Mersin Üniversitesinde Taciz İddiası

Olayla ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan S.D., birinci sınıfı Tarsus Meslek Yüksekokulun’da okuduğunu, ardından yatay geçişle MEÜ’ye geldiğini söyledi. MEÜ’de öğretim görevlisi İ.K.’yi kendisine danışman hoca olarak atadıklarını anlatan S.D., "Biz ilk önce derslerle ilgili kendisiyle telefonda görüşmeye başladık. Bu hocanın daha öncede öğrencilere tacizde, sapıklıkta vukuatları varmış. Geçen sene ikinci dönem 2 tane vize uygulaması sınavı yaptı. Uygulama dersi olduğu için istediği gibi not verebiliyor. Geçen yıl proje arkadaşımı geçirdi, beni bıraktı. Bilerek kıyıda not veriyor, amacı gidip kendisinden not istememmiş. Bende haksızlık yaptığını düşünerek kendisini aradım. Telefonda biraz tartıştım. Daha sonra finallere girmedim, okulu bırakacağım dedim. Diğer hocalarım, özür dilememi söylediler. Bende mesai saatleri içinde odasına gidip özür diledim. Oda beni bir dersten geçireceğini söyledi ve geçirmiş beni. Ben bunu fark etmedim, görmedim. Daha sonra ikinci yıla geldik. Ne zaman beni tek görse beni kışkırtıyordu. ’Bugün seni sinirli görmedim, bugün bağırmayacak mısın bana, bugün güzel olmuşsun, çekici olmuşsun’ diyordu. Proje ödevlerini verdik. Tek tek odasına sokup, sözlü sınav yapıyordu. Ben odaya girdiğimde ’Sen çok heyecanlısın otur’ dedi. Niye derslere gelmediğimi sordu. Bende çalıştığımı söyledim. Çalışmak sorun olmuyor mu, sonuçta çekici bir kızsın, bunlar iyi şeyler ama senin için şansız bir durum. Bende sınava geçelim dedim. Bana 2 tane soru sordu. Kendisine program dilinde cevap veriyorum ’Anlamıyorum’, normal dilde cevap veriyorum ’Anlamıyorum seni’ diyor. Sonra bana, ’Ben seni mezun etmek istiyorum ama senin bilgin yetersiz’ dedi. Şimdi çok sıra var kapıda, sen iyice düşün taşın seni nasıl mezun edebilirim, sonra beni ararsın dedi. Sinirle odasından çıktım, bölüm başkanına gittim, oda beni müdür yardımcısıyla görüştü. Oda bir bekle notları girsin dedi. Benimle, proje arkadaşımı bıraktı. Daha öncede 45 verdiği bir dersimi, 55 yapmış. Yani bana diyor ki, ’İstediğim gibi notlarla oynuyorum, beni ara’ diyor. Bende aradım neden mezun olmadığını sordum. Oda yüz yüze konuşmamızı istedi. Pazartesi okula gelip konuşuruz dedim. Ancak o pazar günü whatsapptan mesaj attı. Okul çok kalabalık olur, dışarıda görüşelim istersen gibi mesaj attı. Bende durumu bölüm başkanına bildirdim, oda müdür yardımcısına göstermemi istedi. Müdür yardımcısı mesajları aldı elimden, ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti" dedi.

"Sen akıllı kızsın, ne demek istediğimi çok iyi anladın, sıra dışı şeyler istiyorum"

Olayla ilgili okulda bulunan polislere de bilgi verdiğini kaydeden S.D., "Onlar bana inandıklarını ancak elimde bir delil, ispat olmadığından bir şey yapamayacaklarını ifade ettiler. Daha sonra yaz okulu araştırdım, bulamadım. Daha sonra tekrar mesai saatleri içinde odasına gittim. Beni mezun edin dedim. ’Finalleri geçtik, büt haftasında da istediğim gibi notlarla oynayamam, yapamam’ dedi. Bende daha önce bu notlarla oynadığını söyledim. ’Ben sana güvenmiyorum’ dedi. Daha sonra bahçeye indik, ’Eğer bağıracaksan, beni rezil edeceksen konuşmayalım’ dedi. Ne konuşacaksınız diye sordum. Dedi ki ’Sistem olarak ben notları değiştirebilirim ama ben büyük bir riske girerim, sen bunun karşılığında ne vereceksin’ dedi. Ne istiyorsunuz diye sordum. ’Ne istediğimi sen söyleyeceksin, nasıl kandıracağını sen bulacaksın’ dedi. Hocam bilmiyorum, para mı istiyorsunuz, ne istiyorsunuz diye sordum. ’Sen akıllı kızsın, ne demek istediğimi çok iyi anladın, sıra dışı şeyler istiyorum’ dedi. Hocam ben böyle bir şey yapamam, benim aile kültürümde de yok, buradaki kızlar gibi rahat da davranamıyorum dedim. Siz hocasınız nasıl benimle böyle konuşuyorsunuz dedim. ’Ya sorun değil başka türlü hallederiz. Yarın bir yer var gider, içeriz, merak etme sana istemediğin birşey yapmayacağım, sen ne istersen onu yapacağız’ dedi. O an ben bir şoka girdim. Bu durumun üstüne emniyete gittim, polislere ifade verdim. Ben polislere ifade verirken, hoca bana mesaj atıyordu. İfademi savcılığa götürdüler ve suç üstü yapacaklarını söylediler. Daha sonra hocayla mesajlaşmayı onların dediği gibi yaptım" ifadelerini kullandı.

"Beni eve götürdü"

Polislerin isteği üzerine İ.K. ile buluştuğunun altını çizen S.D., "Beni üniversite caddesinden aldı. Polislerde arkamızdaydı. Hocam eve gitmek zorunda mıyız dedim. O da ’Eğer birşeyleri istiyorsak bir şeyleri vermek zorundayız. Bu işler böyle gidiyor. Sen zaten sınırları koydun onu yapmayacağız başka birşey yapacağız, sen ne istersen onu yapacağız’ dedi. Polisler her ihtimale karşı kendi telefonlarını da bana vermişlerdi. Eve geçtikten sonra ben lavaboya gitmek istedim. Oda ’Tabi ama biz birbirimize güvenmiyoruz, ben telefonumu arabada bıraktım, sen telefonunu kapatmamışsın bile’ dedi. Bunun üzerine kendi telefonumu masaya bıraktım, lavaboya geçtim. Polisleri verdiği telefonla polislere mesaj attım ve çıktım. O sırada kapı çaldı. ’Sen içeri geç saklan, komşulardır’ dedi. Bende içeri geçip, saklanmış gibi yaptım. Polisler geldi kimliğini aldı, kelepçelediler. Polisleri görünce ’Bir saniye, konuşabiliriz’ dedi" şeklinde konuştu.

Polislerin İ.K.’yi gözaltına almasının ardında emniyete geçtiklerini vurgulayan S.D., "Emniyetteki ifadesinin ardından hoca adliyeye sevk edildi. Ancak savcılıkta bu kişi serbest kaldı. Savcılıkta, mezun etmezse kendimi intihar edeceğimi söylemişim ve oda beni teselli etmek için evine götürdüğünü söylemiş. Arkadaşımı arayarak beni ikna etmesini, şikayetimi geri almamı istemiş ve bütün herkesi geçireceğini söylemiş. Arkadaşımda notları girmesini, notları da görünce ikna etmeye çalışacağını söylemiş. Bunun üzerine hepimizi dersten geçirmiş. Ben şikayetimi geri almadım, sonuna kadar bu işin peşini bırakmayacağım" ifadelerini kullandı.

"İddialar asılsız"

Konuyla ilgili telefonda kendisine ulaşan İHA muhabirine, hakkında ortaya atılan iddialara yanıt veren İ.K. ise "Anlatılan bütün iddialar asılsız. Geçen yıl benim odama gelerek beni tehdit etti. ’Eğer beni bu dersten geçirmezseniz ben size yapacağımı bilirim’ dedi. Daha sonra kendisi özür diledi, psikolojik sorunlar olduğunu söyledi. Anlattıklarının tamamı yalan. Ortada fiilen hiçbir şey yokken, sadece bir öğrencinin anlattıkları ile bir öğretim görevlisinin bu şekilde yargılanması doğru değil. Götürdüğüm ev de benim değil. Bana kiralık ev aradığını söyledi. Ben de bir arkadaşımın evi var, oraya bakabiliriz dedim. Ona bakmaya götürdüm. Bu iş kurgulanmış bir iş. Ben eğer hakkımdaki şikayeti geri almadıysa kendisi hakkında iftara atmaktan dolayı suç duyusunda bulunacağım. Bu çok kötü bir iftira" ifadelerini kullandı.

Öte yandan, MEÜ’den yapılan yazılı açıklamada, olayla ilgili soruşturma başlatıldığı duyuruldu.