKK’sından YPG’sine, DAEŞ’inden FETÖ’süne kadar tüm terör örgütlerini üzerimize salanlar artık bu oyunun deşifre olduğunu görmelidirler. 15 Temmuz darbe girişimi, bölücü örgütün eylemleri, Gaziantep saldırısı da dahil olmak üzere son dönemde yoğunlaşan terör olayları ile verilmek istenen mesaja cevabımızı her fırsatta tekrarlıyoruz, başaramayacaksınız, milletimizi bölemeyeceksiniz, bayrağımızı indiremeyeceksiniz, vatanımızı parçalayamayacaksınız, devletimizi yıkamayacaksınız, ezanlarımızı susturamayacaksınız, bu ülkeye diz çöktüremeyeceksiniz, bu halkı boyunduruk vuramayacaksınız. Bin yıldır yürüdüğümüz bu yoldan bizi geri döndüremeyeceksiniz, ülkemizi hedeflerinden vazgeçiremeyeceksiniz. Onun için tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet, böyle yürüyeceğiz. Bunlar sanıyorlar ki her saldırıda biz biraz daha zayıflıyoruz. Tam aksine her saldırıda biz daha da güçleniyoruz” diye konuştu.