Gezi AK Partiʹnin Oylarını Nasıl Etkiledi?

Gezi AK Partiʹnin Oylarını Nasıl Etkiledi?
Adil Gür Gezi Parkı eylemlerini ve bunun sandığa yansıyıp yansımayacağını anlattı.

 Gezi eylemlerinin tek sorumlusunun AK Parti olmadığını söyleyen A&Gʹnin sahibi Adil Gür, "Muhalefet de ders çıkarsın. Bu eylemlerle AK Partiʹnin çökeceğini beklemek fazla hayalcilik" diyor

Türkiyeʹde seçmenin nabzını tutan araştırma şirketi A&Gʹnin sahibi Adil Gür "Sokak eylemlerinin tek nedeni AK Parti değil. Her siyasi parti bundan ders çıkarmalı" dedi. Gür, eylemlerle AK Partiʹnin çökeceğini beklemenin de fazla hayalcilik olduğunu söyledi.

Eylemler neden başladı?

Biz toplumu kutuplaştırdık. Hep siyah ve beyaz olarak gördük. Halbuki gri alanlar var. Teknoloji, modernleşme ve ekonomik gelişmeyle beraber toplumdaki değer yargıları da değişti. Babayla çocuğu, dedeyle torunu arasında farklılıklar oldu. Örneğin bugün sorduğumuzda halkın yüzde 75ʹi başörtüsü sorununun anayasal şekilde çözülmesini istiyor. Halkın yüzde 80ʹinden fazlası namaz kıldığını, oruç tuttuğunu belirtiyor. Yüzde 98ʹi ʹdin benim hayatımda önemliʹ diyor. Ama aynı halkın yüzde 67ʹsi kürtaj düzenlemesine karşı çıkıyor. Yüzde 90ʹından fazlası ʹfaiz haramdırʹ diyor. Yüzde 77ʹsi içkiyi ağzına sürmediğini söylüyor. Ama içki içmeyenler de yasakla ilgili düzenlemenin doğru olmadığını belirtiyor. İnsanlar hayatlarındaki gri alanlara müdahaleler olduğunda farklı yöntemlerle hak aramaya başlıyor. Elbette bu gruplar içinde marjinaller de var. Ama ʹsokağa çıkanların hepsi piyondurʹ dersek de yanılırız.

TEK SORUMLU AK PARTİ DEĞİL

Bu eylemleri siyaseten nasıl okumak gerekir?

Sokağa çıkanlar haklıdır veya haksızdır demiyorum. Ben tarafsız bir fotoğrafçıyım. İnsanların sokağa çıkmasının tek nedeni ne AK Parti ne başbakan. Bu sorumluluk aynı zamanda MHP, CHP, BDPʹnin de… Yani bir sistem sorunu. İnsanların sokağa çıkmasına neden olan şeylere politika üretilememesinden kaynaklanıyor. O yüzden herkesin ders çıkarması gerektiğini söylüyorum. Çıkarmazsa ne olur? Yarın bu eylemler biter, abuk sabuk başka nedenlerle de sokağa çıkılır. Bu da gerginlik yaratır. Beraberinde yeni siyasi oluşumları getirir.

Gezi seçimlere yansır mı?

En son çözüm süreciyle ilgili yaptığımız ankette AK Partiʹnin oyları yüzde 46-47 mertebesindeydi. Gezi Parkı olayları sonrasında bir anket yapmadık. Ama şunu söylemeliyim ki, gündelik siyasi gelişmelerin karşısında AK Partiʹnin çökmesini beklemek fazla hayalcilik olur. Bu olaylar sadece 2-3 puanlık bir etki yapar. Türkiyeʹde seçmen lider ne diyorsa onu söylüyor. Tayyip Bey, karizmatik bir lider. Parti üzerinde ağırlığı var.

SANDIKTA TERCİH EKONOMİ

Seçmenin sandık tercihini ne belirliyor? Özgürlük bu seçeneklerden biri mi?

Sandıkta bir partinin oyuna etki eden tek şey ekonomi. Özgürlükle ilgili kaygılar ve ideolojik tartışmaların seçmen üzerindeki etkisi sınırlı. Sadece yüzde 10-20 oranındaki seçmende bu tip talepler önemli oluyor. Seçmenlerin büyük çoğunluğunun ay sonunda kirasını ödeyip, kredi kartını kapatmakla ilgili kaygıları var. O yüzden birinci öncelik insan hakları ve özgürlükler değil. CHPʹnin tabanı daha çok eğitimli ve yüksek gelirlilerden oluşuyor. Dolayısıyla onlarda bu istekler daha fazla. AK Partiʹye oy verenler içinde de zengin ve eğitimliler var. Ama alt gelir gruplarında AK Parti oyları tavan yapıyor.

AK PARTİ DIŞINDAKİLER GÜVEN VERMİYOR

Yani AK Partili seçmen bunlardan etkilenmiyor mu?

Bugünkü iktidar, sosyal yardımlar aracılığıyla bu seçmen kitleleri üzerinde çok etkili. Muhalefet partileri, AK Parti bunu yaptığı zaman ʹsadaka kültürüʹ olarak baktı. Dolayısıyla o seçmen "AK Parti giderse ben haklarımı kaybederim" endişesi taşıyor. Yoksullar ekonomik nedenlerle, yüksek gelirliler ise ʹistikrar bozulmasınʹ diye AK Partiʹnin yanında duruyor.

İstikrarı sadece AK Parti mi sağlıyor?

"AK Parti olmazsa bir koalisyon gelir ve istikrar bozulur" endişesi var. Bunun nedeni de muhalefet partileri güven vermemesi.

27 MAYISʹI DÜŞÜNMEK BİLE AYIP

Eylemleri Arap Baharıʹna, Cumhuriyet mitinglerine hatta 27 Mayısʹa benzetenler bile oldu...

Geçmişte askeri göreve çağıranları, muhtıraları, mitingleri gördük. Hepsinden sonra AK Parti daha da güçlendi. 27 Mayısʹa gelince… Bu eylemlerin demokrasi dışı birtakım şeylerle sonuçlanacağını düşünmek bile çok ayıptır.

Lider mühendisliği yapanları ciddiye almamak gerek

İktidar toplum mühendisliği yapmakla suçlanıyor. Ama suçlayanlar ʹBaşbakan şöyle konuşsun, ses tonunu yumuşatsın, mesajları böyle olsunʹ diyerek lider mühendisliği mi yapıyor?

Haklısınız. Ama bizim halkımızda bu var. Düşünün, ABDʹnin Irakʹa müdahalesinde bile televizyonlara çıkıp Amerikan ordusuna akıl veriyoruz. Maç izlerken teknik direktöre futbol öğretiyoruz. O yüzden bunları ciddiye almamak gerekir.

Siyasi tarihimiz hep bu tip olaylarla geçti. Arkalarında başka güçlerin olduğu sonradan anlaşıldı. Şimdi de böyle şeyler dillendiriliyor. Siz katılıyor musunuz?

Kafamda bazı soru işaretleri var. Başbakanʹın eski danışmanı şimdi milletvekili olan Yalçın Akdoğan "Başbakanʹı kimseye yedirmeyiz" dedi. Acaba ne demek istiyor? Başbakan olayların arkasında faiz lobisinin olduğunu söylüyor. Uluslararası çevrelerden bahsediliyor. "Başbakanın üslubunun sebebi sokaklar değil de başka yerler mi" diye düşünüyorum. Bir de sorunu belki de dışarıda değil içeride de aramak lazım. Önümüzde cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler var. Bu kaos ortamından istifade edenler sadece faiz lobileri mi ona dikkat etmek lazım.