Merih Ünver’den Mustafa Bayır’a Hodri meydan
Yayınlanma:
CHP’li Merih Ünver, Eski İl Genel Meclis Başkanı Mustafa Bayır’a iddialarını ispatlaması için tartışmaya davet etti.
Eski İl Genel Meclis Başkanı Mustafa Bayır’ın dünkü röportajı tartışmanın kapısını açtı. Mustafa Bayır’ın CHP’li Merih Ünver’i eleştirerek “ Aklı başında olan bi adamın söyleyeceği mantık mı yaa” demesi üzerine Merih Ünver; “Açıkça söyleyebilirim ki Allah’ın bana verdiği aklı –ki bunun için şükür ediyorum- yeterince kullandığımı ve ayetlerindeki “Aklınızı kullanmaz mısınız” sözünü hiç unutmadığımın bilinmesini isterim.” Diyerek cevap verdi.
Gazeteci Hüseyin Ölger’in; “ Mustafa Bayır kabul ederse eğer kamera karşısında tartışır mısınız?” demesi üzerine, Merih Ünver; “ Elbette varım arkasında duramayacağım hiçbir iddiada bulunmam, siz esas Mustafa beye teklif götürün acaba kabul edebilecek mi? Eğer Mustafa Bayır iddialarında samimiyse kamera karşısında benimle tartışsın. Ama lütfen teklifi kabul edip etmediğini gazetenizde duyurun.” Dedi.
Mustafa Bayır’ın Merih Ünver hakkında yaptığı açıklamaların ardından Merih Ünver bugün Karamaninsesi.com’a yayınlanması için bir metin gönderdi.
Merih Ünver gönderdiği yazıda şunları söyledi; “Sevgili Hemşerilerime İlanımdır…
Öncelikle şunun bilinmesini isterim ki kimseye karşı kin, nefret ve önyargı ile yaklaşmıyorum. Gazetenizde benim adımın geçtiği bir röportajın halk tarafından yanlış anlaşılmaması adına bu açıklamayı yazmak zorunda kaldım ve yayınlamanızı rica ediyorum.
Keşke benim sözlerim ya da başkalarının sözleri üzerinden değil de yasayı inceleyip kendi fikirleri ile bir değerlendirme yapmış olsalar. Bu kadar önemli olan, dağdaki çobandan, holding sahibine, anasının karnındaki bebeden 90 yaşında nineye, dedeye kadar tüm toplumu ilgilendiren bir yasayı açık yüreklilikle değerlendiriyor ve tartışıyor olsaydık!
Ben yaradan dışında kimsenin bir başkasından daha az düşündüğünü, akıllı ya da deli olduğu kararını veremem. Ancak şunu açıkça söyleyebilirim ki Allah’ın bana verdiği aklı –ki bunun için şükür ediyorum- yeterince kullandığımı ve ayetlerindeki “Aklınızı kullanmaz mısınız” sözünü hiç unutmadığımın bilinmesini isterim. Ben başkalarının aklını değil kendi aklımı kullanıyorum. Çok şükür ki aklımı kullandığım için bu güne kadar da hiç kandırılmadım!
Siyaset yapan kişinin asgaride bazı belgeleri takip etmesi, okuması ve bilmesi gerek. Ben kimsenin ağzı ile konuşmuyorum. Kimsenin sözlerini de tekrarlamıyorum.
23 Şubat 2013 yılında İmralı görüşme tutanaklarında yazıyor Öcalan’nın başkanlık sistemini desteklediği, ben söylemiyorum yani. Tüm ulusal basında yer aldı bu tutanaklar. Öcalan şimdiki haliyle yasa hakkında ne söylüyor bilemem ama o zaman ABD’deki gibi bir başkanlık sisteminin gelmesini ve Tayyip Erdoğan’ın başkanlığını onayladığını söylüyor. Şu anda tüm başkanlık taraftarları ABD’yi örnek verdiğine göre bu kadar kolay bir mantık yürütmesi neden inkar ediliyor?
Suriye yasaları ile benzerliği konusunu elbette bu konuda çalışma ve inceleme yapmış avukatlardan ve vekillerimizden öğrendik. Bu tespit üzerine birçok kişi karşılaştırma yaptı ve yayınlandı. Merak eden internete girip tarafsız kaynaklardan da bilgi sahibi olabilir.
Bu yasa demokrasi adına tam bir garabet yasasıdır!
Röportajımda da söyledim, böyle bir yasayı içinde olduğum parti getirmiş ya da destekliyor olsaydı da yine fikrim değişmez, HAYIR derdim. Bunu da basında, toplum önünde, parti de başka dost meclisinde başka ifade etmezdim. Açık, açık her yerde her durumda fikrimi söylemekten çekinmezdim. Çünkü ben siyaseti kendi bekam için değil, toplum için, halk için, çocuklarımız ve geleceğimiz için yapıyorum.
Altını kalınca çizerek söylüyorum ki bu yasa demokrasinin idamıdır!
Adalet ulaşılmaz bir dağ olacaktır!
Hiç birimizin, halkın can ve mal güvenliği kalmayacaktır!
Bu yasaya evet demek atalarımızın emanetine ihanet etmektir!
Demokrasi için HAYIR!
Geleceğimiz için HAYIR!
Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek tam bağımsız, demokratik, özgür ve kardeşçe yaşanan bir ülke olmalıdır, OLACAKTIR…
Bırakın diğer maddeleri, tek kişinin savaş açma yetkisine sahip olduğu bir anayasaya elbette HAYIR diyeceğim ve HAYIR demeye de devam edeceğim…
Not: 12 Eylül faşist darbe yasalarından kurtulmak, daha demokratik bir Türkiye istiyorsak öncelikle değiştirilmesi gereken yasalar vardır ve bunlardan en önemlileri siyasi partiler ve seçim sistemi yasalarıdır!
Siyaset