Lütfi Elvan, Genel Kurulda Konuştu
Yayınlanma:
Karaman Milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyon başkanı Lütfi Elvan, genel kurulda bütçe hakkında bilgi verdi.
Konuşmasının sonunu Ey rakibim.., sen.. benim… İFADEM ve HIZIMsın. Gündüz.., geceye muhtaç; bana da.. sen LAZIMsın !”
beytiyle bitiren Plan ve Bütçe komisyon başkanı ve Karaman Milletvekili Lütfi Elvani;“Milli iradeyi hiçe sayıp; halka, vesayet etmeye alışmış olanlar; Tek parti ideolojisiyle, demokratik siyaset yapılamayacağını artık anlamalıdırlar.” dedi.
2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi görüşmeleri Türkiye Büyük Millet Meclisinde hararetli başladı. Görüşmelerin tümü üzerinden yapılan görüşmelerde, Ak Parti Grubu adına konuşan Ak Parti Karaman Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan Bütçe Komisyon Başkanı Lütfi Elvan, yarım saat süren bir konuşma yaptı. ELVAN konuşmasında; Sayıştay raporları üzerinden hükümetimize yönelik fiili bir iftira kampanyası yürütülüyor. Hükümetimize yönelik yapılan bu değerlendirmeleri ve saldırıları kabul etmek mümkün değildir. Halbuki, AK Parti Hükümetleri; denetimi, uluslar arası standartlara kavuşturmuş, artık, günümüzün ihtiyaçlarını karşılayamayan 80 yıllık muhasebe-i umumiye kanununu kaldırarak, Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanununu çıkarmış, neredeyse yarım asırlık Sayıştay kanunu değiştirerek, gerçek anlamda bir denetim sistemi kurmuş, askeri malların Sayıştay tarafından denetlenmesini sağlamış, tüm kamu kurum ve kaynaklarını, Sayıştay denetimine dahil etmiş, İç ve dış denetim sistemlerini oluşturmuştur.Çağdaş norm ve standartlarda Denetime yönelik, bu kadar çok düzenleme yapan bir iktidara; “siz denetimden kaçıyorsunuz demek”, sadece ve sadece, abesle iştigal etmek demektir. Halkımız bizim ne yaptığımızı biliyor; ama sizin de ne yaptığınızı biliyor ve görüyor.” dedi.
Lütfi ELVAN bazı verileri tablolar şeklinde izah ederek, Ak Parti döneminde bütçeler; faiz bütçesi, rant bütçesi olmaktan çıkarılmış, asli fonksiyonuna, yani hükümetlerin, politika aracı olarak kullandığı, bir kalkınma bütçesine dönüştürülmüştür. dedi. ELVAN, Son 11 yılda; sadece iki yıl hariç (2009 ve 2012) bütçe hedeflerimizi tutturduk. Hatta çoğu zaman bütçe hedeflerimizi aştık. Oysa bizden önceki on yılda (1993-2002) tam 7 yıl bütçe hedefi tutturulamamıştır.
Bütçeler, beklenenin çok üzerinde açık vermiş, yönetilebilir olmaktan çıkmıştır. Hatta bazı yıllarda toplanan vergiler, sadece faizleri bile ödemeye yetmiyordu. Temel kamu hizmetleri, borç almak suretiyle karşılanmaya çalışılıyordu. Bütçeler; milletimizin ve gelecek nesillerin sırtında ağır yükler oluşturuyordu. Ancak; Ak Parti hükümetleri döneminde, yani ak yıllarda, biz bütçeyi, milletimizin sırtındaki bir yük olmaktan çıkarıp, milletimize hizmet eder hale getirdik. Geçmişte toplanan vergiler faize gidiyordu. Ak yıllarda bütçe yük olmaktan çıkmıştır. Kayıp yıllarda kişi başına milli gelir taban yapmışken, Ak yıllarda bu rakam 11 bin dolara ulaşmıştır. Enflasyon son yarım asrın en düşük seviyesindedir. İhracat kayıp yıllarda 50 milyar iken, bugün 150 milyar dolara çıkmıştır. Ak yıllarda doğrudan yabancı sermaye girişi 13 milyara ulaşırken, kayıp yıllarda bu rakam 1 milyar dolardı. Bir ülkenin güveni yoksa, yabancı sermaye girişi olmaz. Ak yıllarda ülkemiz faiz yükünden kurtulmuştur. 131 milyar olan faizi, Ak yıllarda 48 milyara düşürdük ve aradaki 80 milyar farkı, halka sunduk. Ak yıllarda sosyal devlet anlayışı ön plana çıktı. Eğitimde çağ atladık. Sağlık-sosyal anlayışında Türkiye reformları ile bir çok ülkeye örnek gösterilerek model oldu.
Bütçeler, beklenenin çok üzerinde açık vermiş, yönetilebilir olmaktan çıkmıştır. Hatta bazı yıllarda toplanan vergiler, sadece faizleri bile ödemeye yetmiyordu. Temel kamu hizmetleri, borç almak suretiyle karşılanmaya çalışılıyordu. Bütçeler; milletimizin ve gelecek nesillerin sırtında ağır yükler oluşturuyordu. Ancak; Ak Parti hükümetleri döneminde, yani ak yıllarda, biz bütçeyi, milletimizin sırtındaki bir yük olmaktan çıkarıp, milletimize hizmet eder hale getirdik. Geçmişte toplanan vergiler faize gidiyordu. Ak yıllarda bütçe yük olmaktan çıkmıştır. Kayıp yıllarda kişi başına milli gelir taban yapmışken, Ak yıllarda bu rakam 11 bin dolara ulaşmıştır. Enflasyon son yarım asrın en düşük seviyesindedir. İhracat kayıp yıllarda 50 milyar iken, bugün 150 milyar dolara çıkmıştır. Ak yıllarda doğrudan yabancı sermaye girişi 13 milyara ulaşırken, kayıp yıllarda bu rakam 1 milyar dolardı. Bir ülkenin güveni yoksa, yabancı sermaye girişi olmaz. Ak yıllarda ülkemiz faiz yükünden kurtulmuştur. 131 milyar olan faizi, Ak yıllarda 48 milyara düşürdük ve aradaki 80 milyar farkı, halka sunduk. Ak yıllarda sosyal devlet anlayışı ön plana çıktı. Eğitimde çağ atladık. Sağlık-sosyal anlayışında Türkiye reformları ile bir çok ülkeye örnek gösterilerek model oldu.
ELVAN konuşmasının devamında, demokratik yönetimlerde, itibarın ölçüsü halkın teveccühüdür. Halkın teveccühü olmadan, siyasetin demokratik meşruiyeti olamaz. Siyasi itibarı; veren de, alan da halktır. Milli iradeyi hiçe sayıp; halka, vesayet etmeye alışmış olanlar; Süngü iktidarı dışında, bir iktidara sahip olamayanlar, Tek parti ideolojisiyle, demokratik siyaset yapılamayacağını artık anlamalıdırlar. Sayın Başbakanımıza karşı, kin ve iftira ile yürütülen itibarsızlaştırma çalışmaları, Demokrasi karşıtı güçlerin, geçmiş dönemlerde de başvurdukları, kirli bir oyunun, tekrarıdır.
Ancak bu kadar karalama kampanyasına rağmen halkımız Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı dindar, sivil ve demokrat olduğu cesur, hakta sebat eden, zulme karşı direnen “Kenar-ı Dicle’de, bir kurt, bir koyunu kapsa/ Adl-ı ilahi, sorar onu Ömer’den”- sorumluluğuyla, halkına ve ülkesine hizmet eden, güçlü ama “erişilebilir” bir dünya lideri olarak sevmektedir.” dedi.
Siyaset