Marmara için kritik uyarı
İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Yrd. Doç. Dr. Onur Köse, Kuzey Anadolu fayının Karlıova’dan Erzincan, Tokat, Amasya, Bolu ve Kocaeli sınırlarından Marmara Denizine kadar ulaştığını belirterek, “Bu hat daha sonra Sarısu Körfezinden de Ege Denizine ulaşan bir aktif fay zumudur. Dolayısıyla muhakkak beklenti içerisinde olmamız lazım. Bazen vatandaşlarımıza abartılıyor gibi görünüyor, ancak Marmara Bölgesi hem sanayisiyle hem ekonomisiyle hem de nüfusuyla Türkiye’nin kalbi ve beyni noktasındadır. En önemli yeridir. Dolayısıyla burada meydana gelecek olan olası yıkımlar hem uzmanlaşmış insan kitlesi kaybı, hem ekonomik kayıplar açısından bütün Türkiye’yi etkileyebilecek bir özelliğe sahiptir. Bu nedenle Kuzey Anadolu fayında her an deprem olabilir. Marmara Denizinde de her an deprem olabilir. Bunu hiçbir zaman göz ardı etmemeliyiz. Buna yönelik kentsel yapılaşmalara ilişkin politikaları desteklememiz gerekir” uyarısında bulundu.
Avrasya ile Afrika plakalarının Türkiye’yi sıkıştırdığını savunan Köse, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu sıkışma her zaman olacak. Bu sıkışma her zaman olacağına göre depremler de her zaman Türkiye’nin her yerinde yaşanacak. En yıkıcı depremler nerede meydana gelecek? Tabi ki de büyük plakaların birbiri üzerine kaydığı yerlerde olacak. Marmara’da Kuzey Anadolu fayı üzerinde herhangi bir noktada depremler meydana gelebilir.”
“Yapılaşmada kaya zeminler tercih edilmeli”
Türkiye’nin bütünüyle depremsel bir ülke olduğunu ifade eden Köse, “Farklı fay hatları üzerinde farklı büyüklüklerde farklı yıkıcılıklarda farklı şiddetlerde depremlerin meydana geleceğini bilmek zorundayız. Tedbirlerimizi de buna göre almamız lazım. O halde ne yapabiliriz? Vatandaş evlerini nerede yapabilir? Bu önemli bir olgu, düzlük olan hiçbir yerde vatandaş ev yapmamalıdır. Eğer kendi evini yapacaksa mümkünse kaya zeminlerde ev yapmalıdır” diye konuştu.