Eş Başkan Mutlu’dan İlçe Belediyelerine Çağrı
Mersin’in merkez ilçe Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Yüksel Mutlu, ilçelerdeki büyük işletmelerin gelirlerinin merkezi hükümete gitmesinin adaletsizlik olduğunu belirterek, bu gelirlerden pay almak için itiraz etmeye devam edeceklerini söyledi. Bunun sadece Akdeniz Belediyesi’nin değil, ilçe belediyelerinin gelir adaletsizliğine dair bir sorunudur olduğunu ifade eden Mutlu, tüm ilçe belediyelerine birlikte itiraz etme çağrısında bulundu.Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Mutlu, İHA Mersin bürosuna nezaket ziyaretinde bulundu. Ziyarette, Mersin Büro Sorumlusu Hüseyin Kar ile güncel konular ve belediye çalışmaları ile ilgili sohbet eden Mutlu, Türkiye’nin 4. büyük ilçe belediyesi olarak yaşadıkları bazı sıkıntıları da paylaştı. Mutlu, ilçedeki yoksulluğun önüne geçmek için Mersin Limanı, büyük işletmeler ve fabrikaların merkezi hükümete giden gelirlerinden pay istediklerini, bu konuda itiraz etmeye devam edeceğini vurguladı.“İTİRAZ ETMEYE HER PLATFORMDA DEVAM EDECEĞİM”Eş Başkan Mutlu, 5393 sayılı Belediye Yasası ile ilçe belediyelerinin bütün yetkilerinin Büyükşehir Belediyesi ve merkezi hükümete bağlandığını anımsattı. Herkesin Akdeniz Belediyesi’ni zengin bir belediye zannettiğini, vatandaşın ‘Akdeniz’de o kadar fabrika, liman, OSB, hal ve büyük iş yerleri var. Peki, siz niye yoksul bir belediyesiniz?’ dediğini kaydetti. Vatandaş durumu bilmediğini belirten Mutlu, bu işletmelerin gelirlerinin merkezi hükümete gidebileceğini, ancak bu gelirlerden ilçe belediyesine pay verilmemesine itiraz ettiğini söyledi. Mutlu, “Ben buna itiraz ediyorum, her yerde, her platforma, her şekilde itiraz etmeye devam edeceğim. İtirazım şu, merkezi hükümete gidebilir bu gelirler. Kocaman bir liman, büyük bir gelir var. Ticaret hacmi yüksek bir yer, bu kadar ticaretin yapıldığı, bu kadar gelirin elde edildiği, milyon dolarların dolaştığı bir ilçede bu ilçenin halkı bu kadar yoksul. Kahvehanelerde oturan işsiz erkekler, bahçelerde çalışan, taciz, tecavüz ve emek sömürüsüyle karşı karşıya kalan kadınlar. Bu benim canımı yakıyor. Çünkü ben bir belediye başkanı olarak yoksulluğa tek başıma çare bulamam. Yoksulluğa çareyi bu toplumla el ele vererek bulurum ama en önemli kısmı bir devlet politikası haline gelmeli” dedi.“AKDENİZ BELEDİYESİ NEDEN PAY ALMASIN?”Merkezi hükümetin desteği olmadığını ifade eden Eş Başkan Mutlu, limanı, fabrikaları ve çok sayıda büyük iş yeri olan bir ilçenin halkının ise bir o kadar yoksul olduğuna dikkat çekerek, “Ben de şuna itiraz ediyorum; bu insanlar bu coğrafya üzerinde para kazanıyorlarsa bu coğrafyada yaşayan insanlar neden bundan pay almıyor? Bunun payını Akdeniz Belediyesi alacak. Büyükşehir de alsın, merkezi hükümet de alsın ama Akdeniz niçin almıyor? Ben buna itiraz ediyorum. Bunun çilesini, cefasını çeken oranın insanıdır. Fabrikaların oluşturduğu hava kirliliğini çeken Kazanlı’daki insandır. Uluslararası tröstler, şirketler, büyük fabrikalar kazanacak diye bu bölge halkı neden bunlarla muhatap olsun? O zaman bu bölge halkının refah düzeyini yükseltelim. Türkiye’deki mesele aslında gelir düzeyindeki adaletsizliktir. Bu, devletin adaletsizliğidir, benim değil, sizin değil. Bu adaletsizliği bu politikayı üreten, bu yasaları çıkaranlar yapıyor. Kimler çıkarıyor? Bir grup zengin, mutlu azınlık çıkarıyor. Mutsuz çoğunluk mutlu azınlığı seyrediyor sadece. Dert burada” diye konuştu.“YEREL HALK İTİRAZ ETTİĞİNDE HÜKÜMETLER CİDDİYE ALMAK ZORANDI”Siyasetin parlamentoda değil, yerelde kahvehanelerde, sokaklarda, köşe başlarında, evlerin içinde üretildiğini savunan Mutlu, siyasetin demokratikleşmesinin de yerinde olması gerektiğine vurgu yaptı. Yerel demokrasinin öneminin burada ortaya çıktığını dile getiren Mutlu, “Yerel halk itiraz ettiğinde o itiraz hükümetler tarafından ciddiye alınmak zorundadır. Akdeniz Belediyesi’nin gündüz 600 bin, gece 300 bine düşen nüfusu ve göç almaya başlayan bu yoksul nüfusun çaresine bakmak zorundayız. Ben belediye olarak bunun çaresine bakamıyorum. Çünkü gelen gelir personele bile yetmiyor. 30 bin dekarlık Türkiye’nin 4. büyük ilçe belediyesi ve hem coğrafya olarak hem nüfus olarak 63 ilden daha büyük bir ilçeden bahsediyoruz. Gündüz 600 bin nüfusun çöpünü taşımak bile mesele değil midir?” ifadelerini kullandı.“BİZ ÇARE BULAMIYORUZ. ELDE EDİLEN GELİRDEN PAY İSTİYORUM. İTİRAZ ETMEYE DEVAM EDECEĞİM”Akdeniz Belediyesi olarak tüm bu sorunlara çare bulamadıklarını belirten Mutlu, şunları söyledi: “Biz çare bulamıyoruz, itiraz etmeye devam edeceğim. Ben bir yerel yönetici olarak bu halkın temsilcisiyim, bu halk bana oy verdi, ‘benim sorunlarımı çöz’ dedi. Ben de bu itirazları sürdüreceğim. Ne istiyorum, pay istiyorum, ne payı istiyorum, bu halka oradan elde edilen gelirlerden pay istiyorum. Bu kadar açık, sade ve net. Bu halk buna layıktır. Yazık değil mi? Birileri zengin olacak ama birileri de kanserle cebelleşecek, fabrikalardaki atıklarla cebelleşecek. Bu devlet bunlara çare bulmak zorundadır. Mesele Akdeniz ilçesindeki petrol dolum tesislerinden Akdeniz Belediyesi neden bir şey almıyor? Yasalar cevaz vermiyor ama yasaları insanlar kuruyor ve yine insanlar bozar. Değiştirilebilir. Biz bir çağrı olarak parti ayırmaksızın bütün ilçe belediyeleri olarak itirazımızı yapabiliriz. Neden biz vesayet altına giriyoruz? Bu halk bize oy veriyor ve ‘çalışın’ diyor. ‘Büyükşehir ya da merkezi hükümet size para göndermediğinde elinizi kolunuzu bağlayın oturun’ demiyor. Bu sadece Akdeniz Belediyesi’nin sorunu değil, tüm ilçe belediyelerinin gelir adaletsizliğine dair bir sorunudur.”