İş Dünyası Sanayi Devrimine Hazır

İhracatçıların yeni rekabet ortamı ile baş edebilmesi için yenilikçi olması gerekiyor. Bu kapsamda 2023 vizyonunda dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olmayı hedefleyen ülkemiz yeni ufuklara ilerlerken TÜMSİAD, Türkiye için üreten, çalışan ve ekonomiye katma değer sağlayan iş adamlarının sesi olarak çalışmalarına devam ediyor. Yenilikçiliğe dönük ekonomi politikaları olmadan uluslararası rekabette avantaj sağlamanın mümkün olmadığını belirten TÜMSİAD Genel Başkanı Yaşar Doğan, “Kobilerimizin teknoloji ve altyapı olanaklarını artırarak üretim yapılarını yeniden dizayn etmeleri gerekiyor. Özellikle “Endüstri 4.0” olarak adlandırılan sürecin kesinlikle kaçırılmaması gerekli. Aksi takdirde uluslararası rekabette elimizi güçlendirmemiz zor olacaktır” dedi.

 

Dördüncü sanayi devrimi anlamına gelen Endüstri 4.0, 10 ile 20 yıl içinde entegrasyonunu tamamlayarak firmalar tarafından uygulanabilir hale gelecek. 2011 yılında Almanya, geleneksel imalat sanayisini bilgisayarlaşma yönünde teşvik etme ve yüksek teknolojiyle donatma çalışmaları başlattı; bu uygulama kısa sürede de tüm dünyayı etkisi altına aldı. Ülkemizde de bu yönde çalışmalar başlatıldı.

 

Hedeflerimiz için Üretim ve Ticaret Trendini Şekillendirmeliyiz

Gelişmekte olan ülkeler için fırsatlar sunan Endüstri 4.0 sistemi ile ilgili açıklama yapan TÜMSİAD Genel Başkanı Yaşar Doğan, “Artık gecemizi gündüzümüze katıp daha fazla çalışma vakti. Bunu yaparken web teknolojileri, otonom üretim sistemleri ve uluslararası ticaretteki dönüşümleri yakından takip ederek hızlı tepkiler vermeliyiz. 2023 yılı hedeflerimiz için hem devletimizin hem de biz iş dünyasının geleceğin üretim ve ticaret trendini şekillendirmekten başka çaresi bulunmamaktadır. Sanayi'de verimliliği arttıran ve üretim maliyetlerini düşüren Endüstri 4.0 sistemi başarıyla hayata geçirdiği takdirde Türkiye orta gelir tuzağından kurtulacak ve gelişmiş ülkeler arasına girecektir.” diye konuştu.

 

Globalleşmenin Sırrı Endüstri 4.0’da

Sanayide farklı bir değer kazanarak Endüstri 4.0 entegrasyonunu sağlayan firmaların pazarda büyük paya ulaşacaklarının altını çizen Doğan, “Siber-Fiziksel Sistemler, Bulut Bilişim gibi modern bilgi ve iletişim teknolojileri imalat sektöründen verimliliği, kalite ve esnekliği artırmak için sistemlere entegre edilecek, olası verim durumlarını analiz ederek rekabet ortamında avantaj sağlayacaktır” dedi.

Pazar ve Ürün Çeşitliliği Hayati Önem Taşıyor

Türkiye son yıllarda değişim ve dönüşüm süreci içine girmiş olsa da hedefler için işletmelerimizin de bu değişim ve dönüşüm sürecine hızla ayak uydurması gerektiğini belirten Doğan sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Petrol fiyatlarında yaşanan düşüş, yeni ve yüksek katma değerli üretimi olmayan ve tek bir ürüne bağımlı olan ülkeleri ekonomik dar boğaza sokmuştur. Son dönemde uluslararası ilişkilerimizde yeni bir döneme girmiş olsak da bu sıkıntılı süreçte yaşadıklarımız, pazar ve ürün çeşitlendirmesinin ne kadar önemli olduğunu bize göstermiştir. Bilginin ve teknolojinin hızla yayıldığı günümüzde, işletmelerimizin uluslararası rekabette avantaj sağlayabilmeleri son derece önemlidir. Aksi takdirde sermayenin hızla büyüdüğü dünyada araştırma-geliştirme faaliyetlerinde oldukça ileri olan ve bununla beraber teknolojik gelişme sürecinde başarıyla ilerleyen çok uluslu şirketlere karşı, iç piyasada varlığını sürdüren yerli, küçük çaptaki KOBİ’lerimizin ömrü uzun olmayacaktır.’’